Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.63
  • EURO
    35.09
  • ALTIN
    2503.4
  • BIST
    9524.59
  • BTC
    62347.89$

CİĞERİM YANIYOR CİĞERİM!

16 Şubat 2021, Salı 08:35

Hafta sonu 16 Şubat Salı günü yazacağım yazı için çalışmalar yaptım. Konu başlığım yeni anayasa çalışmalarıydı.

Ancak gündeme düşen 13 şehit haberi, beni derinden yaraladı.

Mecburen yazımı değiştirdim.

1984’den beri terörle boğuşan bir devletiz. Çok şehit verdik, çok terörist öldürdük. Öldürmeye devam ediyoruz. Edeceğiz. Şüphesiz bir yandan da şehitler vereceğiz.

Bölgede görev yapıp, acı tatlı olaylar yaşadığım için 13 şehit beni derinden yaraladı. Ancak açıklama ilginçti. Gara bölgesinde 13 sivil vatandaşımız şehit edildi diyor. Dedim bu sivil vatandaşların orada ne işi var. Bir ara sosyal medyada, yine asker emeklisi biri tarafından şehitlerimizin kimlikleri ve meslekleri açıklandı.

Bunlar asker, polis ve sivil devlet görevlileri idi. Bir müddet sonra bu paylaşım kaldırıldı. Burada tam 13 kişinin ismi ve meslekleri vardı. 12’si başlarından biri de göğsünden vurularak şehit edilmişti.

Bir müddet sonra Malatya Valimiz yanına 2inci Ordu Komutanı Metin GÜRAK paşayı alıp, on kişinin kimliklerini ve mesleklerini açıkladı, üç kişinin kimlik tespit çalışmaları devam ediyor bilgisini verdi.

Üzüldüm. Bu açıklamayı bir bakanın yapmasını isterdim. Milli Savunma Bakanımız veya İçişleri Bakanımız bu bilgileri verebilirdi.

Anladık ki, terör örgütü PKK’nın yol keserek kaçırdığı devletimizin askeri, polisi, görevlileriydi…

Milletçe üzüldük hem de çok üzüldük. Benim esas üzüldüğüm bazı paylaşımların, HDP dışındaki birtakım partilerinde üzülmediğini söyleyip, adeta öfke yönlendirmesini onlara doğrulttuğunu görmemdi. HDP dışında ki parti temsilcilerinden, bu olaya lanet seviyesinde tepkiler geldi.

Yahu zaten üzüntülüyüz. Yaptığınız suçlamalarınız da biraz insaf olsun.

Son zamanlarda HDP binaları arandı. Teröre destek veren değil, bizzat terörist olan HDP vekilleri göz altına alınmaya başlandı. HDP’nin bazı üyeleri de aynı akıbete uğradı.

Bazı ifadeleri de şaşkınlıkla karşıladım. Yanılmıyorsam Esenyurt İlçe binası (HDP’nin) aranıyor, binada terör örgütü PKK’ya ait dökümanları ve bez paçavraları bulundu. Yani ne bekliyordunuz. Türk Bayrağı mı çıkacaktı. Sokaktaki çocuğa sorsanız PKK’nın partisinin HDP olduğunu söyler.

Şu garip kalem yıllar önce yazdı. Kapatın şu HDP’yi diye.

Biz parti kapatmayız dediler. Niye? Bir sürü mazeret… Şöyle yazdığımı da hatırlıyorum. HDP adını değiştirip, PKK partisi yapsa yine mi kapatmayacaksınız?

HDP terörle arasına mesafe koymazsa, mecliste milli menfaatlerimizin ifade edildiği açıklamaların altına imza atmazsa ve de biz bu partiye devletin hazinesinden PKK’ya gideceğini bildiğimiz halde nakdi yardım yaparsak ve de bunların vekillerine, vekil emeklilerine dünyanın parasını ödüyorsak, vallahi bize yazık.

Ha işimiz gücümüz şu oluyor. Efendim şu parti, HDP ile görüştü. Vay sen nasıl görüşürsün. Bunu diyenlerin bu partiyi mecliste tutmaya hakları yoktur.

Şimdi 13 şehidimiz var, HDP’den kınama geldi haberimiz mi yok? Yoksa kına mı yaktılar bilmiyoruz.

Bu parti durdukça maalesef kürt kökenli vatandaşlarımız tehditle şunla bunla kandırılarak bu partiye oy veriyorlar. HDP hem terörist hem de ırkçı, etnik kökenci bir partidir.

Bu parti vitrinine kamuoyunda bilinen, iyi olarak bilinen kişileri konu mankeni olarak koyuyor. Terör destekçisi Rusya, ABD ve Avrupa devletleri ile Arap ülkeleriyle bu terör örgütünün yakın ilişkisi var ve bu ülkelerce destekleniyorlar.

Bu partinin yani HDP’nin tek hedefi var Türkiye’yi bölüp, Türk topraklarını da içine alan bağımsız bir Kürt devleti kurmak. Buna Irak’ın kürt yönetiminin, Barzaninin de büyük desteği var. Hepsine lanet olsun.

Bırakın demokrasi ayaklarını. Teröre ve teröriste ve onun siyasi kanadına ne gerekirse yapılmalıdır.

ŞEHİTLERİMİZ KALBİMİZE GÖMDÜK

Evet 13 şehit! Biliriz ki ateş düştüğü yeri yakar. Olayın sıcaklığıyla kenetleniriz, şehitlerimizi toprağa veririz. Şehit yakınlarımızın acısını paylaşırız. Bir zaman sonra ister istemez herkes evine döner. Şehit ailesi, anılarla baş başa kalır. Yıllar önce kaçırılmışlar, ailesi her gün sağ salim dönecek diye beklerken acı haber ulaşmış, ümitler sönmüştür.

Kimi babasını, kimi eşini, kimi evladını toprağa vermiştir. Artık bir daha göremeyecek, sık sık kabirlerini ziyaret edip, gözyaşlarını dökeceklerdir.

Bir yandan hayat devam edecek unutulmayan bu acı şehit yakınlarının yüreklerinde ölene kadar devam edecektir.

Ben bu yazıyı yazarken göz yaşlarımı yüreğime akıtıyorum. Kolay mı ya! Can sizin olmayınca kolay gibi gelir. Merak ediyorum Bayraklarımızı bu yiğit insanlar için yarıya indirip, birkaç gün de olsa yas ilan edecek miyiz?

Yoksa bir müddet sonra, kısır siyasi kavgalarımıza geri dönecek miyiz?

Düşünebilir misiniz, şehitlerimizin, şehit yakınlarımızın ne hayalleri vardı.

Şu dünyada ki insanları anlamıyorum. Öleceğinizi biliyorsunuz. Bu kavga, bu hırs bu öfke bu kin niye?

Geçen sosyal medyada paylaşmıştım. Bir mezarlık ziyaretimi aktardım. Hepsi toprak altında. Hiçbirinden ses yok. Mezarlık sakin, yeşillik, kimileri nasıl vefat ettiklerini mezar taşına yazı olarak dökmüşler.  

Bir şeyler daha yazmak isterim, kalem gitmiyor yazma iştahım yok. Acım çok büyük, bunların çoğu meslektaşım.

Yazımı bitince tüm şehitlerimize, gazilerimize Fatiha göndereceğim, kalanlarına dua edeceğim.

Ciğerim yanıyor, yanıyor ciğerim.

Esen kalın.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.