Hırsızın, hımbılın elalarını, elalarını

İnsanoğlu yeryüzünü talan etmeye başladığından beri gelişmenin, kalkınmanın, refahın itici gücü üretim ve tüketim olmuştur.

Çünkü…

Üretmeden tüketmek mümkün değildir…

İnsan çeşit çeşit, yer damar damar ya; o hesap:

Kimi insan hırsız; talandan yana

Kimisi de hımbıl; yalandan yana

Bazısı umarsız; falandan yana

Filhakika mevzu tahlil istiyor

TALANCIDIRLAR…

Talandan yana olan hırsızlar aslında o kadar zeki ve üretkendir ki; akılları, fikirleri alavere, dalaverede olduğu için sürekli soygun, vurgun planı yaparlar.

Ne yazık ki çoğu başarılı da olur…

O kadar çoklar ki, bunları görenler bir korkuya, paniğe kapılabilir…

Haklılar!

Çünkü onların gözü garip / gurbanın, fakir / fukarının delik cebinde; yetimin, öksüzün hakkındadır.

Bunlar hiç üretmez hep tüketir!

Lafı uzatmayayım:

Elalalarını, elalarını…

Neyse…

Yani:

Üret de üretmez haya pişirir

Ağzını açarak armut düşürür

Bir de gubarır ki kendin şişirir

Culuk bile görse şişmesi iner

HIMBILLAR İSE…

Hımbılllar, idare-i maslahatçıdır. Kıçı kurtarmak, durumu idare etmek için her haltı yer.

Bunlar üretmeden tüketmenin seçkin örneklerini sunar…

Onlar saç tararken, değil mahalle ülke yanar!

Velev ki filhakika insanlık lambası söner…

Hımbıl olan ile yola gidilmez

Bana sorarsanız sohbet edilmez

Bir koyun da olsa onla güdülmez

Koyun onu güder insanım sanır

UMARSIZLAR…

Umarsız olana ne denir ki? Adı üstünde; biçaredir, aranır durur…

Üretmez, tüketir…

Hımbıl ile kan bağı vardır!

Buluştuklarında samanlık seyran olur…

Yani;

Umarsız her yerde derbeder olur

Hımbılla buluşsa bin beter olur

Yalnızken kayıptır yok, yiter olur

Ara ki bulasın yüktür kendine

Bunlar, “Ne olacak memleketin hali” dedirten ekibin kadrolu elemanıdır!

Elalarını, elalarını…

ÜRENETE YER KALMADI

Tembele, hımbıla, umarsıza bu kadar söz edince üretimin kahramanlarına yer kalmadı.

Bir başka yazıda üreteni anlatıp, teşekkür edelim onlara …