Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63832.866$

SAĞLIK BAKANIMIZA MEKTUPTUR…

23 Temmuz 2020, Perşembe 08:54

Sayın Bakanım

İçinde bulunduğumuz süreçte, bazı sıkıntıları dile getirmek istedim.

Sizin nasıl çalıştığınızı, saatlerinizin çoğunluğunu bizler için harcadığınızı bilenlerdenim.

Pandemi sürecinde sizin gibi bir sağlık bakanımızın olmasını da rabbimin bir lütfu olarak görüyorum.

Pandemi süreci uzadıkça, ilk günkü korunma heyecanımızı kaybetmediğimizi söyleyebilirim.

Yasaklar gevşedikçe, bizde gevşedik. Evvela takıldığım en önemli konuyu bir kez daha dile getireyim.

Her gün akşam saatlerinde Türkiye geneli pandemi tablosuna bakıyoruz.

Yapılan test sayısı, toplam test sayısı, günlük hasta sayısı, toplam hasta sayısından tutun, iyileşenler, yoğun bakım ve entübe hasta sayısını öğrenirken az da olsa vefatları da öğreniyoruz.

Türkiye Genelini biliyoruz. Konya’yı niye bilmiyoruz? Çok kıymetli bir İl Sağlık Müdürümüz var. Sayın Prof. Dr. Mehmet KOÇ. O da Konya’nın tablosunu her gün açıklasa ne olur? Aynı sizin tablonuz gibi bizlere yansıtsa, bizleri uyarsa ne olur? Bırakın İlleri İlçe Sağlık Müdürleri de aynı şeyi yapsa ne olur?

Nedir bu gizlilik? Niye bizler Konya’nın rakamlarını bilmeyelim?

Açık söylüyorum Türkiye Geneli bizleri tatmin etmiyor. Şeffaflığın zirve yaptığı bir yüzyılda yaşarken bu giz niye?

Buradan bizlere değer verilmediği sonucunu çıkarırsak yanılır mıyız?

İl bazında rakamların ve uyarıların daha geçerli olacağını düşünüyorum.

Sizin bütün illere ve ilçelere tam anlamıyla ulaşacağınızı düşünemiyorum.

İl Sağlık Müdürlerinin alacağı önlemlerle vaka sayılarını düşürmeleri, tatlı bir sağlık rekabetini de gündeme getirecektir. Başarılı İl Sağlık Müdürleri de kendini gösterme imkanı bulacaktır. Ve Konya’mızın çok güzel, virüssüz günlere ulaşacağını düşünüyorum.

Konya’da hangi hastanede kaç virüs vakası var? Kaçı yoğun bakım da? Kaçı entübe? Konya ’lı biri olarak bilmek benim en doğal hakkım. Bu bilgileri alamaz isek, gittikçe güvenimizi yitiririz.

Üzerine basa basa söylüyorum. İl bazında vaka sayısını ve genel durumu mutlaka bilmeliyiz.

Sizler rakamları açıklamayınca söylenti ve rivayetler dile geliyor.

Mesela dün itibariyle 21 ilde pandemi hastası olarak hastanede yatan yok dediniz. Eyvallah… Birileri çıkıp, efendim Antalya turistlik bölge, oraya turistler gönül rahatlığıyla gidebilmeleri için, Antalya’nın hastaları Konya’ya gönderilip, Konya’da tedavi oluyor. Bu yüzden Antalya’da vaka onun için sıfır dese ki diyor. Akla uygun geliyor. Bunda bir gariplik yok.

Konya hastane ve yatak sayısı ile çok önde bir şehrimiz. Mantığa da uygun geliyor. Yok böyle bir şey yalan deniyorsa, lütfen açıklayalım.

Gelelim başka bir konuya. Virüse karşı eski duyarlılığımızı kaybettik. Mesafe, maske hak getire. Niye? Devlette kontrolleri ve cezai uygulamaları azalttı.

Pandeminin ilk aylarında Konya Merkezde iki kez durdurulup kontrol edildim. Hem de araç içinde…

Şimdi çıkın çarşıya… Aziziye camii, Kapu camii, Kadınlar Pazarı, Eski Garaj bir bakın kaç kişi maske takıyor. Sosyal mesafe diye bir kavram yok.

Bankaların, kamu kurumlarının, belediyelerin önlerine bir bakın. Kurallara hiç uyulmadığını göreceksiniz.

Madem bu kadar serbestlik olacaktı, niye hafta sonları, dini bayramlar da, Milli Bayramlar da içerde kaldık.

Aylarca 65 yaş üstü evden çıkamadı. Madem bu kadar serbestlik olacaktı, ne gereği vardı bu önlemlere?

Virüs şekil mi değiştirdi? Artık bir şey olmuyor mu?

Sonuçta bizi bize bıraktınız. Devlet otoritesi aradan çekilince çok sıkıntı yaşarız, yaşıyoruz.

Evinde karantinada olanlar hiç dinlemiyorlar. Adalet Bakanlığının kullandığı akıllı kelepçeler yok mu?

Adam virüs taşıdığını bile bile dışarı çıkıyor. Sen evinde 14 gün kal, kendini izole et derseniz ve de bunlara uyulmazsa ne olacak?

Aklıma sürü bağışıklığı geliyor. Acaba ona mı yöneldik… yoksa uygulama “Saldık çayıra, mevlam kayıra” tedavi yöntemine mi döndü.

Bizi bize bıraktığınız sürece bu virüs bitmez. Devletin otoritesini vicdanı olmayan, başkalarına bu hastalığı bulaştırırım diye düşünmeyenlerin, mutlaka hissetmesi lazım.

Unutmayalım bu bir can meselesidir. Hasta olduğunu bildiği halde virüsü başkasına bulaştırıp, tabii kurallara uymayarak, ve de onun ölümüne sebep olanlar hafif bir deyimle katil değil midirler?

Sayın Bakanım söyleyecek çok şey var. Devlet kuralları, yasakları, tedbirleri kontrolden vaz geçip, aradan çekilirse vay halimize…

Bir diğer aklıma takılan konu, her gün 40 binin üzerinde test yapılıyor. Spor kulüplerinin, oyuncuların, çalışanlarının, yöneticilerinin ve risk altında olanların rutin testleri bu rakamın içinde mi? Zira bunlar epeyce bir sayıya ulaşıyorlar.

Basın toplantılarınıza katılan tecrübesiz, elemanların sorduğu sorulara hayretle bakıyorum. Sakinliğinize de gıptayla. Virüsün ilk günleri canla uğraşırken, basın mensubu sağlık çalışanlarına ek ücret verilecek mi diyor. Bir diğeri atanamayan sağlıkçılar hemen atanacak mı diyor?

Zavallılar üç kuruşluk menfaat soruları soruyorlar, birilerinin adına.

Üzülüyorum. Dedim ya sabrınıza da gıptayla bakıyorum.

Sayın Bakanım meramımı bir ölçüde dile getirdiğimi düşünüyorum. İl bazında rakamların açıklanması önemli. Devletimize daha güvenle bakabilmeliyiz.

Mücadelede devlet aradan çekilmemeli, otoritesini yoğun hissettirmelidir.

Şahsınızın verdiği mücadele için güç diliyor, vatandaş olarak saygılar sunuyorum.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.