Konya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    62827.550$

Konya’da hedef: İlle de Sille…

21 Nisan 2022, Perşembe 09:55

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Kültür Sanat Muhabirleri Derneği’nce yürütülen  ‘Medya, Kültür / Sanat ve Turizm Buluşmaları’ için gittiğimiz Konya’nın Selçuklu İlçesini gezerken gördüğümüz, duyduğumuz şeyleri sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.

Tamam, Selçuklu ilçesinde;

 

Mevlana ve Şems’ten ışıklar aldık

Müzeye, camiye özümüz saldık

Selçuklu çok büyük kendimiz bulduk

 

Ancak; diğer ilçeler Ahırlı, Akören, Akşehir, Altınekin, Beyşehir, Bozkır, Cihanbeyli, Çeltik, Çumra, Derbent, Derebucak, Doğanhisar, Emirgazi, Ereğli, Güneysınır, Hadim, Halkapınar, Hüyük, Ilgın, Kadınhanı, Karapınar, Karatay, Kulu, Meram, Sarayönü, Seydişehir, Taşkent, Tuzlukçu, Yalıhüyük, Yunak’ı da düşünürsek, gördüğümüz görebileceklerimizin çeyreği bile değil demektir!

 

Sille yolunda

 

Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nden ayrılıp Sille yoluna düşence, midibüsümüz dağ başı sessizliğine görüntü kirliliği katan tarım / tarla katili yapıların kıyısından geçti bir süre…

Eriştiğimiz yükseklikten baktığım Konya, bereketli ova üzerine kurulmuş düzenli bir şehir görüntüsü sunuyordu. Etrafını çeviren dağlar yüzünden genişçe bir çanak yok yok tava gibiydi!

Rehberimiz Konya için ‘höyükler şehri’ dendiğini anlattı.

Konya’da 360 höyük varmış. Bilindiği gibi dünyaca ünlü olanı Çatalhöyük. Göbeklitepe bulunana kadar insan yerleşimi bakımından en eski yer olarak biliniyordu.

 

Kiliseler, camiler

 

Konya’ya 8 kilometre mesafedeki Sille’ye varmamız zor olmadı. Bizi götüren araç içeri alınmadığı için (iyi ki alınmamış), mağaraları, Ak Manastır’ı, Kurtuluş Camisi’ni, Karataş Camisi’ni uzaktan da olsa görerek vardık Aya Eleni Kilisesi’ne.

Sille, eski bir Rum köyü. Zamanında Hıristiyan Türklerle Rumlar bir arada yaşarmış. Mübadele ile hem Rumlar hem de Türkler Yunanistan’a gitmiş. Ancak bekledikleri kabulü görmemişler. Değişik insan hikayeleri yaşanmış hem yörede hem de gittikleri yerde.

Dağ başında bir vadinin içine saklanmış gibi durmasına rağmen, kıymetli bir yaşam alanıymış Sille. Konya’da ederinden fazlaya satılan bir mülk için, üzerinde poz verdiğimiz köprü kastedilerek “Taş Köprü’den ev mi satıyorsun” denirmiş. O derece…

Sessiz, sakin ve yemeye, içmeye, konaklamaya uygun tesisler aşağıdan yukarıya yayılmış halde.

 

Papa da gelmiş

 

Çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan ve Tarihi İpek Yolu güzergahında yer alan Sille, Papa’nın da çokça ziyaret ettiği bir yer olunca yurt dışında şöhreti artmış.

Rehberimizin bilgilendirmeleriyle ağır ağır yürüyerek, fotoğraf çekerek vardık Aya Eleni Kilisesi’ne. M.S. 327’de Bizans Prensesi Heleni (Helena) tarafından yaptırıldığı için onun adını taşıyor.

Helena, hac için Kudüs’e giderken Sille’ye uğrar ve buradaki ilk Hıristiyanlık dönemine ait oyma mabetleri görür. Hıristiyanlara Sille’de bir mabet yaptırmaya karar verir. Sonunda birkaç kez tamir edilen ve sonunda yeniden inşa edilen bu kilise çıkar ortaya.

İçinde yer alan çizimlerin, süslemelerin neredeyse tamamı sonradan yapılmış.

Sille’deki camilerin yapılış tarihi, bu kiliseden yaklaşık 1.500 yıl sonraya denk geliyor. Bu camiler ve mezarlık kilise önünden rahatlıkla görülebiliyor.

YARIN: Artiz gençler ve diğer notlar

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.