Konya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.36
  • EURO
    34.98
  • ALTIN
    2325.4
  • BIST
    9079.97
  • BTC
    70358.73$

BÖYLE KARARLAR OLMASIN…

09 Haziran 2020, Salı 08:51

Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanımızın konuşmasından 6-7 Haziran da sokağa çıkma kısıtlamasının olmayacağını anlıyoruz.

Aylar sonra serbestlik… Memnunuz… 4 Haziran gece geç vakte kadar oturuyorum. Yasakla ilgili bir emare yok.

Cuma sabahı uyanıyorum. Bir televizyonda söyleşi var. Cumartesi, Pazar sokağa çıkılmayacağını söylüyorlar. Acaba bu haftayı mı kastediyorlar diyorum.

Aklıma TRT’nin teleteksi geliyor. Açıyorum. Evet birinci sırada ki haber. 6-7 Haziran da sokağa çıkma yasağını ifade ediyor. Diğer bir deyişle kısıtlamasını.

Haberi açıyorum. İfade şöyle; bilim kurulunun önerisiyle, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, İçişleri Bakanımız Süleyman SOYLU, 6-7 Haziran da kısıtlama olduğunu duyuruyor. Sonra kararın gerekçeleri açıklanıyor. Daha fazla virüs yayılmasın vesaire, vesaire…

Benim de Cumartesi günü için planım var. GSM firmasına mutlaka uğramam lazım. Üzülüyorum.

Kahvaltıyı ederken, sokağa çıkma kısıtlamasının önceden açıklanmamasına tepki gösterip, büyük oğluma bazı izahatlerde bulunuyorum.

Diyorum ki şehirler arası ulaşım yasağı kalktığı için, ve de son güne kadar yasakla ilgili bir şey söylenmediği için insanlar şehir değiştirecekleri bu tarihlerde (6-7 Haziran) otobüs, hızlı tren, uçak bileti almışlardır. Zavallı bu insanlar ne yapacaklar?

Aylardır ilk kez Cumartesi Pazar dükkanlarını açıp, kazançlarını temin edecek insanlar ne yapacaklar? İşçisini, garsonunu, çalışanını çağırıp, Cumartesi, Pazara göre malzeme alıp üretim yapacaklar şimdi ne yapacak? Bu kararı değil de, ilan edilen 5 Haziranın ilk saatleri, gecenin ikisinde, üçünde ilanına tepki gösteriyorum.

İçimden bir sabah mutlu haberlerle uyanmayacak mıyız diyorum.

Sonra bir bakıyorum. Yanılmıyorsam 5 Haziran on bir civarı Cumhurbaşkanımız sokağa çıkma kısıtlamasının iptal edildiğine dair açıklamasını, televizyonların klasik SON DAKİKA haberlerinden, alt yazıdan öğreniyorum. Birkaç kanal değiştiriyorum. Evet karar iptal. Seviniyorum. Aklıma Nasreddin Hoca’nın eşeğini kaybedince üzüntüsü, eşeği bulunca sevinci geliyor.

Kararın verilmesi ve iptalini eleştirmek, bir vatandaş olarak benim en doğal hakkım.  Benim olduğu kadar tüm vatandaşların hakkı…

83 milyonluk bir ülke düşünün. 14 Büyükşehir ve Zonguldak bir anda kısıtlama kapsamına giriyor. 8-10 saat sonra kısıtlama kararı, kısıtlama talimatını veren Cumhurbaşkanımız tarafından iptal ediliyor.

Yaa yapmayın. Acele karar almayın. Kararı alacaksanız virüs son dakika gelişmesi değil ki… İki üç gün önceden haber verin. Bizler de insanız ve yaşantımızı planlıyoruz. Hele hele bu günlerde…

İlk sokağa çıkma yasağını hatırlıyorum. İki saat önce, ön açıklamasız, direk yasak ilan edilince insanların o iki saat içinde nasıl sokağa döküldüğünü unuttuk mu? Virüsü patlatan, maskesiz, sosyal mesafesiz, insanların panik halinde nasıl koşuşturduğunu bizler gördük, acaba bizi idare edenler görmedi mi, unuttu mu?

Bu tip kararlar verilirken, Allah aşkına yüce Türk Milletinin önüne çıkıp canlı izah edin. Bu işler böyle alt yazılarla, son dakika ibaresiyle geçiştirilemez.

Her konuda canlı yayına çıkıp, açıklamalar da bulunan siyasiler, bu konunun önemini bilmiyorlar mı?

İnsanların canı ve yaşam biçimleri söz konusu. Böyle alt yazıyla duyuru yaparsanız biz millet olarak bizi önemsemediğinizi anlarız.

Muhalefete tepki için, birçok iktidarda ki siyasi parti mensubu, bürokratı, bakanı canlı konuşurken, konu biz olunca niye alt yazı…

İnsanoğlu övülmekten hoşlanır. Ama yanlış yaptığın da, yerilmeye de ses çıkarmamalıdır. Doğruya doğru, yanlışa yanlış. Allah hepimize bir beyin vermiş. Herkesiz farklı çalışıyor.

Sosyal medyaya düşen bir yazı beni epey güldürdü… Paylaşayım…

-  Sokağa çıkma yasağı doğru bir karardı…

- Yasağın kalkması daha doğru oldu…

- Tekrar yasaklanırsa daha da doğru olur.

- Ondan sonra yasak kaldırılırsa, bence bu çok daha doğru olur.

- Eğer yine yasaklanırsa en doğrusu olur.

- Bir daha yasak kaldırılırsa tadından yenmez…

Gülmemek elde değil…

Akşama doğru İstanbul’ da ki bir otobüs firmasının yazıhanesinde bilet satan kişiye de güldüm.

Cuma günü sabah, Cumartesi, Pazar kısıtlama olacağını öğrenen firmamızdan bu günler için bilet alan kişiler, biletlerini iptal veya ertelemek için sıraya girdiler diyor. Uzun kuyruklar oluştu diyor. Bizde durumu otobüs şoförlerine ve sorumlularına ilettik. Cumartesi, Pazar sefer olmayacak dediler diyor.

Sonra aynı gün Cuma günü, 11:00’da, yasağı koyan Cumhurbaşkanımızın, yasağı iptal etmesiyle; biletlerini erteleyen ve iptal ettirenlerin akınına uğradık diyor. Tabi bunları gülerek anlatıyor. Sonra şoförleri ve otobüs sorumlularını arayıp, Cumartesi, Pazar seferlerin olacağını söyledik diyor.

Hızlı trenden, THY’den bilet alanlar ne yaptı bilemiyoruz.

Cumhurbaşkanımız, yasağı iptal ederken, vatandaşlarımızın üzülmesine gönlüm razı olmadı diyor. Bu yüzden yasağı iptal ettim diyor. Bence bu bir gönül meselesi değil, bilim meselesi…

Ülkem için yasak konacaksa, Eyvallah. Ama bunun zamanı yanlış. Zaten aylardır, hafta sonu ve bayramlarda yasak konuyor ve biz riayet ediyoruz.

Hani bir atasözü var ya…

Kırk düşün, bir söyle diye…

Lütfen bizleri sabahtan uyanınca mutlu haberlerle karşılaştırın.

Geceyi ve karanlığı pek sevmem. Akşamın hayrından, sabahın şerri daha evladır derler.

Bize iyi de olsa, kötü de olsa haberleri, canlı ve gündüz verin.

Virüs belasından, psikolojik karamsarlıktan en kısa sürede kurtulmak dileğiyle, esen kalın…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.