Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    64188.114$

DEVLET BİZİ UNUTTU….

29 Nisan 2021, Perşembe 10:39

Bugün ki yazımı vatandaş olarak uğradığımız daha doğrusu uğradığım haksızlıklara ayıracağım.

Devlet bizi unuttu derken bilerek mi unuttu, yoksa bilmeyerek mi siz karar verin.

Bu sorunları daha doğrusu yazacağım sorunları defalarca dile getirdim. Son olanlar tuzu biberi oldu.

Eskiden sorunumuz oldu ilgili milletvekilleri hemen devreye girerdi. Bu sorunlar partiler üstü vatandaşların sorunlarıdır.

BANKA KART AİDATLARI!!!

Banka size kredi kartı vermiş. Dünyanın her yerinde kolaylık. Bazı bankaların verdiği kart sayısı 30-40 milyonla ifade ediliyor.

Kredi kartı ekstresi geliyor. Bakıyorsunuz kart aidatı 160 lira peşin kesilmiş.

Devletin söyledikleri hep lafta kalıyor. Efendim kart aidatı alınmayacak deniliyor, adam üyelik aidatı diye yine alıyor.

Benden kestiği aidata itiraz ediyorum. Ne çare! Kartımı iptal ettiriyorum. Akıl veriyorlar; efendim bu aidatı nasıl olsa ödemişsiniz, bir sene kullanın kart aidatı ödemesi gelmeden iptal ettirirsiniz diyor.

Ayrılıyorsunuz, sonra sizi tekrar arayıp, fedakarlık edip size kart gönderiyorlar veya kartınızı atmamışsanız yeniden kullanıma açıyorlar.

 Devlet bu konuda vatandaşına yardım ediyor(!) kaymakamlarda ki tüketici hakem heyetine gidin, gerekli istenilen belgeleri verin. Bekleyin. Diyelim haklısınız. Zaten sizin olan parayı geri alıyorsunuz. Bankaya hiçbir yaptırımı yok. Bu virüslü günlerde işiniz gücünüz yok, sizden bilginiz dışında alınan parayı geri alıyorsunuz ve seviniyorsunuz.

Ha! Hakkını yemeyelim, maaşımı aldığım devlet bankası, kredi kartı aidatı almıyor.

BELEDİYEMİZ!

Konuyu karttan açınca, bu konuyu yeniden gündeme getirmeden edemeyeceğim. Ben Selçuklu Bölgesindeyim ve Emlak vergisini Selçuklu Belediyesine ödüyorum. Meram ve Karatay’da ki uygulamaları bilmiyorum.

Uğur İbrahim Bey, Selçuklu Belediye Başkanlığından beri bu uygulamaya şahidim. Kartla Emlak vergisi ödeyeceğim. Hangi kartınız var diye soruyorlar. Sadece bir bankanın kartına 6 taksit yapıyorlar. Diğer kartlara taksit yok. Ne adalet değil mi? Efendim mazeret üretilebilir, biz bu bankayla böyle anlaştık diye. Anlaşmayın o zaman zira anlaşmanız adaletli değil. Tabii bunu bizim belediyemiz yapıyor.

DOĞALGAZ ZAMMI VE ÖDEMELER.

Ben bu yazdıklarıma bizzat şahidim. Doğalgaz zammının geleceğini anlayan dağıtım şirketi, abonelerin saatlerini okumayı geciktiriyor. Zam geldikten sonra doğalgaz sayaçlarını okuyor. Böylece kullanacağınız doğalgazı zamlı ödemeniz gerekirken, bir aydır kullandığınız doğalgazı zamlı ödüyorsunuz. Ne tatlı ve helal bir kar.

Bu konuyu da defalarca dile getirdim. Çare! Yok kardeşim yok.

GSM ŞİRKETİ!

Ülkemde üç GSM şirketi faaliyette. Çekim gücü, internet hızlılığı vb. konularda vatandaşlar tercihlerini yapıyorlar. Fiyatta çok önemli.

