Seçimler… Ve Ramazan
27 Şubat 2024, Salı 00:01Seçimler yaklaştıkça insanın içini bir heyecan kaplıyor. Desem de inanmayın kimsenin gündeminde seçim yok. İnsanların gündeminde yaklaşan Ramazan ayı ve bayramı var. Ramazan pidesinin 15 TL olacağı konuşuluyor. Kıymanın 500 TL olduğu bir yerde ekmek 15 TL’ye bedava gibi bir şey.
Zeytin, peynir aldı başını gidiyor. Durduran da yok, dur diyende…
Bu artış Ramazan ayının gelmesiyle birlikte biraz daha devam edecek. Sonra mı? sonrası bayram öncesi yapılacak zamlar…
Yani önümüzdeki ay içerisinde gıda ürünlerine 3 farklı zam gelecek. Olan yine garibana olacak. Asgari ücret zaten eridi artık eriyecek yeri de kalmadı. Bitti! Tükendi…
Ek gelir elde edebilmek için mücadele eden insanların çaldıkları kapılar yüzüne kapanıyor. Bir ev de bir çalışan var ise, vay haline… Asgari ücretin altında geliri olanlar var bir de… Emekliler… Allah acısın. İnsanın içi sızlıyor. Ayda 4 kez pazara gitse yarısı biter. Elektrik, doğalgaz, su, telefon giderlerini hiç hesaba katmayın zaten. Birde bunları ödeme gereğini hissederse emekli insan, aç kalır. Aç kalmaktansa açıkta kalmak daha iyi değil mi?
Marketleri gezenken etiketleri görünce insanın bir içi ürpermiyor değil. Derin bir nefes alıp, geçmişte çok düşük fiyatlarla aldığı ürünlerin geçmiş hayallerini kuruyor.
Ruysa, Ukrayna’ya savaş açmış. Üçüncü yıllarına girmişler. İsrail Gazze’yi vurmuş. 30 bin insan ölmüş. Kimsenin umurunda değil. Buradaki gıda savaşı daha büyük. Savaşmadan ayakta kalabilmek için yaşıyor insanlar.
İnsanlar derken, alt tabakadan bahsediyorum. Orta ve üstü geliri olan insanlar için İsrail’in Gazze’ye saldırıları katliam. Ukrayna’da insanların evsiz kalması savaşta ölmesi vicdan azabı…
Bir belediye çalışanı, eşi ve çocuğu çalışıyorsa fiyat etiketlerine çok bakmaz. Geliri iyi ve aç kalmaz açıkta da kalmaz. Ama yaşlı diye çalışamayan ve sadece emekli maaşı ile ayakta durmaya çalışanlar işte bunlar için azap…
Birde geçenlerde bir dost ile otururken, yanımıza gelen bir aile oldu. Erkek çocuğu Konya’nın en büyük yaşayan alimlerinden birinin oğlu imiş. ABD’de okumuş. Arabistan’dan biri ile evlenmiş. Hatta yeni evlenmişler. Bir ayağı Konya’da bir ayağı ABD’de diğer ayağı ile Arabistan’da…
Kabe’yi tavaf etmek için insanların para ödediğini söylediğinde şaşırmıştım. Nasıl olur, ibadet yapacaksın ve karşılığında para ödüyorsun. Abdest almak için tuvaletlere para ödenmesin diye haberler yapan ben o dönemin belediye başkanından özür dilerim. İbadet paraylaymış…
Paran yoksa İslam’ın şartlarından birini yerine getiremiyorsun. Hacı olamıyorsun. 5 şarttan birini yerine getiremiyorsun. Dön Allah dön… Kredi çekip hacca giden ağabeylerim. Umre yapan ağabeylerim. Allah yardımcınız olsun…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
emekli bankacı
28-02-2024 02:22Sayın Fatih bey, ben emekli bir bankacı olarak bugün geldiğimiz noktaya inanamıyorum. Nas ekonomisi diye hiç bir iktisat teorisine uymayan ucube bir denemenin ardından kendimizi bu felaketin içinde bulduk. %20 faiz ve %20 enflasyonumuz varken geldiğimiz noktada % 50 faiz ve % 150 enflasyonumuz var. Hani faiz sebep, enflasyon da sonuçtu? Az buçuk ekonomi okuyan herkes şunu bilir, faiz enflasyonu değil enflasyon faizi belirler. Biz tuttuk bunu kendimize göre baş aşağı ettik, kur enflasyonunun yanında bir de talep enflasyonu yarattık. Kendi bacağımıza sıktık. Şimdi bu sarmaldan çıkmak için debeleniyoruz ama kısa vadede çok zor. Ben özellikle çocuk ve gençler için üzülüyorum. Allah yardımcımız olsun.