Konya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.37
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2325.6
  • BIST
    9079.97
  • BTC
    70358.76$

DEVLET BABA NERDESİN?

31 Mart 2020, Salı 08:59

Biz bu virüsü yazmaya daha çok devam edeceğiz gibi gözüküyor.

Gitgide alınan yoğun tedbirler, insanları endişeye sevk etti.

Yavaş yavaş herkes sokaktan elini ayağını çekti. Dolayısı ile sokak kalabalıklarından istifade ile işini görenler, esnaf büyük bir gelir kaygısına düştü.

Bu ekonomi böyle giderse insanlar karınlarını nasıl doyuracak?

Bir zamanlar spiker Reha Muhtar bir televizyon kanalında haber sunarken “Nerede bu devlet? Nerede bu insanlar?” diyordu…

Bizim devletimizde, Kanada gibi, parayı düşünmeyin, biz sizin geçiminizi temin ederiz. Siz sağlığınıza bakın ve alınan tedbirlere uyun diyebilmeli.

100 Milyarlık ekonomik paket, gelir düzeyi düşük olanlara pek uğramadı. Her ne kadar 2 milyon dar gelirliye 1er bin lira vereceğiz dense de, insanlar geçim endişesinde.

Yine piyasaya spekülatörler hakim olmaya başladılar. Gıda fiyatları kısa sürede arttı. Hele maske ve kolonya örneğini görünce, fiyat artışı konusunda endişeye düşmemek elde değil.

Ya sokağa çıkma yasağı konursa?  İşte o zaman yandık. Ben genel kapsamlı bir sokağa çıkma yasağına karşıyım. Göstermelik evde kalan yaşlıların iaşelerini temin edenlerin, iaşesini kim temin edecek? Köylerde sıkıntı olmaz. Ancak nüfus yoğunluğunun çok fazla olduğu yerler, gıda temininde çok fazla sıkıntı çekerler.

Birileri ikide bir niye sokağa çıkma yasağı koymuyorsunuz diyor.  Senin tuzun kuru. Vatandaşın hali nice olur bilen yok.

Devlet babalıktan uzak gibi gözüküyor. Önce vatandaşların, geçim karamsarlığı ortadan kaldırılmalıdır.

Devlet, vatandaşlarımızın, gönlünü rahatlatacak açıklamalarda bulunmalıdır.

Hani Türk Filmlerinde baba rolünü Hulusi KENTMEN oynardı ya. Rahmetli hem de çok iyi oynardı. İşte devletimizde baba rolünü oynamaktan ziyade, baba olmak zorundadır.

Biz kötü adam rollerini de yine rahmetli Erol TAŞ’ın oynadığını biliriz. Nereden aklımıza geldiyse….

İnşallah önümüzdeki günlerde devlet imtihanını başarıyla verir ve de babalığını gerçekleştirir.

O GÜN BU GÜNDÜR…

Evet çok zor günlerden geçiyoruz. Devlete diyeceğimizi dedik. Peki devlet sayesinde bu konuma, yani zengin konumuna gelenlere ne demeli?

Dernekler, odalar, borsalar, vakıflar özelliklede Diyanet Vakfı iş adamları.

Siz bu ülkenin zorda kalan insanlarına ne zaman yardım edeceksiniz? Öldükten sonra mı? Muhasebelerinizi açıklayın. Ne kadar menkul, gayrimenkul ve nakdiniz var? Haydi yüreğiniz varsa açıklarsınız.

Dünya ve ülkemiz bir virüs sıkıntısıyla boğuşuyor. Yüzyıl da bir olan bu facia zamanın da insanlara yardım etmeyip de ne zaman yardım edeceksiniz? Vicdanınızın sesini dinleyin diyeceğim ama acaba var mı, diye endişeleniyorum.

Dünyanın öbür ucunda ki, insanlara, Müslümanlara yardım ettiğini söyleyen, parasını ve malını bu milletin yardımıyla yapan, yani servetini bu ülkenin insanından sağlayanlar, dünyanın öbür ucuna gitmenize gerek yok. Benim insanım burnunuzun dibinde. Korkmayın elinizi cebinize atın. Siz bu millete yardım etmezseniz, bu millet bir daha sizi unutur.

Her şeyi devletten beklemeyelim. Yüreğinde “Allah Korkusu” olanlar göreve.

SİZ HALA TELEVİZYONA ÇIKMADINIZ MI?

Her gün televizyonlarda, insanları gelecekten soğutan, felaket tellallığı yapanları görüyoruz.

Doktorları mı, Akademisyenleri mi, Gazete sorumlularını mı, yazarları mı, hukukçuları mı, hatta TV spikerlerini mi, kimleri görmüyoruz ki. Bir açık oturum, neyse ki virüsün adını hepsi biliyor.

Gülmemek elde değil. Kimi buluyorlarsa televizyona çıkarıyorlar. Onlar da televizyona çıkmanın, meşhur olmanın mutluluğunu yaşıyorlar.

Eğer hala TV’ye çıkmayan yazar çizer, doktor, Prof, entel dantel kalmışsa, ne olur şimdi çıkın, iki lafta siz söyleyin. Korkutun vatandaşları.

İşin uzmanlarına söyleyeceğimiz hiçbir şey yok. Ancak anladık ki bu ülkede Akademik Kariyer elde etmek çok kolay. Adamları seyredince anlıyoruz.

Bir ikilemden bahsedeyim. Efendim maskeyi sadece hastalar taksın diyor. Eee be güzel kardeşim kim hasta biliniyor mu? Adam hastalığının farkında bile değil, hafif atlatıyor, bizde maskesiziz ya, oda maskesiz ya. Adam göz göre göre hasta ediyor.

Başka bir uzman maske takmadan çıkmayın diyor. Bana göre doğru diyor.

Siz gene de çıkmayın. Çıkmak zorunda kalırsanız maske ve eldiven takın. Hijyene çok dikkat edin. Bireyler arası bir metreden fazla yaklaşmayın. Kurallara uymayanları uyarın.

Bu kötü günlerde elbet rabbimin izniyle sona erecek. İnsanın faydalısını ve zararlısını, iyisini ve kötüsünü asla unutmayın. Kime değer vereceğinizi iyi bilin. İnşallah aydınlık günler yakın.

Bu arada önümüzdeki yazımda size siyasetin pisliğinden bahsedeceğim. İstanbul Belediyesine komplo kurmak için örgütlü olarak sabahın köründe kalabalık bir şekilde, metrobüse binip, kameraya çekip, sonra sosyal medyada yayınlayanlarla ilgili açıklamalarda bulunacağım. Sizin siyasetiniz batsın. Bu kadar mı alçaldınız? Bu devirde siyaset mi olur? Yetkililer bu pislikleri ortaya çıkartıp cezalandırmalıdır.

Ne günlere kaldık Allah’ım. Bunları sana havale ediyoruz. Kalın sağlıcakla.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.