Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.47
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2435.9
  • BIST
    9716.95
  • BTC
    64547.38$

SAKALIMIZ YOK Kİ

29 Temmuz 2016, Cuma 08:41

Hani bir söz vardır. Sakalımız yok ki sözümüz dinlensin. Bizde aynı şeyi yazılarımız için söylüyoruz.

Bu FETÖ ile oldum olası uğraşırım. Ama bizim toplumda DİN, İMAN deyince akan sular durur. Adam gerçekten inançlı mı? Allah korkusu var mı? Bu girişimleri, davranışları menfaat için mi yapıyor? Hiç araştırmayız. Hatta ‘Adam pekiyi yaaa. Beş vakit namazında’ deriz.

Şimdi size FETÖ mensuplarıyla ilgili iki örnek vereceğim. 1980’li yıllardan beri, her siyasi iktidar, devlet adamı bunlara yardım etmiş.

Bakınız 12 Eylül 1980’den sonra özellikle küçük rütbeli (Tğm, Ütğm) olan, aşırı sol fonksiyonlara sahip sol örgüt üyeleri subay ve astsubaylar ordudan atılırlar. 1983-84 yılları en çok ordudan atılan subay, astsubayın olduğu yıllardır. Bir kısmının hiç günahı yoktur. Birileri yalan yere gambazlamıştır. Ama çoğunluk suçludur. Bunlar hak etmedikleri işkenceleri de gördükten sonra ordu ile ilişkileri kesilir.

28 Şubat 1997’de ise ordu, içerisindeki cemaatçileri, özelliklede FETÖ’cüleri ordudan atar.

Buraya kadar her şey normal. Bu arada özellikle 28 Şubat’tan atılanlar kendilerinin ‘NAMAZ KILDIKLARI’ için atıldıklarını söyleyip kamuoyu oluştururlar.

Bundan 3 yıl önce Recep Tayyip ERDOĞAN başkanlığındaki siyasi iktidar, acayip bir karara imza atar…

Hem 12 Eylül 1980’den sonra hem de 28 Şubat 1997’den ordudan atılan subay, astsubaylara bütün haklarını geri verir.  Devreleri Albay seviyesinde olanları albaylıktan emekli eder. Devreleri Albay olmayan daha gençleri de çeşitli üniversite, kamu kurumlarına, Genel Sekreter, Genel Müdür olarak atar. Bunlardan devreleri Albay olana kadar buralarda çalışacaklardır.

Hem komünistlikten hem cemaat mensupluğundan atılanlar adeta, ödüllendirilir. Özellikle FETÖ’cüler bu işten çok karlı çıkarlar. Devlet onlara hem Albay maaşı hem de OYAK ve Emeklilik Tazminatlarını öder. Hatta devlette 3-5 yıl çalışanlar, 42 yıl üzerinden emekli edilip, geçtiğimiz aylardan 30 yılın üzerinde çalışanlara ödenen tazminattan da istifade ederler ve ekstra 28 bin lira daha alırlar.

Normal şekilde orduya hizmet eden 2’nci dereceden emekli bir binbaşı emekli maaşı olarak 2 bin lira alırken, bunlar 6 bin lira emekli maaşı alırlar. Suçsuzlara diyeceğim yok. Devletin temeline dinamik koyanlar ödüllendirilir. Hem de ne ödül…

Gelelim ikinci örneğe… Bunu da Konya’dan vereceğim. Çarşıda Eski Telekom binası ve ana cadde üzeri eski Sümerbank karşısı ve şehrin işlek bir çok yerinde, cemaat, tarikat ve vakıflar, dernekler dükkan kiralayıp KERMES adı altında, kendilerini kamufle edip, beş kuruş vergi ödemeden, sigorta primi ödemeden, ticaret yapıp haksız kazanç elde ederler. Yazılarımla hem Belediyeleri hem de Valiliği ikaz ederim. Dedik ya sakalımız yok diye. Bu kermeslerde gelinlikten, karpuzdan, ayakkabıdan, makarnadan aklınıza ne gelirse satılır. Yakındaki bütün dükkanların kazançları elden gider. Esnaf bu KERMES canavarına karşı çaresiz kalır. Öyle ya kermesi yapanlar dinli imanlıdırlar ve bu işi yardım için yaparlar. Hatta ben biraz ileri girerim. Müftülüğe gidip, bu şekildeki KERMES gelirinin helal olup olmadığını sorarım. Onlarda bilirler HARAM olduğunu. Ama bir şey diyemezler.

Şimdi Konya da kapatılan dernek, vakıfların ismine bakınca bunların çoğunun FETÖ’cü olduğunu görürüz. Biz biliriz ki KERMES genelde okullarda veya bürokrat eşlerinin düzenlediği geliri fakir çocuklara verilen 2-3 günü geçmeyen yardım faaliyetleridir. Ama bu dernekler 6 ay hatta 1 yıl tuttukları dükkanda KERMES faaliyetlerine devam ederler.

