Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.27
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2400.4
  • BIST
    10279.37
  • BTC
    61570.46$

GAVUR RESMEN MEYDAN OKUDU

24 Ekim 2023, Salı 08:00
Kilometrelerce uzaktan geldi evangilist Hristiyan, Siyonist Yahudi yavuklusu ile beraber dünyaya meydan okudu.
Aslında bu açıktan meydan okuma İslam toplumlarına genelden ve Türkiye’mize ÖZELDEN yapılan bir meydan okumadır.
İTRAİL'in Gargad ağacı konumundaki TİTREK NEMRUT Öyle bir çalımla geldiki Akdeniz’e konuşlandırılmış savaş gemileri ile her fırsatta dile getirdiği Türkiye aleyhtarlığını ve engellendiklerini cümlelerinin arasına sıkıştırdı.
2 Milyar toplamda Müslümanların sekiz milyonluk fitne ve şer yuvası Siyonistlere karşı cılız bir sesle, zayıf ve çaresiz görünmeleri; aralarındaki kardeşlik ortak paydaşına gereken önemi verememeleri, gâvurun şer gücünden korkmaları ve teknolojiküstünlüğünden tırsmalarıdır.
İslam âleminin kendi içinde esaslı bir birlik gösterememesi yönetimlerinin batının şer güçlerinin her yönüyle kontrolü altında olması onları bir bütünlüğe yönlendirebilecek siyasi ve dini gücün olmaması halkın vicdanlarını yaralamakta lakin elimizden duadan başka bir şey gelmemektedir. Ölüm Filistinli masum çoluk çocuk yavru anne bacı kız kardeş baba dede her kim varsa herkesi birer birer dünyadan alıp götürmekte acı ve zülüm dolu feryatlar ahlar ağıtlar sel olup akmaktadır. Gözünü kan bürümüş çirkefler birlik içerinde olduklarına mesajları dünya kamuoyu önünde deklare ederken gemilerini de olası bir saldırıya karşı Akdeniz’e konuşlandırıp alenen cinayet ve soykırımlarına devam etmektedirler. Topyekûn İslam âleminin bünyesinin zayıf ve başsız bırakılması gâvurun hareket alanını genişletmiş sömürü ve zulüm pençelerini elinin uzattığı her yere ulaştırmış bunu da sözde demokrasi nutukları adı altındaki kapitalist sistemin çarklarını döndürerek hedefine ulaşmıştır.
Abdülhamit Han’ın tahttan indirilmesinde başrolü oynayanlardan Haim Nahum isimli yobazın doktrin olarak kabul gören ilkelerinde şunlar mevcuttur. “Aç bırakacaksın. İşsiz bırakacaksın. Bolca esir edeceksin. Dinden uzaklaştıracaksın. Böleceksin. Böldüklerini çarpıştıracaksın. Yumuşak lokma haline getirip yutacaksın.”
Tarih boyunca bu ve benzeri yöntemler hiç eksik olmamıştır. Geçmişte Çin Devletinin ipeği, prensesleri, tatlı söz ve güleryüzleri nasıl fitnenin temsilcileri ve iç yıkımın sebepleri olmuşsa Bugünde değişen bir şey olmamıştır. Zamanında Roma’nın Bizans’ın Batının günümüzde Amerikan Gâvurunun ve İtrail’in yaklaşım ve yöntemleri hep aba altından sopa göstererek sindirmek zorbalık zulüm baskı çirkeflik kaleyi içten yıkma çabaları ve sundukları sözde demokrasi kılıflarıdır Küfür karşımızda tek bir millet olarak bugün tüm gücüyle saldırmaktadır. Planları birlikte yapıyor kararları birlikte alıyorlar gemileri birlikte yolluyorlar dünya kamuoyunu birlikte yanıltıp dünyayı kendi yaptıkları zulme alkış tutturmaya çalışıyorlar yapmayanı ise futbolcusuna varıncaya kadar cezalandırıyorlar.
İçimiz kan ağlıyor. TV’ye bakamıyorum Filistinli yavruların annelerin acı dolu feryatları yüreğimi dağlıyor parçalıyor beni benden alıyor. Tarih böyle bir zulmü kaldıramaz lakin İslam âlemi dediğimiz coğrafya batılı küffarın elinde oyuncak konumuna getirilen kukla ve bağımlı yöneticileri ile bir şey yapacağa da benzemiyor. Kâfirlerin gözünün içine baka baka dünya beşten büyüktür desende İslam âlemi yöneticileri korku panik alaşağı edilmek endişesi ile bu kavi slogana sahip çıkıp el ele veremiyorlar. Yüzleri gözleri elleri kısaca fiziki halleri ile kendi halkına benzeyen fakat kafirin en şedit savunucusu konumundaki Müslüman coğrafyanın bir eli yağda bir eli balda yöneticileri suskun pustuk vaziyette hatta kibirli ve korkak halleriyle kendi iktidarlarını koruma yakınlarını kayırma telaşlarından başka bir düşünceleri olmadığından zalimin zulmüne doymamasına bir nevi isteğine kavuşmasına yardım ve yataklıktan başka bir şey yapmıyorlar. Tüm Orta Doğu coğrafyasının halkının o hanedan yöneticilerine bir bakın hepsi de kukla hepsi de batının güdümünde robotik mekanikleşmiş yönetim uygulamalarıyla kendi halkına karşı şedit sanki batının içerdeki resmi bekçileri konumunda yapılan hiçbir umurlarında değil.
Sessiz kalmak nasıl ki zulme katliama ortak olmazsa bugün nüfus kâğıdında Müslüman yazan dünyanın neresinde olursa olsun neresinde yaşarsa yaşasın herkesin sadece kavli dua etmesi yanında fiili dua etmesi ve uygulaması gerekir. Örnek Medine’de Müslümanlar içme suyu sıkıntısı çekmeye başladılar. Şehrin içme suyu kaynaklarının başında gelen Rûme Kuyusu’ nün sahibi bir Yahudi idi. Hz. Osman bu kuyuyu satın aldı. (Buharî, Tirmizi).
Müslümanlar Yahudi mallarını boykot etseler/İnançlarında samimi olsalar/Dünya İslam birliği ve kardeşliğine iman ve ihlasla bağlı kalsalar/En azından Ensar ve Muhacirin gösterdiği kardeşliği yürekten kabullenseler/Hatta Gandi’nin 3 ay boyunca bir mağarada keçisi ile birlikte kalıp Hint halkına hitaben” bakın ben buradayım ve hayattayım ve üç aydır bununla beslendim. İngiliz malı almadım ve yaşadım sizde yapabilirsiniz diyerek bağımsızlık için gereken meşaleyi yakması halkı için örnek olması niye bizimde benzer amacımız olmasın? Niye Müslümanlar bu kadar acizlik içerisindeler? Niye?

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.