RAMAZAN?DA KONYA?NIN KADERİ AYNI MI OLACAK?

18 Haziran 2015 Perşembe günü mübarek ay RAMAZAN başlıyor. Sahipsiz şehir Konya’nın hali acaba ne olacak?

Gürültü ve Disiplinsiz şehirler içinde ilk beşe giren Konya’ bu Ramazanda da aynı şeylerimi yaşayacak?

Kahvehaneler, Cafeler, Nargile Salonları Ramazanla birlikte sahura kadar açık olacak. Diğer zamanlar gece 24 de gereken ama bu saatte hiç kapanmayan bu yerler Ramazan ayında da imtiyazlı biçimde sahura kadar açık olacak.

Yahu sana ne diyeceksiniz. Mesele benim değil bu şehrin meselesi, bu şehri idare edenlerin meselesi.

Evlerin altına, oyun salonlarının, kahvehanelerin, cafelerin, nargile salonlarının ruhsatını kim verdi? Tabii Belediyeler. Buraların açılıp kapanma saatlerinin kontrolünü Emniyet yapar.

İş merkezlerinin altında veya bağımsız tek bina olarak faaliyet gösteren oyun salonlarına, kahvehanelere, derneklere, cafe ve nargile salonlarına etrafı rahatsız etmediği sürece diyeceğimiz yok.

Bu yerler insanların yaşadığı binaların altına ise, işte o zaman Konya sahipsiz diyebiliriz. Şimdi bu binalarda oturanların Ramazanda yaşadıklarına bir göz atalım.

İnsanların yaşadığı binanın kahvehane görüntülü bir oyun salonu var. Bu oyun salonu Ramazan ayının yaz aylarına gelmesi ve kapalı yerde sigara içme yasağının bulunması nedeniyle, umuma açık kaldırımları işgal edip buralara oyun masalarını çıkarırlar. Seyyar ışıklandırma çekerler. Ve kaldırımlar üzerinde oyun oynatırlar insanlar o yaya kaldırımlarından geçemezler.

Oyun oynayanların bir kısmı ahlak yoksunu olduğu için yaz sıcağında iftardan sonra serinlemek için balkonlarına çıkan etraftaki binalardaki aileleri gözleri ile taciz ederler. Küfürlü ve argo konuşmaları etraftaki bütün insanlar ve aileler duyarlar. Etraftaki insanların bu olaya müdahalesi söz konusu değildir. Oyun salonunu işletenler tarafından tehdit edilirler felan felan…

Peki bu ilin Valisi, Emniyet Müdürü, Belediye Başkanları nerede Allah aşkına? Kendileri böyle gürültülü ve hoş olmayan bir yerde yaşasalar acaba bunları sineye çekerler mi?

Sahura yakın biten oyunun kritiğini oyuncular yüksek sesle yaparlar, geldikleri araçları motosikletleri gecenin bir yarısı gürültü ile çalıştırırlar. Sahurda oyun salonlarının dışarı koyduğu sandalye masaların gürültü ile içeri alınması başlar.

Bu oyun salonun üstünde oturan bir aile uyuyacak, sahura kalkacak, dinlenecek ve ertesi gün çalışmaya işe gidecek…  Bu mümkün mü? Konya’yı idare edenler siz bu Kahvehane sahibinden yana mısınız yoksa, sade vatandaştan yana mı? Aslında sormaya bile gerek yok.

Efendim iş merkezlerinin altında olan oyun salonları isterlerse 24 saat açık kalsın. Vatandaşları rahatsız etmedikçe diyeceğimiz yok…

Nargile salonu civarında yaşayanlara da Allah sabır versin. O ne nargile tütünü kokusu…  İşte buralara ruhsat veren veya buraların ruhsatsız çalışmasına müsaade eden belediyeler birinci derecede suçludurlar.

Konuyu uzatmayalım. Bunları önlemeyen yetkili kişilerin ahiretteki yerleri böyle pis yerler olsun diyelim. Başka ne diyebiliriz.

