Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.47
  • EURO
    34.70
  • ALTIN
    2437.0
  • BIST
    9908.27
  • BTC
    63705.66$

YENİ BİR PARTİYE İHTİYAÇ VAR MI?

05 Mart 2019, Salı 08:39

Aşağıda açıklayacağım nedenlere bakıp siz karar verin…

Bir kere bu ülkede herhalde elliyi aşkın parti vardır. Bunların çoğunun ismi cismi bilinmez. Tabela partisidir diyeceğim ama bazılarının tabelası bile yoktur.

Bu partilerin bir kısmı seçime girerler, mesela 24 Haziran seçimlerinde YSK seçime girecek 13 parti açıklamış. Diğer partiler sürekli nadastadırlar.

Bu seçime giren 13 partinin beş altısı vekil çıkarabilirler. Bazıları seçim barajı yüzünden, diğer partiler içinde yer alıp vekil çıkarabilirler.

Demokrasi çoğulcu, katılımcı bir rejimdir. Demokrasi hazım rejimidir. Tek partili bir rejim asla demokratik olamaz.

Gelelim esas konumuza, son zamanlarda sosyal medyada olsun, yazılı ve görsel medyada olsun yeni bir partinin kurulacağından söz ediliyor. Abdullah GÜL bey, Ali BABACAN Bey ve hemşerimiz Ahmet DAVUTOĞLU parti kurulumuyla ilgili sürekli gündemdeler. Kendilerinden henüz bir açıklama duymadık ama ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyoruz.

Birileri de bu partinin kurulmaması için canla başla çalışıyor. Çocuk doğmadan yok edilsin istiyorlar.  Hakaret üslubu yine gündemde.

Beyler! Eğer burası demokratik bir ülke ise, isteyen istediği partiyi kurar. Buna kimse karışamaz, karışmamalıdır. Ha! Aklınıza kurulan parti bölücü teröre destek veren bir parti diye gelirse, HDP diye bir parti var. Beşikteki çocuk onların PKK destekçisi olduğunu bilir. HDP bir kere bile PKK’ya terör örgütü dememiştir. Böyle bir parti Türkiye’de siyasi faaliyetine devam ediyorsa, bırakın hangi parti kurulursa kurulsun.

Ama sizin beyninizin arkasını okumak, zor olmasa gerek. Kurulan parti güçlenir, benim partimden oy koparırsa, ya ilerde iktidar partisi değişirse benim çok güzel rantiyeci konumum ne olacak? Derseniz işte o zaman yeni bir partinin kurulmaması için mücadele edersiniz.

Bakınız eski siyasi Bülent ARINÇ ne diyor? Abdullah GÜL, Ali BABACAN, Ahmet DAVUTOĞLU bir parti kurarlarsa, bu asla affedilmez diyor. Konuyu adeta Ak Partiye bir ihanet gibi görüyor. Sayın ARNÇ acaba siz hangi partinin içinden kopup, yeni bir parti kurup, rahmetli Erbakan Hoca’ya bayrak açtığınızı unuttunuz mu?

Sayın ARINÇ ilave ediyor, benim siyasi hareketimde Ak Partiden başka bir partiye yer yok diyorsunuz. Ben de derim ki insan sebeplendiği partiden vazgeçmez Sayın ARINÇ, bırakın kimler ne partisi kursun, sizin yaptığınız gibi…

Sayın ARINÇ’a yakın söylemlerde gazeteci Fehmi KORU’da bulunuyor. Konuyu bir davaya ihanet meselesine getiriyorlar. Bu davanın ne davası olduğunu çözemedim. Ama bildiğim şey bu dava bir kan davası değildir. Siyasette kan davası olmaz. Bükülemeyen bilek sadece öpülür.

Bana göre en şen üslubu Sabah Gazetesi Yazarı Engin ARDINÇ yapıyor. Üç tane Abdüllatif ŞENER vakası diyor. Hani Abdüllatif ŞENER Bey Ak Partiden ayrılıp, yeni parti kurdu da başarısız oldu ya, onu demeye getiriyor.

Küçük muhalefetten, küçük iktidarlığa yükselen MHP’nin Genel Başkanı’da bilinen ve tarafımızdan hiçbir zaman hoş karşılanmayan üslubu kullanıp, hakaret vari ifadelerle, adeta yeni parti kuracaklara giydiriyor. Yeni Parti kuracakların geçmişleriyle ilgili de söylemlerde bulunuyor.

Yeni parti kurulumu için kimler konuştu, daha kimler konuşacak.

Hiç kimse şöyle diyemiyor; Burası demokratik bir ülke. Kursunlar bakalım partilerini, boylarının ölçüsünü alsınlar. Halkın onlara destek vereceğini hiç tahmin etmiyoruz. Küçücük bir parti olurlar. Hodri Meydan! Haydi kurun bakalım partinizi diyen bir babayiğit yok.

Efendim ihanet hareketi olur affedilmezler, davaya karşı bayrak açarlar, geçmişleri karanlık falan diyeceğinize hordu meydan deyin…

Buradan şu sonuç çıkıyor. Birileri Yeni Parti kurulumundan oldukça rahatsızlar. Yeni partinin başarılı olmasıyla kendilerinin de sıkıntıya düşeceklerini çok iyi bilirler. Gayeleri bu yöndedir.

Konyalı olarak Ahmet DAVUTOĞLU Bey’e oy verenlerdenim, ancak seçimle gelen, seçimle gider prensibine aykırı olarak görevden alınmasını da içime sindirmiş değilim.

Benim bir oyumun kutsiyeti var. Hangi partiye verirsem vereyim (HDP hariç) oyum kutsaldır eğer Ahmet Bey hukuki bir soruşturma sonucu görevi bırakırsa diyeceğimiz hiçbir şey yok… ama durup dururken, görevi bırakmaya zorlanıyorsa, bun da siyasi etik yoktur.

Unutmayalım güçlü muhalefetler güçlü, düzgün iş yapan iktidarlar yaratır.

Onun için yeni bir parti kurulacaksa bırakın kursunlar. Efendim kurarlarsa bize zararları olur diyorsanız. Sizde de sıkıntı var demektir. Zamanında Saadet Partisinin içinden, Rahmetli Erbakan hocayı kızdırarak nasıl, yeni bir parti, Ak Parti çıkmışsa, Ak Partinin içinden de başka bir partinin çıkması son derece doğal karşılanmalıdır.

Siz ülkeyi iyi idare ettikten sonra, merak etmeyin oylar başka partiye gitmez. Oylar yeni kurulan partiye gidebilir diyorsanız kendinize çeki düzen veriniz.

Bırakınız yeni parti kurulursa kırılsın. Belki böylesi daha hayırlıdır.

Kalın Sağlıcakla…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.