Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63715.4$

DIŞ POLİTİKAMIZ SU SIZDIRIYOR…

25 Şubat 2020, Salı 08:58

Son derece sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Tabi söyleyeceklerim Dış Politikamız için.

Uşak’ta Bahadır göledi birkaç gündür su sızdırıyor. Patlama riski var. Bazı köyler emniyet için boşaltıldı. AFAD hazır bekliyor.

Tabi gölet de boşaltılıyor. Civar illerden pompalar getirildi barajın su seviyesi düşürülüyor ve iyice boşaltılacak.

Yazımın başlığı bu göletten geldi. Sanki patlamaya hazır bir dış politikamız var.

İdlib de verdiğimiz kayıplar için ifademiz şu. Türk askerine alçakça saldırı yapılmış. Şu kadar yiğit askerimiz şehit düşmüştür. Şehitlerimizin kanı yerde kalmamış, misli ile cevap verilmiştir.

İdlib için sürekli Rusya ile görüşüyoruz. Türkiye’de görüşüyoruz. Hafta sonu ara verip ikinci kere görüşüyoruz. Görüşmelere devam ediyor, heyetçe Rusya’ya gidiyoruz. Orada görüşüyoruz. Bir türlü olmuyor bu arada şehit vermeye devam ediyoruz.

Anlayacağınız havanda su dövüp, vakit geçiriyoruz.

Hatta Cumhurbaşkanımız Putin’le görüşüyor. Yine sonuç yok…

Geçtiğimiz haftalarda ki yazım yine Rusya ile ilgili idi. Rusya’ya ve Putin’e asla güvenmememiz gerektiğini söylemiş ve “Ayıdan post, Moskoftan dost olmaz” diye bir anımı anlatmıştım.

Rejime Şubat sonuna kadar süre veriyoruz. Niye? Onu da anlamadım.

Aslında İdlib’te bize saldıran hainlere rejim güçleri diyoruz ama gerçek şu ki bize saldıran Rusya…

Biraz da İran… ama biz aman ayıp olur diye yüksek sesle söyleyemiyoruz, ucundan kıyısından dolaşıyoruz.   

Şimdilerde gözümüz 5 Martta yapılacak dörtlü İdlib zirvesinde.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin, Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile telefonda görüştü. 5 Mart günü bu dört başkan bir araya gelecek.

Yine bekleyeceğiz. Yine zaman geçireceğiz. “Bekle Gör” politikası izleyeceğiz adeta.

Eh bekleyelim bakalım.

LİBYA’DA NELER OLUYOR???

Malum Libya’da mevcut iktidarı ayakta tutabilmek için taraf olduk. Libya’ya hem kendi askerlerimizi hem de Özgür Suriye Ordusundan askerleri götürdük.

Bura da karşımız da yine Rusya var. Rusya’da Hafter güçlerini destekleyip, silah sağlıyor.

Son dönemde dış politikalarımız adeta Rusya ve ABD arasına sıkışmış durumda. İnşallah pres olmayız.

Bu arada Libya’da sonradan bilgimiz olan acı bir olay yaşandı. Demokratik ülkelerde, halk acıda olsa tatlı da olsa her şeyden anında haberdar edilmelidir.

Görev yaptığı gemide, Hafter güçleri tarafından hedef alınan Albay Okan ALTINAY şehit düşüyor.

Cenazesi Türkiye’ye getirilip sessiz sedasız, törensiz toprağa veriliyor.

Bizler bunu bir zaman sonra öğreniyoruz.

Cumhurbaşkanımız Libya’da birkaç tane şehidimiz var diyor. Ama birkaç şehit karşısında yüze yakın lejyoneri (paralı asker) etkisiz hale getirdik diyor.

Ben ifadeyi yadırgadım. Evvela kaç şehidimiz, kaç yaralımız var anında ismen rütbeleriyle kamuoyuyla paylaşılmalıdır.

Aman duyurmayalım, halk üzülür diyorsanız, biz PKK, FETÖ diğer hainlerin saldırılarına hep maruz kaldık. Ve hazırlıklıyız, dayanıklıyız.

Sevinçte ve tasa da birlikteliğimiz bizi, millet yapan en büyük unsurumuzdur. Bu konu son derece önemlidir.

Bir hikaye ile yazımızı bitirelim.

İki boksör maç yapıyor. Raunt aralarında köşesine gelen boksör epey hırpalanmıştır. Antrenörüne nasılım diye sorar. Çok iyisin, iyi dövüşüyorsun cevabını alır. Diğer rauntlarda da dayak yiyen boksör antrenörüne şöyle seslenir. Ben birini dövüyorsam, görünmeyen biri de beni dövüyor. Bir dikkat et bakalım kimmiş der…

Bence dış politikamızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Milletler için geçerli olan “önce can, sonra canan” ilkesi önemlidir. Cananı, canın önüne geçirirseniz yanlış yaparsınız.

Ülkemin bir an önce huzura kavuşması dileğiyle. Hoşçakalın.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.