EĞİTİM MESELESİ

Sosyal medyadan, “Eğitimde iyi örnekler” diye bir siteden, eğitimde görgü kuralları okutulmalıdır diye bir dostum paylaşarak göndermiş.

Biz bu görgü kurallarına, eskiler olarak “ADABI MUAŞERET” DERDİK.

Alıntıya ilave kendimizin katkılarıyla bir şeyler yazalım istedik.

Yazan kardeşlerimiz bu kuralları öyle çatal solda bıçak sağda falan demiyor.

Günaydın demek. Gülümsemek, selam vermek, hatır sormak.

Gürültü yapmamak mesela, korna çalmamak, bağıra bağıra konuşup, hayasızca gülmemek.

Yol vermek, yer vermek…

Zeki(!) olduğunu sanıp kırmızı ışıkta geçmemek

Tükürmek,yerlere bir şey atmamak, arabanın küllüğünü yola, otoparka boşaltmamak.

Sırada beklemeyi bilmek ne kadar akıllı olursan ol (!)önlere kaynamaya çalışmamak mesela.

Hayvanlara kötü davranmamak, eziyet etmemek mesela.

Sabah hayvanları besliyorum diye, akşamdan kalma nohut tenceresini kaldırıma boşaltmamak mesela.

Ayakkabıları daire girişine bırakıp, karman çorman bırakmamak mesela

Bisiklet yolundan yürümemek, bisiklet yoluna araç park etmemek mesela

Mangal kültürünü bir nizama sokmak mesela

Kurban kesmenin adabını bilmek, kurbana baltayla girişmemek mesela

Adaleti öğrenmek ve öğretmek mesela

Temiz giyinmek, tertipli düzenli olmak mesela

Otobüste, dolmuşta yer vermemek için, dışarıya bakmamak, telefon kurcalamamak mesela

Yanına küçük çocuğunu oturtup, dolmuşta ve otobüste çocuğun kendi çocuğu olmadığı intiba nı verip, yaşlı büyüklere yer vermemek mesela

Arkadaşının malını, ne kadar samimi olursa olsun izinsiz kullanmamak mesela

Verdiği sözü yerine getirmek mesela

Zamana riayet etmek, randevu saatine uyma mesela

Hakkı olmayan şeylerden uzak durmak mesela

Mirasla değil, alın teriyle hayata devam etmek mesela

Cimri olmamak mesela

Cömert olmak mesela

Yaratılanı, yaratandan ötürü sevmek mesela

Hoşgörü mesela, hani Hz. Mevlana da bol olan bu duyguyu taşıma mesela

Kalp kırmama mesela, kalp kırmanın Hz. Ali’nin deyimiyle Kabe’yi yedi kere yıkmak olduğunu bilmek mesela

Kimsenin ahını almamak mesela, mazlumun ahının yine Hz. Ali’nin söylemiyle yerle gök arası kadar büyük olduğunu bilmek mesela.

Gıybet dediğimiz, insanların arkasından kötü sözler söylememe mesela

İftira atmama mesela. Namuslu bir insana, yapmadığı şeyleri yapmış gibi söylemlerde bulunmama mesela

Kibirli olmama mesela

Makam ve mevki için yalan, dolan, düzenbazlık içine girmeme mesela

Gördüğü doğruyu, menfaati için yanlış göstermeme mesela

Yine aynı şekilde, gördüğü yanlışı menfaati için doğru göstermeme mesela

Ülkesini, Cumhuriyetini, Milletini, Bayrağını çoook sevme mesela

Kardeşlik duygusunu her alan da yaymak mesela

En önemli konuya gelelim. Yalan söylememek mesela

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in(S.A.V) deyişiyle “Yalanla iman bir arada olmaz, Yalanı olanın imanı, İmanı olanın yalanı olmaz”

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarsa, siz onuncu köyü arayın mesela

Bir dediği, bir dediğini tutmayan, haksız kazanç sağlayan insanlardan uzak durun mesela

Siyasilerin söylemlerini örnek almayın mesela

Aslında Adabı ı Muaşeret dediğimiz görgü kuralları dersinin, İNSAN olma dersi olarak adının değiştirilmesi hoş olur zannedersem.

Bütün bu derslerin eğitimine bence öğretmenlerden başlanmalıdır.

Konu geliyor ve “EDEP” noktasında düğümleniyor.

Kötü bir işin en gizli şahidi vicdanımızdır diyor Hz. Ömer

Adalet için önce kendi vicdanımızda aklanmamız gerekmez mi?

Hz. Ali “Edebin ne kadar önemli olduğunu bilseydiniz, Allah’tan rızık yerine edep talep ederdiniz” diyor.

Unutulmamalı kötü örnek emsal teşkil etmez.

Şu fani dünyada üç kuruşluk menfaat, makam için hem dünyanızı hem ahretinizi karartmaya değer mi?

Siyasilerin ne hallere düştüğünü görmüyor musunuz?

Menfaat için yalana inanmak için kendinizi zorlamayın.

Bu dünyada bırakacağınız en büyük miras, şerefli, onurlu, düzgün bir insan olarak bu dünyayı terk etmektir.

Ne demişler “Yiğit ölür, şanı kalır.”

Sözlerimi Hz. Mevlana’nın ifadesiyle bitiriyorum.

EDEP YA HUUU…

Kalın Sağlıcakla.