Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63832.866$

BİR İMAMIN EMEKLİ OLURKEN YAPTIĞI KONUŞMA…

20 Şubat 2020, Perşembe 09:06

Cuma namazını, hava müsait olduğu sürece, farklı camiler de kılarım.

Kendi evime çok yakın olan bir camide ise artık kılmıyorum. Bunun sebebi de imamı…

Birkaç kez Ferit paşa mahallesindeki ODACI camiinde kıldım. Küçük, şirin yukarıdan ısıtmalı tertemiz bir camii…

Geçen Cuma günü (14.02.2020) namaz için yine ODACI camiindeyim. İmamını ismen tanıdığım gibi hiç görüşmedik.

Hoca namazdan önce vaaz veriyor. Bu Cuma namazının, kendisinin kıldıracağı, resmi olarak son Cuma namazı olduğunu söylüyor.

Boğazında ki bir rahatsızlık nedeniyle emekliliğini istediğini beyan ediyor. Ses meselesi diyor ama hocamızın sesi güzel çıkıyor. Ben hocama şifalar diliyorum.

Hocam mesleği nerede bırakacağını şüphesiz iyi biliyor.

Son üç ay içinde, bu camide kıldığım üç veya dördüncü cuma namazı. Son Cumamız hocamızın emekliye ayrıldığı güne denk geldi. 

Hocamız doğal olarak herkesten helallik istedi. Haklarımız helal olsun.

Hocamın bu cümlelerine ağzım açık kaldı.

Hocam bugün, camimizi son kez kendi ellerimle temizledim, süpürdüm dedi. Ne olur ben gittikten sonra camimizi temiz tutalım dedi. Ya kendiniz yapın ya yaptırın ama ne olur bu camii temiz olsun dedi.

Anladım ki bu caminin temizliği, hocadan kaynaklanıyor. Kendisi bizzat temizliyor.

Emekli olan hocam! Adını bile bilmiyorum, Allah senden razı olsun. Camiyi kendi evin gibi kabul edip, tertemiz bırakıp gittin.

Birkaç şey daha ilave etti, toplumsal yaşamla ilgili. Abdest alınan yere, peçete, sigara paketi atmayalım dedi. Ne olur diye rica etti.

Aslında cemaat olarak nerelerde olduğumuzu da gördük. Etrafı kirleten abdest aldığımız bir yeri bile kirleten cemaat olduk.

Son sigaranın dumanını içimize iyice çekip camiye öyle giren ve leş gibi sigara kokan bir cemaat olduk.

Grip olup, salya sümük camiye gelip insanlara bu hastalığı bulaştıran bir cemaat olduk.

Camiye çok geç gelip, ön safın sevabını bildiğimiz için, cemaatin omuzlarına basarak ön safta yer alan bir cemaat olduk.

En ön safta Cuma namazının farzını kılıp, yine cemaatin omuzlarına basıp bir an önce camiyi terk etmeye çalışan, sünneti kılmayan bir cemaat olduk.

Cuma namazının farzlarından olan hutbeyi dinlemeyen, kafasında başka şeyler olan bir cemaat olduk.

Ya sen de hutbe dinlenmez olur mu? Diyebilirsiniz. Yanımda ki arkadaşa Cuma çıkışı, hutbenin konusu nedir dedim bilemedi.

Yaka yolunun sonuna doğru, bir camideyim tabi cuma günü. Lise öğrencileri de gelmiş. Güzel diyelim. Çocuklar hutbeyi falan dinlemeyip cep telefonlarıyla uğraştılar.

Adını vermeyeceğim çarşıda ki çok büyük bir caminin imamlarından birinin bir esnaf dükkânında, sohbetine şahit oldum.

Hocam da büyük caminin imamı olmanın haklı gururu var. Hocam esnafa bir talepte bulunuyor. Yahu bizim camiye bir adam alalım, bizim çayımızı falan getirsin, getir götür işlerine baksın diyor. Üzülüyorum…

Bir ODACI camiinin emekli olan imamına bak, bir de bu imam kardeşimize…

Tabi imamlar cemaatin güzel, düzgün ve sürekliliğini isterler. Cemaat de hocaların düzgününü, hitabet gücünün, bilgisinin yüksek olanını, nurani yüzlü olanını isterler.

Artık imamlar özellikle Cuma namazlarında, cemaatten hasta olan var mıdır? Yaşlı olan var mıdır? Veya hastane yakınında ki bir caminin imamı ise, hastasını bırakıp gelen ve aklı hastasında olan refakatçi, doktor, hasta bakıcısı, memur var mıdır? Ona göre namazı kısa sure ve ayetlerle okutmaz. Bilakis uzun surelerle okutup, son sünneti kılmasına da fırsat vermez. Konuyu müftülüğe bildirirsiniz, aman şikayet değil rica dersiniz. İmamın herhalde arkasında bir güç vardır, ertesi hafta imam kendisinin şikâyet edildiğini namazın kısaltılamayacağını söyler.

Biz namazın kısaltılmasının rekâtlarla olacağını biliriz, onun için sürenin kısaltılması için kısa ayet ve surelerin okunmasını isteriz. Mazeretimiz de can meselesidir. Ama hocamız hafız ya, kendisini gösterecek ya… Hatta hafızlığı unutmayayım diye, ramazan da gönüllü, hatimli teravih kıldırır.

Aslın da imam ve cemaat ayrılmaz bir bütündür. İmam ayrılmaz ama bizim gibi cemaat olanlar, başka camiye gider.

Yine imamla cemaat arasındaki irtibatı tesis eden bir deyim var ama burada yazılmaz.

Sonuç: Odacı camiinin emekli olan imamına saygılarımı sunuyorum. Keşke son veda konuşmasını bütün imamlar ve bütün cemaatler dinleyebilseydi.

Sağlıcakla kalın.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.