Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.51
  • EURO
    34.95
  • ALTIN
    2435.6
  • BIST
    9716.95
  • BTC
    64049.93$

ÇOK ŞÜKÜR BİTTİ DEDİK AMA…

04 Nisan 2019, Perşembe 08:45

Seçimler için söylemiştik. Mutluluk içinde bitti demiştik. Artık gerilmeyeceğiz, kötü sözler, hakaretler, iftiralar son buldu diye düşündük…

Yanılmışız. Şimdide seçim sonuçları ile ilgili gerilim başladı. Sanki seçim öncesini yaşıyoruz.

Seçim sonuçları İstanbul ve Ankara’da düğümlendi, özelliklede İstanbul’da.

Oyların kazanma noktasında 10 milyonu aşkın seçmeni bulunan, İstanbul’da 25-30 bin civarında oy ile belirlenmesi kaybedeni harekete geçirdi.

Ama ben önce Ankara’dan başlayacağım. Malum Cumhur ittifakının adayı Mehmet Özhaseki, Millet ittifakının adayı Mansur Yavaş.

Mansur Yavaş ipi önde göğüslüyor. Yüzde üçün üzerinde bir puanla kazanıyor.

Ak Parti Ankara’nın bütün ilçelerinde seçimlere itiraz ediyor. Bakalım ne olacak?

Sene 2014 Mansur Yavaş, Melih Gökçek’e karşı yaklaşık 30 bin oyla kaybediyor. Ankara’da geçersiz oy 124 bin. Mansur Yavaş’da geçersiz oy sayımı için ilçe ve il seçim kurullarına müracaat ediyor. Bütün seçim kurulları Mansur Yavaş’ın itirazını reddediyorlar ve Mansur Yavaş kaybediyor. Efendim Mansur Beyin elinde geçerli delil yokmuş.

Ama ben hemen şunu söyleyeyim. Ak Parti Ankara ve bazı yerlerde aday seçimini yanlış yaptı. Daha sevecen bir adayla çıkabilirdi…

Birde Mansur Yavaş hakkında 2014 den kalma suç istinatlarının yeniden gündeme gelmesi, suç istinat edilirken bütün görsel medyanın canlı yayınla duyururken, Mansur Yavaş’ın kendini savunma aşamasında hiçbir medya yoktu.

Suçunu dinlettiğiniz halka, savunmasını dinlettirmediniz.

Neyse Ankara’ya hayırlı olsun. 25 yıl sonra, belediye başkanlığı CHP’ye geçmiş oldu… Herkes kendini sorgulamak zorunda…   

GELELİM İSTANBUL’A…

İstanbul’da Cumhur ittifakının adayı hepimizin tanıdığı esprili davranışlarıyla siyasete renk katan Binali Yıldırım Bey, Millet ittifakının adayı ise bizlerin tanımadığı, Beylik Düzü’nün tanıdığı, İstanbul’un bir kısmının da, biraz tanıdığı Ekrem İmamoğlu Bey idi.

Şöyle kâğıt üzerinden bakarsanız favori Binali Bey gözüküyordu.

Ne oldu da işler tersine döndü?

Ben bu konuda en büyük belirleyicinin üslup olduğunu düşünüyorum. Binali Bey’in dışında bütün Cumhur ittifakı üsluplarını bozdular. Hakarete, iftiraya varan suçlamalarda bulundular. Bunları söylemeye gerek yok.

HDP oylarını gündeme getirip, Millet ittifakının teröre destek veren bu partinin oylarını alacağını söylediler. Ama Binali Bey çıkıp, nezaketle HDP oylarına da talibim dedi. Bundan daha doğal bir istek olamazdı.

Unuttuğumuz bir şey vardı. Ben İmamoğlu’nun bu kadar nezaketli, hakaretleri tebessümle savuşturan, sevecen halk adamı olduğunu tahmin etmiyordum. Herhalde İstanbul seçmeni de bu güzelliğin farkına vardılar.

İnanıyorum İstanbul’u Binali Bey’in propaganda ve çalışmasına bıraksalardı Binali Bey tek başına kazanırdı. Amma o İmamoğlu’na yapılan hakaretler yenilir yutulur gibi değildi…

Unutmayın Türk Milleti daima mazlumun, güçsüzün yanın da yer alır…

Seçim sonuçlarının yayımlandığı 31 Mart akşamı ve gecesine de söyleyecek söz bulamıyorum.

Anadolu Ajansı verileri, bir garipmiş sonradan farkına vardık. Buna ayrıca değineceğiz.

Evimde kablolu yayın var. Bir muhalefet kanalı FOX TV var. Diğerlerini biliyorum. Sonuçları izlerken bütün kanalları dolaşıyorum, farklı bir sonuç olabilir mi diye?

Sayın İmamoğlu’nun sık sık bir iki ekranda görünüp YSK’ ya göre ben öndeyim demesini tebessümle izliyorum. İçimden çok zor, geçeceksin orayı diyorum.

