Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2395.4
  • BIST
    10247.75
  • BTC
    61481.42$

ÇOK ŞÜKÜR BİTTİ!

02 Nisan 2019, Salı 08:53

Seçimlerden bahsediyorum. Vatandaş olarak bizi çok geren adeta bir genel seçim havasında geçen bir seçimden.

Hakaretler, iftiralar, gıybetler havada uçuştu.

Pek de adil olmayan bir seçim sürecini de geride bıraktık.

Bu seçimde en çok yorulan en çok miting yapan Cumhurbaşkanımızdı.

Partili bir Cumhurbaşkanının sıkıntılarını yaşadık, yaşayacağız.

Bana sorarsanız Cumhurbaşkanımız partiler üstü olmalıdır.

Cumhurbaşkanımız belediye başkanları için oy talep etmesini doğrusu epey yadırgadık.

Seçime kilitlendiğimiz için bazı şeyleri göremedik veya görmezden geldik. Bunların başında da ekonomi geliyordu.

Şimdi gerçek olağan hayatımıza dönüyoruz.

Seçimle ilgili söyleyeceklerimiz bizim partimiz lehine yapılan her türlü haksızlığa göz yumduk.

Demokrasinin hazım rejimi olduğunu unuttuk. Unutturdular.

Adayların eski defterleri sık sık gündeme geldi. Hele aday şanslı ise onun önünü kesmek için güya tedbirler alındı.

İnsan olarak, inanan olarak haktan, adaletten, doğruluktan yana tavır koymak bir numaralı görevimiz olmalı.

Bir seçim için dünyamızı ve ahretimizi karartmaya gerek var mı?

Maalesef siyasiler bu yola çok başvurdular.

Belediye seçimleri sonuçları kabaca şekillendi. Ancak Anadolu Ajansının klasik tavrı yine sıkıntılar yarattı.

İstanbul sonucu bir türlü çözülemedi.

Sayın Binali Yıldırım kameralar önünde seçimi kazandığını söylemişti. Ancak söylediği anda İstanbul seçimi henüz sonuçlanmamıştı.

Ve maalesef İstanbul’da ara kapanınca İmamoğlu lehine Anadolu Ajansı veri girişini durdurdu.

Sayın İmamoğlu sık sık ekranlara çıkıp, YSK kayıtlarına göre kendisinin kazandığını söyledi. Tabi sabit kanalı seyredenler bunlardan mahrum kaldılar.

Ankara’nın Mansur Yavaş tarafından kazanıldığı ortaya çıkınca, Mansur bey’in coşkulu teşekkür konuşmasını yine TV kanallarının çoğu vermedi.

Bu Ankara sonucu da bazı medya kuruluşlarının da hoşuna gitmedi.

Bu seçimin bir özelliği de çoğunluk televizyon kanallarının takım tutar gibi parti tuttuğuydu.

Medyanın çoğunluğunun iktidar yanın da yer almasını söylemeye gerek var mı?

Medyanın bu tutumu bazen kendilerini yanlışlara da itti…

Partilerin medyada görünmelerinde de adaletli bir paylaşım yoktu.

Şöyle seçim sonuçlarına bir göz atarsak AK Parti yine birinci parti. Cumhur İttifakı da (AK Parti+ MHP) oy oranı da aşağı yukarı R…

Millet İttifakının toplam oyları da 8’e yakın.

Seçimler de şehir yönetimlerinin el değiştirmesi son derece doğal.

Ankara 25 yıl aradan sonra CHP’ye geçti, daha doğrusu Millet İttifakı kazandı.

İstanbul’a başka bir sayfa açmak isterim. Yazıyı yazdığım şu anda YSK Başkanının açıklamasıyla Ekrem İmamoğlu’nun 27 bin oy önde olduğu ve itiraz edilen ve sayılmayan 84 sandık bulunduğuydu.

Bu sandıklar açılsa bile Ekrem İmamoğlu’nun öndeliğine etki etmeyecek. Ancak A.A. bir türlü bunu açıklamadı.

Ekrem İmamoğlu’nun rakibi eski Başbakanımız, Meclis Başkanımız Binali Yıldırım Bey’di. Meclis Başkanlığından seçimlere girerken istifa etmesine gerek olmadığı önceleri söylenmişti. Sonradan Sayın Binali Yıldırım Bey doğru olanı yapıp, istifa ettiler.

Binali Yıldırım gibi bir rakibi karşısında doğrusunu söylemek gerekirse Sayın İmamoğlu’nu şanslı görmüyordum. Bana göre zoru başardı…

Sayın İmamoğlu’nun üslubunu da, bir siyasetçide bulunması gereken bir üslup olarak değerlendirdim.

Ankara ve İstanbul’un belediyelerinin el değiştirdiğini görüyoruz. Efendim itirazlar olacak, olsun… Tabi olacak. Ama gerçekten kim kazanmışsa görevin ona verilmesi gerekir.

Bundan sonra siyasi iktidardan beklenen, kendi partilerinden olmasa bile belediyelerimize yeterli desteği vermeleri ve onların başarılı olmaları için gereğinin yapılmasıdır. Aksi durumda sıkıntıyı halk çekecektir.

Nefret ve kin söylemlerinden uzak durup, birbirimize sarılmanın zamanındır.

Başka Türkiye yoktur.

Benim siyasilerden özel bir isteğim olacak.

Hem iktidar hem muhalefet, mitingler de, çeşitli yerlerde yaptıkları konuşmaları bir kere daha salim kafayla dinlemeleri.  

 Acaba söylediklerimiz doğru mu? Söylemlerimiz kardeşlik, birlik beraberlik duygularını pekiştirdi mi? Yoksa tam tersi mi oldu?

Sonuç! Seçimler ülkemize hayırlı olsun. Hak eden kazanmışsa buzağı aramamak lazım.

Demokrasimiz bir sınavdan daha geçti.

Sağlık içinde kardeşlik içinde birlik beraberlik içinde nice sınavlara diyelim.

 Kalın sağlıcakla…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.