Kovid 19 Mücadele yazılarımıza devam ediyoruz. Uzun süre devam edecek gibi görünüyoruz.
Bir akrabam aradı çarşıdan. Bir bankanın şubesi virüs nedeniyle kapalı dedi. Yine bir GSM şirketinin şubesi kapalı dedi. Her zaman alışveriş yaptığımız büfe de virüs nedeniyle kapalı dedi.
Üzüldüm. Herkes maske taksa mesafeli olsalar ve özellikle el temizliğine dikkat etseler biz bu virüsü çok aşağılara çekmiştik.
Sürekli dolaşan bir insanım özellikle çarşıya çok uğrar, dostlarla sohbet eder çay içerdim. Bunların hepsi hayal oldu.
Bu yüzden çok sıkıntılıyım. Özgürlük ne büyük nimetmiş farkında değilmişiz.
İnanıyorum benim gibi dünya kadar insan, her şeyi özgürce yapamamanın sıkıntısı içindedir.
Bilim kurulu üyeleri de hiç umut vermiyor. Aşı, ilaç başka bahara geri kaldı gibi. Bir ümidim, virüsün insanlar lehine olumlu bir mutasyona uğraması. Dualarım da bu yönde.
Yazı başlığım Ha Gayret Konya idi. Gözlemlerime dayanarak ifade edebilirim ki Konya’da maske takma oranı oldukça yükseldi. İnşallah daha da artar.
Sosyal mesafede sıkıntımız var. Marketler de kasa önüne yere yapıştırılan sosyal mesafe uyarı yazılar var, eyvallah. Ancak alışveriş yaparken bu duyarlılık yok. Örneğin markette domates alıyorsunuz, yanınızda hemen biri bitiveriyor oda domates alıyor. Sosyal mesafe hak getire.
Birde maskeyi bir aksesuar gibi çene altında, kolda kullananlar var. Bunlar işin ciddiyetinden uzaklar.
Önceki yazılarımda maske takmayanlar için ağır hakaretler içeren cümleler kullandım. Editörüm uyardı. Çok ağır olmuş dedi hafiflettik.
Bu kadar, herkes maske takma konusunda uyarılar yapar ve birileri takmazsa, sizde ona Eşşek derseniz, inanıyorum eşşeğin dili olsa, lütfen bize hakaret etmeyin, ben bu kadar uyarıya kesinlikle maske takardım. Eşşeksek de bu kadar uyarıya olumlu cevap verirdik. Siz insan görünümlü maske takmayanlara başka bir sıfat bulun, derse haklıdırlar.
Hafta sonu Pazar günü Meram tarafında düğün var, araç konvoyları, bazıları araç içinde maskeli, bazıları maskesiz.
Yahu Allah rızası için şu düğünlerinizi nikahtan çıkarın. Çok az sayıda katılım olsun, tedbirli olsun.
Ha o zaman ‘takı’ işi ne olacak? Derseniz ne bileyim ben sizin paraya bu kadar düşkün olduğunuzu. O zaman davetiyeye iban no verin, hediyeleri nakit isteyin.
Allahtan düğünlerde süre kısaltılıp, yemek kaldırıldı.
Zenginlerimiz çok üzüldü. Şöyle lüks düğün salonlarında pilavı döküp, her tarafın çiçek gönderileriyle dolup taştığı bir ortamı arzu ettiler ama olmadı.
Ne olur toplu yerlerden kaçınmadan ziyade topluluk oluşturmayın.
Cenaze evlerine taziyeye gitmeyin, cenazeye katılmayın varsın üç beş kişiyle cenazeyi kaldırın.
Telefon denen medeni bir alet var. Nikah, ölüm, hastalık, yaş günü, arkadaş toplantısı, apartman günü bunları yapmayın. Ulaşacağınız yere, telefonunuz ulaşır.
Bu arada Konya’yı idare eden seçilmiş ve atanmışlar daha çok sahadalar. Bunları da gözlemliyoruz, memnuniyet verici.
Büyükşehrimizden ricamız sabah ve akşam saatlerinde toplu ulaşıma bir göz atınız. Kalabalık yolcu gurubunu nasıl hafifletebiliriz? Çare…
İstanbul ve Ankara kamu kurum ve kuruluşlarında ulaşım yoğunluğunu azaltmak için mesai saatlerine ayar getirip bir düzenleme yaptı. Sıra Konya’da diyorum.
Bu arada sanayi, odalar, borsalar, dernekler başkanlarından da, bir geniş katılımlı toplantı ve işçi sayısı fazla olan fabrikalara mesai saati ayarlamalarını bekliyoruz. Aslın da bunları çok önceden yapabilseydik virüs bu kadar at oynatmazdı.
Ha gayret Konya! Allah aşkına tedbirleri tam alalım, kendimizi ve başkalarını üzmeyelim.
M.H.P. KONYA MİLLETVEKİLİMİZ ESİN KARA ve M.H.P. BURSA MİLLETVEKİLİMİZ Mustafa Hidayet VAHABOĞLU, BİR ADALETSİZLİĞİ GİDERMEK İÇİN KANUN TEKLİFİ VERDİLER…
Bu kanun teklifi, az sayıda olan Emekli Binbaşıların mağduriyetini gidermek için verildi.
Yıllardır üzerinde konuşulan bir mağduriyetti.
Yıllar evvel, Yarbay ve Albay emeklilerine verilen makam ve temsil tazminatı, Üstsubay kavramı içinde olan ve bir makamı temsil eden Emekli Binbaşılara verilmemişti. Ben bu konunun unutulduğunu düşünüyorum. Emekli Yarbay ve Albaylar gibi Emekli Binbaşıları da bir makamı temsil ediyorlar.
Kendimde Emekli Binbaşıyım. Tabii haberi alınca bende sevindim. Yani işin özü Emekli Albay, yarbay ve binbaşılar içinde, olması gereken hakkın emekli binbaşılara da verilmesini içerir. Bu konu bir hak yoksunluğunun giderilmesidir.
Mağdur olan arkadaşların sesini dinleyip, duyarlı davranan Milletvekilimiz, Esin KARA hanımefendiye ve Mustafa Hidayet VAHABOĞLU’na teşekkürü borç bilirim. Yıllardır kendi içinde bir adaletsizliği dile getirdiler, sağ olsunlar var olsunlar.
Bu mağdur yasasının Yüce Meclisimizden çıkacağına ve az sayıdaki emekli binbaşıları sevindireceğine inancım sonsuzdur. Sağlıcakla kalın.
Yorum Yazın