İlerleyen dakikalar da Sayın Binali Yıldırım’ın ben kazandım konuşmasını dinliyorum.

Bitti bu iş diyorum.

Ama İmamoğlu inatla hayır ben öndeyim diyor.

Adeta yalvararak YSK’yı göreve çağırıyor.

Anadolu ajansı (AA) saat 23.20 itibariyle yayın akışı durdu. Zira önde giden Binali Bey ile İmamoğlu arasında makas daralıyor.

YKS Başkanı Sadi Güven Bey konuşunca hayretler içinde kaldım. Sadi Bey, biz sonuçları vermeye yeni başlarken AA’sı sandıkların yüzde 80’ninin açıldığını söylüyordu.

ANADOLU AJANSI NE YAPTI?

YKS Başkanı Sadi Güven Bey Anadolu Ajansının sonuçları açıklama itibariyle kendi aboneleri olmadığını söylüyordu?

Acaba AA açıkladığı verileri YSK’dan almıyorsa nereden alıyordu? AA’nın sonraki günlerde yaptığı açıklamalar da bunlara hiç değinilmiyor, mazlum rolü oynanıyordu.

Malum AA’da bir devlet kurumuydu ve güvenilir olmalıydı.

Bana göre bu seçimler de AA güvenirliğini yitirmiştir.

Halk ve adaletin yanında yer alması gerekirdi. Neden sonra İmamoğlu’nun önde olduğunu açıklamak zorunda kaldılar.

İtibarlarını zedelediler.

İTİRAZLAR, İTİRAZLAR

Özellikle İstanbul, seçim sonuçlarının odak noktası oldu. Ak Parti bütün ilçelere itham etti. 8 ilçe itirazı kabul etti. İtirazlar GEÇERSİZ oy üzerine yoğunlaştı. İstanbul’da 2014’de seçmen sayısı biraz daha azken 400 bin geçersiz oy var, şimdiki seçimde ise 290 bin. Geçersiz oy sayısı düşmüş.

Yahu bu geçersiz oylar nasıl belirleniyor? Yasalarla hükme bağlanmış, bütün sandık heyetinin huzurunda geçersiz olarak imzalarla tutanak altına alınıyor. Peki, sorarım size bu GEÇERSİZ oylar nasıl GEÇERLİ hale gelir? Bunu da yetkililerin göstermesi gerekir. Bunun açıklanması lazım. Bu sayım yine aynı sandık heyetince mi yenileniyor, yoksa başkalarımı sayıyor?

Salı akşamı itibariyle, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz Bey’in konuşmalarına takıldım. Şimdiye kadar ki en şaibeli seçim, İstanbul seçimi diyor.

Sayın Yavuz, iktidarda siz varsınız, bu seçim sizin sorumluluğunuzda ve şikâyet eden sizsiniz.

Sandıklarda özellikle geçersiz oylarda ve listelerde toplama esnasında maddi hatalar var diyorsunuz.

Ak Partinin bu sandıklarda temsilcileri yok mu? Onlar ne iş yapmışlar; hepsi uyumuş mu? Yine sıralı bir sürü siyasinin konuşmasına ve suçlamasına şahit oluyoruz.

Sayın Yavuz’da hazır bekleyip, sık sık medya önüne çıkıyor. Bakınız. Siyasi iktidarın her şeyiyle desteklediği, bildiğimiz Binali Bey’in eğer az farkla kazansa bile, inanınız seçimin galibi Ekrem İmamoğlu’dur.

Cumhurbaşkanımızın gösterdiği temponun yarısını, İstanbul teşkilatı da gösterse sonuç böyle olmazdı.

Ha yine tekrar edeyim.

Cumhurbaşkanımın partiler üstü olmasını isterdim.

Ekrem İmamoğlu bir yanlış yaparak henüz mazbatasını almadan, Anıtkabir’i ziyaret edip defteri imzalarken, İstanbul Büyükşehir Başkanı dedi.

Yadırgadık, yadırgadım. Ak Parti başta sözde Ömer Çelik ve M.S.B. Hulusi Akar olmak üzere konuyu dile getirdiler.

İğne ve çuvaldız meselesi gibi. Ben isterdim ki daha seçim sonuçları, açıklanmadan Binali Bey’in ben kazandım demesine de aynı tepkiyi verebilseydik.  

Şimdilerde Binali Bey İmamoğlu’nun tebrik talebi karşısında ‘Süreç devam ediyor’, diyor. Kendiyle çelişmiş oluyor. Sonuç ya İmamoğlu, ya Binali Bey seçimin galibi olacak.

İster iktidar, ister muhalefet olsun, kim hile yaparsa kınamaktan öte lanetliyorum.

Bu Yüce Millet bunlara layık değil. Bu işin izahı adaleti var, öteki tarafı var. Tekrar seçim hayırlı olsun diyor, selamlarımı sunuyorum.

Kalın sağlıcakla.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.