Konya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.38
  • EURO
    35.11
  • ALTIN
    2326.3
  • BIST
    9117.07
  • BTC
    70104.96$

ŞU KONYA?NIN HALİNE BAKIN!

31 Ekim 2017, Salı 06:09

Gittikçe şehir olarak kötüye gidiyoruz. Gönlümüz çok şey istiyor. Güzel bir Konya’da yaşamak hepimizin hakkıdır, diyoruz. Bakın bizleri ne rahatsız ediyor Konya’da…

Trafik başlı başına bir bela oldu. Çarşıya gelin Aziziye Caddesi’ni ve civarını görün.

Eeeee…

Sarraflar Caddesi’ni araç trafiğine kapat, İstanbul Caddesi’ni kapat, Mevlana’dan geriye dönüş olmasın, olacağı budur. Yazıktır günahtır Konyalıya. Boşa harcanan zaman boşa harcanan akaryakıt. Bu trafiği kim bozdu? Bildiğim şey, sorumlular kılını kıpırdatmıyor. Çarşı adeta araç park yeri oldu. Bazı caddeleri de tek yön yapınca işin içinden çıkılmaz hale geldi.

Çözüm mü?

Evet var. Önce bu işle ilgili beyin takımını bulacaksınız. Araştırma yaptıracaksınız. Üniversiteleri bu işe soyunduracaksınız. Efendim şöyle bir eser yapıyoruz, adını siz koyun anketlerini bırakıp bu işi düzeltin. Yıllar önce dile getirdiğimiz teleferik yeni yeni gündeme geliyor…

Kadınlar pazarının hem içine hem dışına bakın. İçinde satıcılar müşterilere geçecek yol bırakmamışlar. Biraz yoğunluk olunca insanlar birbirine sürtünerek geçiyor. Dışarıda gelişigüzel araç parkından geçilmiyor. Peki, bunları kim düzeltecek? Bildiğim şey ben düzeltmeyeceğim.

Taşlaşmış Mevlana Meydanı’nı gördüğümde içim cız ediyor. O güzelim ağaçlar, çamlar nerede?

Mevlana Meydanı eleştirilerimden biri de buranın miting ve toplantı alanı yapılmasıydı. Bildiğiniz gibi buralar mezarlarla dolu. Hz. Pir’i mitinglerle rahatsız etmeyin demiştim. Büyükşehir Belediye Başkanımız da sadece meydanın açılışında toplantı yapılığını burada toplantı ve miting yapılmayacağını söylemişti veya ben öyle hatırlıyorum.

Cumhurbaşkanımız gelince neden şehir meydanında toplanılmaz, yapmayın etmeyin…

Şehrin kalabalık göbeğine tramvayı getirdiniz araç trafiğine ayrı bir darbe vurdunuz. Gereksiz bir hatta Alaeddin-Adliye tramvay hattı yaptırdınız. Alaeddinden Mevlana civarına kaç araç geliyor, Mevlana civarında Alaeddine kaç araç geçiyor, yahu hiç görmüyor musunuz trafiği…

Yazmaya başlarsak roman olur. Vallahi, hem de cilt-cilt. Muhacir pazarına bir balık hali yaptınız. Gelin Pazar günü bir bakın, yayaların geçeceği yerler işgal altında, dükkân sahipleri her yere tezgah açmışlar. Gelin bir el atın buralara. Adamlar ne kural dinliyor ne de kanun.

Kongre merkezi yapmak moda oldu. Belediyelerin en güzel yaptığı iş bina. 10 bin kişilik kongre merkezi yapıyorsunuz, söyleyin Allah aşkına bunları yılda kaç kere kullanacaksınız?

Büyükşehirden sonra Selçuklu’da kongre merkezi yaptı. En son hatırladığım Büyükşehirin yaptığı kongre merkezinde, Ramazan ayında pilav dökülüyordu.

Selçuklu Belediyesi’ne bir çift sözüm var, siz de yaptınız bir kongre merkezi bakalım kaç kere kullanacaksınız. Ama öncelikle Nalçacı’da Kaymakamlık arkasında ki Şahinağa Sokağı’nın bir haline bakın gelişigüzel iki tarafa park etmiş araçlar. Kaderine terkedilmiş halde.

Şu nargile salonları ve cafelere değinmeden geçemeyeceğim. Özellikle Nalçacı ve Meram yöresinde sayıları çok fazla. Nargile salonu ve cafeler var. Belediyeler bir yandan değerlerimiz diyor, bir yandan değerlerimizi katlediyor. Apartman altlarına açılan bu yerler hem toplumumuzu hem gençlerimizi zehirliyor. Lise öğrencileri, yaşı küçük gençlerimizin buralarda kızlı erkekli başı kapalı başı açık, nasıl sigara ve nargile içtiklerini görün. Çağların kapılarında gencecik kızlar sizi içeri çağırıp çığırtkanlık yapıyorlar. Gençliğin elden gitmesinde belediyelerin sorumlulukları büyük…

Cafe ve nargile salonlarının civarındaki yerleşim yerlerinde oturanlar rahatsız oluyorlar. İsterseniz belediye bir anket yaptırın, size ne diyecekler. Bunlara nasıl ruhsat verilir. Eyy belediyeler. Pire kadar bir iş yapınca Deve kadar reklamını yaparsınız. Haydi birde biz bu cafelere nargile salonlarına ruhsat verdik ne iyi ettik diye ruhsat verin. Zafer ve Form civarında üst ve alt katlardaki cafe barlara bir bakın. Oralara giden körpe erkek ve genç kızlarımıza bir bakın…

Yapmayın etmeyin, bu gençleri bu tuzaklı yerlere gitmekten vazgeçirmeye yönelik projeler üretin. Bir yandan gençliğin hizmetindeymiş gibi görünüp, bir yandan bu yerlere ruhsat vermeyin.

Birde en çok neye kızıyorum biliyor musunuz?

Belediyeler asli görevlerini yapmayıp, Vakıfların görevi olan Vakıf mallarının restorasyonuna soyunuyorlar. Camiler türbeler restore ediliyor. Yahu şu kendi işlerinizi bir yapın. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Bölge Müdürlüğü ne güne duruyor. Sultan Selim Camii’ni restore ederken ömür bitti. Ey! Belediyelerimiz seslere kulak verin, kulağınızı tıkamayın. Bu şehir bizim. Gez Dünyayı gör Konyayı boşuna dememişlerdi. Vallahi biz Konyalı ve Konya’da yaşayanlar olarak rahatsızız.

Trafik yönüyle, asayiş yönüyle, disiplin yönüyle kötüye gidiyoruz. Kendimizi kandırmayalım. Bu şehir hepimizin. Bu şehri en güzel yaşanılır bir hale getirmek boynumuzun borcu olmalıdır.

Kalın sağlıcakla.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.