Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.56
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2444.3
  • BIST
    9716.77
  • BTC
    64295.89$

SIRA İDAMDA?

27 Mayıs 2016, Cuma 08:39

Dokunulmazlıklar kaldırıldı. Yıllardır halkın isteği bu yöndeydi. İktidarlara sorarsanız HALK iktidarı olduklarını söylerler. Ama icraata bakarsanız durum öyle gözükmez. Mesela parti kapatmanın kaldırılması. Siyasi iktidara sorarsanız bu uygulama çok demokratik. Artık partiler düşüncelerinden dolayı kapatılamayacak. Ama gerçek hayata bakıyorsunuz. Bir terör örgütünün uzantısı o da bir örgüt ama adının sonuna PARTİ koyunca demokrasinin nimetlerinden yararlanıp hem demokrasiyi hem de ülkeyi katlediyorlar. Bizde eli kolu bağlı böyle trene bakar gibi çaresiz bakıyoruz.

Sizin parti dediğiniz, örgüte arabasında silah taşıyan milletvekilimi ararsınız, teröristi evinde barındıranımı ararsınız, ülkemi tehdit edenimi ararsınız, polisime tokat atanımı ararsınız, arkasını önüne bir yere dayayanlarımı ararsınız. İşte bunlar parti görünümlü terör örgütü ve sizde bu içinde PARTİ geçen terör örgütünü parti kabul edip seyrediyorsunuz.

Bakınız Almanya aşırı sağ partinin kapatılması için hazırlık yapıyor.

Biz terörle boğuşuyoruz ama yasaklarımız teröre adeta destek veriyor.

Gelelim esas konumuza. Dünyada terörle boğuşup, her gün şehitler veren bir ülkede, İDAM cezası yok. İşte terörün, teröristin, destek verenin en büyük güvencesi bu… Sizi şerefimle temin edeyim bizim gibi olup, dünyada İDAM cezası uygulamayan bizden başka ülke yok, olamaz…

Malumunuz idamın kaldırılışı, 1999 yılları. 1984’den 1999’a kadar İDAM var, uygulayan yok. İdam TBMM’de onaylandıktan sonra yürürlüğe giriyor. Askeri yönetim zamanındaki bir iki kötü örneği alıp idamdan vazgeçemezsiniz. Askerimi, polisimi, vatandaşımı şehit edecekler, diyelim ki yakaladık bu teröristleri, senin benim verdiğim vergilerle ölene kadar bunları besleyeceğiz. Yok öyle yağma…

‘Efendim İDAM geri gelirse AB bize ne der?’ derseniz siz zaten bağımsızlıktan bahsedemezsiniz. ABD’de, Rusya’da, Çin’de, İran’da, İslam ülkelerinde İDAM var, biz de yok…

Maalesef ANAP döneminin en kötü icraatı idam kararı verilmiş (Bağımsız mahkemelerce) dosyaları TBMM gündemine getirmeyerek sümenaltı etmeleridir. Ve teröre de verilen en büyük destektir.

Şimdi bile İDAM cezası yokken terör yasalarının ağırlığından şikayet eden AB, bize müdahale edip yasalarınızı değiştirin diyebilecek kadar haindir.

1963 yılında müracaat ettiğimiz Avrupa Birliği (O zamanki adı AET, Avrupa Ekonomi Topluluğu), sanki bizi aralarına kabul edecek. Bakınız vizesiz dolaşım için ne kılıflar uyduruyorlar. Kıbrıs Rum Kesimini sorgusuz sualiz AB’ye alıp, sonrada ‘Rumlarla anlaşın sizi öyle alalım’ diyecek kadar edepsizdirler.

Ben size bir şey söyleyeyim. Avrupa Birliği bir Hristiyan topluluğudur. Türkiye İslam olduğu sürece (İnşallah kıyamete kadar İslam kalacak), AB’ye girmesi çoook zordur.

O halde biz kendi işimize bakalım. Bu millet, bu halk teröristlere İDAM istiyor. Eğer siz de söylediğiniz gibi HALK iktidarı iseniz, getirin idamı Meclise… Hatta 330-367 aralığında olsun halka sorun. İdamı bizler getirelim.

İdam benim ülkemde ceza olmaktan çıkmış, kamu vicdanını rahatlatacak bir konum haline gelmiştir. Teröristler, terör destekçileri yaşadıkça, şehitlerimizin kanı yerdedir. Hodri Meydan…

KILIÇDAROĞLU KENDİNE GEL!!!

