Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.25
  • EURO
    34.69
  • ALTIN
    2393.6
  • BIST
    10247.75
  • BTC
    62028.3$

ALLAH BİZLERİ TERK EDER Mİ?..

20 Kasım 2023, Pazartesi 00:01

                   İnsanlık tarihine bir bütün olarak nazar ettiğimiz zaman, karşımıza çıkabilen en çarpıcı sonucun; hayatın tekdüzede kalmadığı ve daima dalgalandığıdır. Kendi hayat serüvenimize de baktığımız zaman, bu dalgalanmanın yaşandığı ve hep aynı hal üzere gitmediğine şahit oluruz...

             İnsan hayatındaki bu geliş ve gidişler, iniş ve çıkışlar ile yükseliş ve düşüşler her ne kadar insanı tedirgin etse de; aslında ciddi önem ve değere sahiptirler. Aslında insanın ayakta durmasının ve hayatını idame etmesinin en önemli vesileleridir.

            Hayatımızın en bereketli en verimli en semereli ve sonuçları itibariyle en kıymetli zamanlarına baktığımızda, bu zamanların en çok musibetlerin başımıza geldiği hadiselerin, bizi en çok sıktığı zamanlar olduğunu görürüz. Bu tür dalgalanmalar ve tazyikler, cendereye vurulma halleri; daha doğrusu sınanma anlarımız, hayata tadını ve anlamını veren anlar olduğunu müşahede ederiz…

           Önemli olan bu sınanma anlarını ve hayatımızdaki dalgalanmaları, verimli bir hale getirerek; daha yaşanılabilir bir dünya ve mutlu bir hayata çevirebiliyor olmak olmalıdır. Eğer insan, musibetlerin onu alabildiğine sıktığı bu dalgalanma ve sıkıntı anlarını sabır içinde “Bu olayla bana ne söyleniyor?” sorusuna cevap arayışıyla geçiriyorsa, yaşadığı acılardan hayat boyu tadılacak tatlı sonuçlar çıkarır. Adeta, nefesinin daraldığı zamanlarda, hayat boyu teneffüs edeceği hakikat oksijenleri bulur…

           Maalesef biz Müslümanların, genel profiline baktığımız da,  ne acı bir tablo ki, çokta hadiselerden ve sınanmalardan ders almadığımız anlaşılıyor. Tarihi devri daimisi içerisinde, tekerrürler içerisinde yoğrularak devam ettiğimiz anlaşılıyor. Mahzun Şair Mehmet Akif Ersoy, bakın bu hakikati nasıl resmediyor:

           Geçmişten adam hisse kaparmış…Ne masal şey!

           Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

           “Tarih”i “tekerrür diye tarif ediyorlar;

           Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?..

Kendi hayatlarından bu ders ve ibreti çıkarma inceliğinden mahrum olanlar, bir bütün olarak insanlık tarihinden de aynı dersi ve ibreti çıkaramayacak kadar kördürler.

           O yüzden, hayat çizgilerimizi kesintiye uğratan, hayat ritimlerimizi bozan, hayat anlayışlarımızı sorgulanır duruma getiren sınanmalarda hemen ayağa kalkarak dimdik ayakta durup, bütün hayat mekanizmalarını devreye koyarak; yeryüzü konjonktürünü nazara alarak, yeni adımlar ve hamleler yapmak gerekir. Bu olayın niye yaşandığı, arızanın asıl sebebini fark ederek, yeni atılımlarla, başarı dolu adımlara dönüştürmek gerekir.

           Allah insanlara mühlet verir…

           Yaşadığımız dünyayı bir imtihan ve sınanma yeri olarak yaratmış ve insanlık tarihinin ilk anından bu ana kadar önce Adem Nebi’den başlayarak, bizler şimdilik dahil olarak bu ‘mühlet’in içerisinde sınanıyoruz. Bu gelgitler ve dalgalanmalar ile daima hayatla mücadele içerisindeyiz. Böylece bu dalgalanmalar içerisinde seçiliyor ve ayrışır hale geliyoruz. Bu ‘mühlet’ şuuruyla biz müminler, musibet anlarında sabır, teslimiyet, tövbe, tevekkül, dua, iltica, istiğfar…gibi bir dizi manevi silahla donanırız…

           Günümüz dünyasına baktığımızda; Batı’nın İslâm âleminin yarıdan çoğunu sömürgeleştirdiği ve tamamını fikri esaret altına aldığı ‘sömürgecilik’ günleri yaşanıyor. Müslümanlar kâinatta Allah’ın koymuş olduğu adetullah kanununa göre hareket ederlerse, hiç şüphesiz Allah, her daim sebepler tahtında yanlarında olacak ve muvaffak edecektir. Allah’ın inanan kulunu asla terk etmediğini bütün benliğine duyuracaktır.

            Peygamberler tarihi bu mücahedenin en canlı şahididir:

            İbrahim Aleyhisselam, Nemrut tarafından ateşe atılır…

            Musa Aleyhisselam, Firavun tarafından denize sürülür…

            İsa Aleyhisselam, için ölüm tezgâhı kurulur…

            Lût Aleyhisselam’ın kapısına bütün kavmi öldürmek için dayanır…

            Peygamber Efendimiz, mağarada müşriklerle arasında üç adım kalır…

            Bedir’de müminler kendilerinden üç kat güçlü bir orduyla karşılaşır…

Tarih bütün berraklığıyla şahit; Allah, her olayda asla hak üzere olan kullarını asla terk etmemiştir. Bu durum gösterir ki, Allah bizden asli sorumluluğumuzu yerine getirmemizi istiyor. Sonuç Rabbimize aittir…

            Halbuki, Allah mühlet verir, ama asla terk etmez.

            Bu muhakkak bilinmelidir… 

Yorumlar

  • yorum avatar
    nisa
    20-11-2023 15:46

    harikaaaa!!!! devamını bekliyoruz hocam

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.