Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2497.6
  • BIST
    9455.25
  • BTC
    64701.26$

VEKİLLERİMİZ VE DÜŞÜNDÜKLERİMİZ…

26 Şubat 2019, Salı 09:04

Bu yazıyı yazmak, Deniz Baykal’ın yemin töreniyle aklıma geldi. Haziran 2018 seçimlerinden bu tarafa sekiz ay geçmişti.

Sayın Baykal hasta iken aday gösterildi. O dönemde Sayın Baykal’ın aday olmaması gerektiğini söyleyen ve yazanlardanım.

Zira Sayın Baykal’ın sağlık sorunları, onun çalışmasına, hizmet vermesine engeldi.

Koltuk sevdası çok yüce olsa gerek. Bir türlü kopamıyorlar.

Sayın Baykal 81 yaşında, 21 Şubat 2019 günü, T.B.M.M.’de tekerlekli sandalyesi ve iletişimi temin eden kulaklığı ile gelip yemin etti. Yemin sırasında kulaklığının çok işe yaradığı söyleniyor. Zira oğlunun, milletvekili yemin metnini, Baykal’ın kulaklığına okuduğunu ve onunda tekrar ettiğini biliyoruz.

Sayın Baykal 2010 yılında bir kaset komplosuna kurban gitmiş ve CHP Genel Başkanlığından istifa etmişti.

Komplo diyoruz ama yaşananlar gerçek idi.

Bana göre Bayın Baykal o gün siyasi hayatına son vermeliydi. Olmadı, bugün bile vekilimiz. Ne hizmet vereceğini takdirinize bırakırım.

Bu arada benim her zaman iddia ettiğim ve savunduğum bir şey var.

T.B.M.M.’i Milli takım gibi vekillerden oluşmalıdır. Neredeeee…

Bir zamanlar Hakan Şükür diye bir futbolcu vardı. Lakabı Torinolu Şaban’dı.. Ak Partiden aday gösterildiğinde itiraz etmiştim. Hakan Şükür size top sektirmeyi mi öğretecek Mecliste demiştim. Listeye kimin dayatmasıyla girdi onu zaman gösterir. Düşünebiliyor musunuz Hakan Şükür milletvekili oldu. Vekil maaşı hiç hoşuna gitmiyordu. Futbolcuyken kazandığı paralar gibi kazanmak istiyordu. TRT’de spor yorumcusu olarak cukka almaya başladı. FETÖ’ye yakınlığını, Amerika ayağını bilmeyen yoktu.

Sonuç Hakan ŞÜKÜR şimdi ABD’de, hoca denilen soytarının güvencesinde, krallar gibi yaşıyor. Devletimiz Hakan Şükür’ü de ABD’den istedi mi bilmiyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir döneminde vekillik yapan Hakan ŞÜKÜR acaba vekillikten emekli olacak mıdır? Örgüt içinde yer alıp, ülkesinin aleyhine çalışanların sonlarının ne olacağını merak ediyorum.

Gelelim yeni döneme…

Motosiklet yarışçısı Kenan SOFUOĞLU’da milletvekili seçildi iktidar partisinden. Yüce Meclis’te ayaklarının masanın üzerine koyup, danışmanları ile resim çektirip, danışmanlarını kölelerim diye tanıttı. İşinin ciddiyetinde değildi. Ama milletin temsilcisiydi. Milleti kimlerin temsil ettiğini görmek, bizleri çok üzdü. Sonra kendini aklayıcı beyanlarda bulundu. TRT Sporumuz Kenan SOFUOĞLU’nu programa davet edip hiçbir şey olmamış gibi canlı program yaptı.

Kenan SOFUOĞLU Bey, Deniz Baykal gibi bizi temsil etmeye devam ediyor.

Vekillerden birini daha gündeme getirip, bu defteri kapatacağım. İtiraz edeceğim vekilleri sayarsam, roman olur.

Alpay ÖZALAN, Eski Milli Futbolcu. Eskişehirspor’un teknik adamıydı. Başarılı olamadı. Şimdilerde siyasi iktidardan o da milletvekili.

Alpay ÖZALAN, Cumhurbaşkanımızın korumasına soyundu. Cumhurbaşkanımıza sataşan karşısında beni bulur, gibi laflar etti. Öyle ya Yüce Mecliste başka ne yapabilirdi ki. Ülkesine, milletine ne verebilirdi ki?

Şimdilerde o da milletimizi temsil ediyor.

Seçimler öncesi, Siyasi Partilere seslenmiştim. Ne olur önünüze geleni aday ve vekil yapmayın diye… Ama onlar millete hizmetten ziyade, partilerine getirecek oyu ön plana çıkardılar.

Şu an 600 vekilimiz var. Başkanlık sistemine geçtiğimiz için pek büyük işleri yok. Zaten çok az çalışırlar daha doğrusu toplanırlar. Hafta 7 gün onlar 3 gün çalışınlar. Ha bütçe görüşmeleri falan olunca yoğun tempoya girerler.

Tatilleri uzundur. Öğrencilerimizden çok tatil yaparlar. Maaşlarını ve yolluklarını sormayın. Onları zaten kendileri belirlerler. Partilerin mensubu olarak birbirleriyle didişirler ama özlük hakları söz konusu olunca birlik ve beraberlik içinde olurlar.

Dileğimi tekrar edeyim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Takım gibi olmalıdır. Seçilenler dallarında uzman, ülkelerine hizmet edebilecek, sağlık ve güzellik içinde olmalıdırlar. Bunu sağlayacaklar ise Siyasi Partilerdir.

Yine gücüme giden bir konuyu açıklamak isterim. HDP’nin durumu. Herkesin malumu HDP, PKK terör örgütünün siyasi uzantısıdır. Bunu bilmeyen yoktur. Peki HDP neden kapatılmaz? Efendim biz parti kapatmıyoruz derseniz, PKK’da sonuna parti kelimesini eklerse oda yasal mı olacak? Yapmayın Allah aşkına, lütfen biraz saygı…

HDP’yi kapatmadığınız gibi bu terör örgütüne, yüz trilyonun üzerinde seçim yardımını devlet eliyle siz veriyorsunuz. Verdiğiniz para nereye gidiyor? Tabii terör örgütüne. ABD bize dönüp, yahu biz YPG’ye yardım etmekle suçluyorsunuz, doğru. Sizde HDP kanalıyla PKK’ya parasal yardım ediyorsunuz derlerse ne diyeceğiz?

Eğer memleketin ‘Beka’sını düşünüyorsak PKK’ya terör örgütü diyemeyen HDP’yi kapatmalı, hele para yardımı hiç yapmamalıdır. O zaman bunlar terör örgütüyle iç içe diyeceğiniz siyasi partiler de kalmaz.

Kalın sağlıcakla.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.