Türk siyasetine kirli bir sahife daha eklendi. Koro halinde KÜFÜR… Bunu da CHP’nin gurup toplantısında, CHP’nin Genel Başkanı (Lideri değil) konuşurken hem de Cumhurbaşkanına küfür edilirken duyduk.

Kılıçdaroğlu dokunulmazlık konusu referanduma gitseydik halk ayrışırdı diyor. Sizlerin koro halindeki küfürleriniz halkı ayrıştırmıyor mu? Kin, nefret tohumu ekmiyor mu? Cumhurbaşkanını beğenmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama küfür edemezsiniz. Siz Recep Tayyip ERDOĞAN’dan daha kaliteli birini koysaydınız aday olarak herkes ona oy verseydi. Ekmeleddin Beyi MHP ile ortak aday yaptınız halk yemedi.

Sayın KILIÇDAROĞLU, lütfen Konya’ya gelmeyiniz. Hele Mevlana törenleri sırasında hiç gelmeyiniz. Bundan önce Konya’ya boşuna gelip gitmişsiniz. Hz. PİR’i hiç anlayamamışsınız, anlayacak gibi de görünmüyorsunuz. Ben size Hz. PİR’in bir deyişiyle sesleniyorum. EDEP YA HUUU.

EY MHP BUNLARA GEREK VARMIYDI?

Ülkücü hareket MHP’de Genel Başkanlık ve Yönetim değişikliği talebinde bulunuyor. Delegelerden yönetmelik gereği imzalar toplanıyor. Kurultay isteniyor. Sonra da bu Kurultay da yönetmelik değiştirilip seçimli kurultay yapılacak. Mevcut MHP yönetimi olmadık yollara başvuruyor. Yerel Mahkemenin verdiği, yasal Kurultay kararına kimler müdahil olmuyor ki? Taa Gemerek Tosya mahkemeleri, Ankara’nın icra mahkemeleri işe bulaşıyor. İş Yargıtay’a gidiyor. Yargıtay oyalıyor. Yargıtay konuyu Anayasa Mahkemesine gönderdik diyor. Sonra aynı Yargıtay, Kurultay olsun diye kendi karar veriyor. MHP yönetimi bunun üzerine 10 Temmuz 2016 Genel Başkan Seçimli Kurultay diyor. Yahu bütün bunlara gerek var mıydı?  Ha iyi oldu biz Türkiye’de Adaletin nasıl işlediğini (Aslında işlemediğini) gördük. Bir basit mesele hem de yasal mesele yargı sayesinde ne hallere geldi..

Şimdi MHP’nin Genel Başkanı ve Yönetimini 10 Temmuz’a kadar göreceğiz. Ayak oyunlarına başvuracaklar mı? İl, ilçe yönetimleri görevden alınmaya başlayacak mı? Delegeler ayak oyunuyla değiştirilecek mi? MHP yönetimin gidişlerinin zor olacağı gözüküyor ama onlar akıllarına herhalde İLAHİ ADALETİ getirmiyorlardır. Bu adalet eninde sonunda tecelli eder.

Gelelim muhalif dört Genel Başkan adayına, Koray AYDIN, Sinan OĞAN, Ümit ÖZDAĞ ve Meral AKŞENER… İbrenin Meral Hanıma döndüğünü gören Koray AYDIN, Meral hanımı paralel yapıyla falan suçladı. Koray Bey 1999 depreminden tanınıyor. Bence şansı en az olan kişi… Sinan OĞAN ve Ümit ÖZDAĞ, Meral Hanımı destekleyip sabretmeliler. Rüzgar Meral Hanımdan yana esiyor. Göreceğiz.

DOKUNULMAZLIKLAR KALDIRILDI, GEREĞİ NE ZAMAN YAPIACAK…

Dokunulmazlıklar kaldırıldı. Gereği henüz yapılmıyor. Geçen her süre ülkemin aleyhine işliyor. Almanya Başbakanı Merkel, konuyu Recep Tayyip ERDOĞAN’la görüşeceğim diyor. Sana ne be Merkel… Bu bizim meselemiz.

Konunun gereği ivedi yapılmadıkça çok sıkıntı çekeceğiz.

İran kadar olamayacak mıyız? Kurtuluş savaşında dünyaya kafa tuttuk, başardık. Şimdi de aynısını yapmalıyız. Avrupa’da, sokaklarda, sağda solda bunların hainliklerine ne kadar daha müsaade edeceğiz?

Haydi Türkiye!

Dokunulmazlıkların kaldırılmasının gereğini yap, terör bitene kadar İDAMI getir. Bu millet şimdi de İDAMI bekliyor. Ha gayret!!!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.