Ramazan gelince medyayı yanlarına alan Belediye Başkanları, Zabıta birimleri ile birlikte fırın, kasap, gıda satan, üreten işyerlerini kontrol edip poz verecekler. Kamuoyuna ilgili oldukları imajını verecekler. Bizler de aaa…  Belediye Başkanlarımız ne kadar ilgili diyeceğiz. Büyük AVM lerin unlu mamuller bölümü falan acaba denetlenir mi?

Mevlana civarına bakarsanız Konya’nın sahipsiz olduğunu daha rahat görürsünüz. Mevlana civarındaki Lokantalar fiyat listelerini mutlaka dışarıdan görünecek şekilde bulundurmalıdırlar.  Aksi halde bir sodaya 5 lira (5 milyon) para ödemek zorundasınız. Ahlak yoksunu bazı işletmeler nasıl olsa Mevlana’yı ziyarete gelenler bir günlük geliyorlar hem de yabancı diye istedikleri fiyatı uyguluyorlar.

Geçtiğimiz Cumartesi Mevlana civarında, ücretsiz büyük tuvalet hizasındaki, hediyelik eşya satan bütün satıcıları dışarı çıkıp yüksek sesle çığırtkanlık yapıp müşteri topluyorlar. Mübarek sanki otogardasınız.

Yine bu yerdeki Sarı Taksiler 10-15 araçla bu yolu işgal ediyorlar. Üzerlerinde Mevlana Taksi yazıyor. 2 taksi cep şeklindeki yerde diğerleri yolu işgal ettikleri gibi, geçici süreyle vatandaşın araç bırakmasına müsaade etmiyorlar. Yine bu çığırtkanlık yaparak satış yapanlarda yollara duba, mukavva kutu falan koyup, Kendi araçları için özel yerler edinmişler.

Ben Konya sevdalısıyım. Belediyeler bütün bu pislikleri görmemişlerse benden yardım talep edebilirler.

Bu arada il Kültür Müdürümüze de bir ricamız var. Mevlana civarındaki Kültür Bakanlığına ait iki binanın önü yürekler acısı. Ağaçlar kaderine terk edilmiş. Ağaçlar budanmak istiyor. Yayaların geçişini engelliyor. Yine bu binalardan birinin önü taksicilerin oturma yeri… Allah rızası için bir göz atın.

Öbür binanın önünde de köpekler yatıyor.

Aleaddin - Mevlana arasındaki tramvay hattı epey baş ağrıtacağa benziyor. Bu caddede gelişi güzel araç parkları, sürücülerin istedikleri yerden U dönüşü yapmaları, araçların riskli biçimde tramvay yolunu da kullanmaları, dalgın yayalar için büyük tehlike uyandırıyor.

Trafik Polisleri, Aleaddin Mevlana hattı üzerinde adeta Anons Memuru görevi yapıyorlar. Trafiği ihlal eden, uygunsuz park yapan araçların plakalarını anons edip uyarıyorlar. Yahu kardeşim bu anonsla olacak iş değil. Bunlar sürekli ceza yazmaktan anlar. Bırakın bu uyarıyı siz ceza yazmaya bakın. Ceza yazınki trafik canavarı olmaktan kurtulsun…

Konya’nın sahipsiz olduğunun örnekleri saymakla bitmez. Burada en kötü şey devletin kurumları görevini yapmazsa, vatandaşlar karşı karşıya gelir. Kavgalar yaralamalar, Allah korusun ölümler meydana gelir.

Ey Konya’yı idare edenler! Elinizi vicdanınıza koyup bu şehri disipline edin, gürültüyü önleyin. Vatandaşlarımızı mafya bozuntulu dört çakalın eline bırakmayın.

Perşembe günü ereceğimiz Ramazan ayının hepimiz için mübarek olmasını sağlık sıhhat içinde nice Ramazanlara ermeyi Rabbimizden niyaz ediyorum. Esen kalın.