Ben bir GSM şirketinin hizmetinden istifade ediyorum. Bu şirket devlete geçti. Her yerde çekmesiyle ünlü. Hani yönetim kurulundakine 100 bin Euro veren GSM şirketi. Bakın neler oluyor.

Bu şirketle sözleşmemin bitimine bir buçuk ay var. Aramaya başlıyorlar. Efendim size yeni bir teklifimiz var. Diyelim ben 42 liralık paketteyim ve 1000 dk. 8 GB internet, 100 sms önerdikleri 69 lira, interneti 6 GB öbürlerine bakmadım bile.

Ancaak sıkı durun. Başka bir GMS şirketinden hattınızı benim bulunduğum şirkete alırsanız, inanılmaz güzellikler var. Yani kendi abonesine acımasızca davrananlar, dışarıdan gelenlere güzellikler sunuyorlar. İtiraz ediyorum neden bize bu güzellikleri sunmuyorsunuz diye, efendin sadece diğer GSM şirketlerinden gelene yapıyoruz diyor. Adaleti gördünüz mü? Daha doğrusu adaletsizliği gördünüz mü?

Bitmedi ödeme yapacaksınız. Kredi kartıyla öderseniz sizden 2 lira ilave ücret alıyorlar. Yani sizi nakit ödemeye zorluyorlar hem de bu virüslü ortamda. İlla otomatik ödeme talimatı verin diyorlar. Niye vereyim? Diyorum. Zira hata olunca dönüşümü zor oluyor.

Ha bu 2 lirayı banka alıyor diyorlar, biz de malıyız ya.

Bankayı değiştirin diyorum. Ne diyeceklerini bilemiyorlar. Yani bu adaletsizlikler devlet eliyle gerçekleştiriliyor.

ADALETSİZ UYGULAMA; FAHRİ MÜFETTİŞLİK…

Devlet asli görevini taşeron kişilere devrediyor. Bana trafik cezasını ancak trafik polisi yazmalıdır diyorum.

Yıllar önce polisin yazdığı bir cezayı zor da olsa maliyeden sildirdim. Aracımın o yıllarda plakası 42 SU 217 idi. Polis 42 S 4217 plakaya ceza yazmış. Galiba Kadınhanında. Dört rakamını U ya benzetmiş. Dolayısıyla müracaatımı yaptım. Aracın cinsi zaten tutmuyor ve cezamı sildiler.

Fahri müfettiş yazarsa ne oluyor. Bir kere ismini cismini görmüyorsunuz. Uyguladığı ceza maddesini ve konumu trafik polisine veriyor trafik polisi de Fahri Müfettişe güvenip cezayı yapıştırıyor.

Peki cezaya nasıl itiraz edeceksiniz. Efendim adliyeye gideceksiniz, savcılığa dilekçe vereceksiniz, bu virüslü ortama ancak o zaman haklı iseniz cezanız kalkacak. Fahri müfettişe bir şey olacak mı? Hayır!

Konevi Hazretlerini ziyaretimiz esnasında ters yola girmek gibi yalanla ifade edilen sebeple iki kez ceza yedim. Kurallara uyan biriyim. Ben biraz ağır konuşacağım “İnanç Düşmanı” biri bu sebeplerle ceza yazıyordur diyorum.

Nalçacı Nişantaşı sokakta Anahtarcı önüne beş dakika bıraktığınız araca ceza geliyor.

Bir yukarılık kompleksine ulaşmak isteyenler Elinde kağıt kalem pencerenin önüne oturup ceza yazıyorlar. Böylece olmayan kişiliklerini ayakta tutmaya çalışıyorlar. İsimleri gizli. Oh ne güzel yaz gitsin. Devlete para kazandırdığı için bu adaletsizliğe de ses yok.

Kimliği belli olmayan, kimliksiz kişilerin yazdığı cezayı devlet helalmiş gibi kasasına koyuyor. Benim arabam lüks falan değil. Herhalde onun için yazıyorlar.

Sonuç: Şu vatandaşın yanında olsun. Adaletsiz iş yapmayın, yaptırmayın. Yazık oluyor bizlere. Hak etmediğimiz uygulamalara maruz kalıyoruz. Esen kalın.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.