Belediyeler ne ruhsat nede hijyen kontrolü yaparlar. Peki bu kermes iznini kim verir. Bana valiliğin dernekler masasının verdiğini söylediler. Benimde yeni gelen sayın valimden bu konunun araştırılmasını, bu izni verenlerin FETÖ ile bağlantılarının olup olmadığını sorgulanmasını isterim. Öyle ya ben en az bu konuyu 2-3 kez yazıp yetkilileri uyardım. Ama hiç iplemediler.

Bu tip kanunsuz, haksız, haram kazançların yasaklanması gerekir.

Bu FETÖ hainlerine kendi ellerimizle paraları teslim ettik. İnşallah bundan sonra yetkililer daha duyarlı olurlar.

ENDİŞELERİMİZ VAR…

Gözaltılar ve tutuklamalar başladı. Bir zamanlar cemaat mensubu olduklarını gizlemeden piyasada HERİF gibi dolaşanlar şimdilerde bir yerlerini kurtarmak için mücadele ediyorlar. Birileri de onun hamiliğini üstleniyor.

Kim bunlar? Generalinden tut, bu işe bulaşan tüm silahlı kuvvetler personeli, belediyelerde çalışanlar, Konya’daki kamu kurumlarında, genel müdür, müdür Yardımcıları, Konyalı olup dışarıda görevli genel müdürler, genel müdür yardımcılarından tek ses yok. Bunların bağlı olduğu bakanlıklardan da tık yok…

Endişeliyiz diyoruz. Adam AK Partili, adam İmam-hatip menşeli ama FETÖ’cü bunlar böyle kalacak mı? Bunlarla ilgili açığa alma soruşturma başlamayacak mı? Bunlar imtiyazlı mı?

Özellikle Büyükşehir Başkanımızdan ricamız, çıkıp medya karşısında, aynı İstanbul B.B. Başkanı Kadir TOPBAŞ gibi içimizdeki bu hainleri teşhir edilmesi gerekir. Hatta merkez ilçe ve diğer ilçelerdeki örgüt mensuplarını da Tahir Başkan açıklamalıdır. Zira diğer belediyelerle ilgilide kulağımıza kötü duyumlar geliyor.

Seçilmişlerde bile sıkıntı olacağı duyum olarak dolaşıyor.  Elin ağzı çuval değil büzesin…

Ancaak. Bunca şehit, bunca yaralıdan sonra birileri kayırılırsa, suçu örtbas edilirse, efendim o geçmişte öyleydi falanla geçiştirilirse bu işi yapanlara da lanet okuyorum. Şuanda birkaç kişinin dışında kimse FETÖ’cü olduğunu itiraf etmiyor. Biz KONYA’da ne kadar FETÖ’cü olduğunu tahmin edebiliriz. Bir Milli Eğitim dışında bu işin üstüne giden yok gibi bekliyoruz…

Bu arada kim FETÖ’cü değil de, iftiraya uğramışsa bu iftirayı atanlarda o kadar şerefsizdir. Makam ve mevkii ilerlemesi için günahsız insanlara iftira atanlarda mutlaka cezalandırılmalıdır.

CUMHURBAŞKANIMIZA DİKKAT!

Lider ve insan sıkıntısı çekildiği dünyamızda, her tarafa kafa tutan bir Cumhurbaşkanımız var.

Batılı, doğulu Amerika ve Afrika ülkelerindeki devlet başkanlarının kıskandığı, İslam ülkelerini uyandıran bir Liderimiz var.

Recep Tayyip ERDOĞAN’ı korumak ve kollamak bu milletin boynunu borcudur.

İster sevin ister sevmeyin, bu ülkenin seçilen bir Cumhurbaşkanıdır. Düşmanı çoktur. İçimizdeki hainlerin ne yapacağı belli olmaz. Dış güçle yine içimizdeki hainleri kullanabilirler. Dikkatli olmalıyız hem de çoook…

Zor günlerden geçiyoruz. Bu günleri ranta çevirmek için uğraşanlara fırsat vermeyiniz. Özellikle firmalar bu konuda çizmeyi aştılar. Her tarafa ilan veriyorlar. Bırakın bu ayakları…

Cumhuriyet ve demokrasi etrafında kenetlenmeliyiz.

İnananlar için Rabbimiz Peygamberimiz (S.A.V) ve Kur’anımız yeterlidir. Başka yerlerde, birilerinin peşinden giderek macera aramayın!

Unutmayın Rabbimiz bize şah damarımızdan daha yakındır. Esenkalın.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.