Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63715.4$

ÜLKEMİN GÜNDEMİNE YETİŞEMİYORUZ

06 Şubat 2020, Perşembe 08:48

An be an değişiyor. Tam bir konuya odaklanıp, hah bu konuyu yazayım diyorsunuz, bir de bakmışsınız başka bir konu öne geçmiş.

Deprem diyoruz. Manisa, Alaşehir bölgesi insanları tedirgin ediyor. Bir bakıyorsunuz deprem Elazığ ve Malatya bölgesini vurmuş. Can kayıplarımız var.

Binaları sağlam yapamamanın sıkıntısını çekiyoruz. Fay hattına binalar yapıyoruz. Sonra kader diyoruz.

Adam ne güzel söylemiş “Kader diyemezsin, sen kendin ettin” diye. Bu şarkıyı sevdiğim gibi “kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime” şarkısı da favorilerim arasındadır.

Böyle acılı günler yaşadığımız anlarda, şaka yollu yazı yazmak da çok zor oluyor.

Depremin acısını yaşarken, belediyelerin iktidarıyla, muhalefetiyle deprem bölgesinde yardım hizmetlerinde bulunmasını, bu hizmetleri biraz da reklama dönüştürdüğünü görüyoruz.

O günlerde televizyona bakıyoruz. Heyhat! Bir belediye başkanı kayak merkezinde tatil yapmış. Nasıl yaparmış. Kayak merkezinde herkes tatil yapıyor. İnsanlar hep acıyı yaşayıp duracak mı? Ama bu konu 8-10 kanalda açık oturum konusu oluyor.

Arkadan bir KIZILAY meselesi gündeme düşüyor. Kızılay’a bir doğalgaz dağıtım firması şartlı yardım yapıyor. Şu vakfa paranın neredeyse tamamını vereceksin diyor. Paranın ucu taa A.B.D. ye gidiyor. Efendim bir yurt yapılacakmış….

Yeni bir deyişle karşılaşıyoruz.

 Kızılay Genel başkanı “Buna vergi kaçırmak demeyelim de, vergiden kaçınmak diyelim” diyor.

Kızılay üst düzey çalışanların maaşlarına bakıyoruz, bir hayır kurumuna yakışamayacak kadar yüksek. Adamlar “Gönüllü” değil “Paralı” çalışıyorlar. Lüks yalı kiralıyorlar falan falan…

Birazcık Allah korkusu olan, yahu bunlar ne yapıyor der!

Aynı Kızılay depremin gecesinde oğluma 05:00 civarında bana da 06:00 civarında cüzi de olsa sms yoluyla yardım talebinde bulunuyor. Daha doğru düzgün yardıma koşmadan yardım da neyin nesi?

Çalışan sayısının son iki yılda iki katına çıkara, personel giderleri uçuk olan bir kurumu, bizim kurumumuzu biz eleştireceğiz ama birileri de değiştirip düzeltecek…

Konuyu kapatayım diyorum. Aklıma İstanbul’da yaşayan 16 milyon insan geliyor. Bu depremler, gönderen tarafından bize bir uyarı. Şu anda Allah korusun İstanbul’da bir deprem olsa ne olur? Facia…

Gelin İstanbul’a bu güzel şehre kıymayalım. Kentsel dönüşüme en öncelik verelim. Yurt genelinde kampanyalar başlatıp İstanbul’da yaşayanların canlarını kurtaralım.

Sonra bakıyoruz İdlib’te hain bir saldırı. 8 şehit 9 yaralı.

Rusya’nın oyununa gelmiş bir Türkiye… Şehitlerimizi toprakla buluşturuyoruz. Öfkemiz ve nefretimiz geçmiyor. Koskoca TÜRKİYE dediğimiz ülkemize haince pusu kuruluyor. Tam bir Putin tezgahı. Bedelini anında uçaklarımızı kaldırıp ödetemiyoruz. Her taraf füze dolu… Kızgınlığımızı Putin’le görüşüp gidermeye ve konuşmalarımıza yayıyoruz.

Putin’in bıyığı olsaydı, bıyık altından nasıl güldüğünü görecektik. Bıyık olmayınca pisliklerini anlayamıyoruz.

Bunlarla uğraşırken bir alt yazı. Van-Bahçesaray’da çığ düştü. Bir minibüs ve iş makinası çığ altında. 10-15 kişinin çığ altında olduğu belirtiliyor. Heyecanla gelişmeleri takip ediyoruz. Tesadüfen kurtulan birinin çabalarıyla yetkililer haberdar ediliyor.

En büyük üzüntüm de Van Valimizin olay yerinde telefon çekmiyor deyişi oluyor.

Heyecanla olayı takip ediyoruz. Şükür kurtulanlar var. Sonra öğreniyoruz 5 kişi maalesef hayatını kaybediyor. 7 kişi yaralı da olsa kurtuluyor. 2 kişi kayıp.

Dedim ya gündem an be an değişiyor diye. Bir acının üzüntüsünü atmadan başka bir acıyla karşılaşıyoruz.

Spora meraklıyım TRT Spor bir alt yazı geçiyor. Anadolu Efes deplasmanda C.S.K.A Moskova’yı 82-80 yendi diyor. Bir an mutlu oluyorum. Üzüntüler dağ gibi. Mutluluklar bir damla…

Havasına, suyuna, taşına toprağına hayran olduğum ülkem. Ülkem insanları acılarla boğuşuyoruz. Her karanlıktan sonra bir aydınlığın geleceğini biliyoruz.

Şairin dediği gibi “Hiç mi gülmeyecek benim de yüzüm, Yaş bitti kan doldu her iki gözüm”

Evet inşallah güzel günler bizlerin, ülkemizin olur. Görecek günler var daha deyip, sizlere esenlikler diliyorum.

NOT: Yazımı gazeteye getirdiğim anda Bahçesaray’da kurtarma ekiplerinin üzerine yeni bir çığ düştüğü haberini aldım. İnşallah can kaybı olmaksızın atlatırız.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.