Konya
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.52
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2426.7
  • BIST
    9695.82
  • BTC
    66018.62$

CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTSININ ARDINDAN...

21 Ekim 2014, Salı 00:00

İbadetimizin yaptığımız yerler yani Camiler ve Bize farz namazlarımızı kıldıran, Kur'an okuyan, vaaz veren, cenazemizi yıkayan, cenaze namazımızı kıldıran ve cenazelerimizi defneden, dinimizi öğreten, sorularımıza cevap veren din görevlilerimiz.

İşte aksayan hususları belirterek, mükemmeli yakalamamız gerektiğini özellikle dinimizin yücelmesi gerektiğine inananlardanım.

Bazı camilerimizde hem imam, hem de müezzin var yani kadro tam. Bazılarında ise sadece imam var. Bu noktada bir eleştiride bulunmak isterim, imam ve müezzin aralarında anlaşıp bir hafta biri bir hafta diğeri imamlık yapıyor. Görevi olmayan camiye gelmiyor. Hal böyle olunca müezzin cemaatten biri oluyor.

İmamlarımızın haftada bir gün izni var. Son derece doğal ama imam lojmanında yani caminin yanında ama izinli olduğu için namazı başkası kıldırıyor. Sevgili imam kardeşim izinli olsan bile eğer lojmanda isen namazı kıldırsan ne olur acaba?

Arkası sorulmayan yerlerde olan bazı imamlar sabah namazlarında camileri açmıyorlar ama maaşlarını tam alıyorlar.

İmamlık ve müezzinlik bir gönül işi... İmam işi. Zor ve meşakkatli görev ama görevini tam yapan için ahireti mükemmel olan bir görev. Saygınlık dolu bir görev. Herkesin yapacağı bir görev değil.

Bu arada camilerimizi bir vakıf temizliyor. Ekibiyle arabasıyla gelip dört dörtlük bir temizlik yapıyorlar. Bir temizlikten diğer temizliğe süre uzun olduğu için camilerimiz yine kirlenebiliyor. İş bu zaman görevlilere ve cemaate düşüyor. Bundan bir kaç yıl önce şehitlik yanındaki musalla mezarlığının imamının namazdan önce elektrik süpürgesiyle camiyi bizzat temizlediğini gördüm gurur duydum...

Ama Hazreti PİR'in yanındaki Sultan Selim cami restorasyona başlanmadan önceki kirliliğine de hayret edenlerden birisiyim;

Bu arada imamların kılık kıyafetine de dikkat ederim. Zira din adamları topluma örnek olacaklardır. Bu hususta da güzel örnek olarak Nalçacıdaki Hacı Kemal ONSUN camii imamı Osman OKUDAN hocayı örnek gösterebilirim. Kravatıyla, şık giyimiyle örnek bir imam. Ha! Ben ne kendisini tanırım, ne de o beni tanır. Ara sıra cemaati olurum...

Gelelim merkezi Ezan ve vaaz meselesine...  Konya semalarıyla artık sadece bir ezanla değil yüzlerce ezanla dalgalanıyor. Zaten merkezi ezan ve vaaza karşı olan biriydim. Şimdi merkezi ezan ve vaaz kaldırıldı şükürler olsun. Bir ara korktum bunlar Merkezi Namazı da kaldırırlar diye... Ancak bir sıkıntı var. Özellikle büyük yerleşim yerlerindeki camilerimizin imam ve müezzinlerimizin sesinin güzel olması gerekir diye düşünüyorum. Merkezi ezanda vaazdan önce bu konuya dikkat ederim. Merkezi sistem olunca gelişi güzel imam ve müezzin atamaları oldu diye düşünüyorum.

Ey müftümüz bu konuya bir el atın. İmamında müezzininde sesi kötü ise ne olur ezanı sesi güzel olan cemaatten birisi okusun bunun önünü açın... Bu tip cemaati de onurlandırın...

Cuma namazlarına da bir değinmek isterim. Hattime değil ama beni bağışlayın bazı eleştiriler getirmek isterim. Cuma namazını iki rekât farzında imamlar namaz surelerinden okusalar da, haftada bir camiye gelen ve namaz kılan cemaat den de sureleri unutmak üzere olanları sevindirseler.

Cuma günleri hutbede hoca efendi nerelere para toplayacağını uzun uzun anlatıyor. Çok da uzatıyor...

Daha önce söyledim. Bu bir hesap sorma değil bilgi vermedir. Bir önceki Cumada ne kadar para toplayacağını nerelere ne kadar verildiğini imam hutbede söyleyebilir ve de Camiinin görünecek bir yerine asabilir bunu yapsalar kıyamet mi kopar? Camilerde birde normal bir okul için para toplansa ve Konya'lılar Muhteşem bir okul yaptırsa ne olur? Caminin cemaati cahil olmamalı okuldan gelmeli. Cemaatsiz yüzlerce cami doldu, nüfusumuza göre en fazla cami Konya'da...

İstanbul'dan sonra en çok cami Konya'da var. İstanbul'un nüfusu 15 milyon Konya'nın nüfusu taş çatlasa 2 milyon cami sayımız neredeyse kafa kafaya...

Müftülüğümüzde bir kaç eleştiri yapmak isterim. Acaba siyasilerin anne babası veya akraba cenazeleri halkın kinden çok mu önemlide müftüler falan kıldırır. Meftanın cenaze namazı hangi camide kılınırsa o caminin imamı kıldırmalı.

Ha müftümüz bir konuşma yapabilir. Ama o caminin imamında başkasının kaldırması, o cami imamına bir saygısızlık olur. Ha diyeceksiniz ki mezarlıklar yanındaki cami imamları sürekli cenaze namazı kıldırıyor olacak... Cenaze sahipleri bazen kendi imamlarını getiriyor. Benim sözüm müftümüze...

O zaman gelin bazen garibanlarında cenaze namazını kıldırın. Konya'nın kanayan yarası KERMES'ler de İlgili müracaat edip fetva alamamış biri olarak üzüntülerimi bildiririm. Çarşının göbeğinde olmayan belediyenin ruhsat vermediği bir dükkanın parayla kiralayıp iğneden ipliğe, ayakkabıdan mantoya, dönerden böreğe turşudan kavun karpuza binlerce fabrikasyon ürünün satıldığı, vergilendirilmemiş haksız rekabet yapan, fişi mişi denetimi olmayan (hem hijyen hem mali bir KERMES geliri helal olur mu dedim.) Helal olur derseniz size de helal olsun diye daha önce yazmıştım. Yardım görüntüsüyle vergisiz kolay ara kazanmanın yolunu engelleyecek mekân müftülüktür. Bütün bunları yazdım eleştirdim. Şunu söyleye bilirsiniz ya Cemaat ne alemde. Vallahi cemaati bir eleştirmeye başlarsam ciltlerle roman olur. Ama unutmayalım ki bu bir İMAM-CEMAAT meselesidir. İmam ne kadar iyi olursa cemaati de iyi olur.

 Esen Kalın.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.