YEŞİL VATANIMIZ YANIYOR KALPLERİMİZ BİR OLMALIDIR!
YAYINLAMA:
| GÜNCELLEME:
Yüce dinimiz İslam, tevhit ve vahdet dinidir. Birlik ve beraberlik dinidir. Yardımlaşma ve dayanışma dinidir. Dinimiz, toplumun bütün fertleriyle iyilik ve adalet esasına dayalı ilişkiler kurmamızı, sevgi ve saygı içinde kardeşçe yaşamamızı, şefkat ve merhametle birbirimize muamele etmemizi emretmiştir.
Yüce ALLAH “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin.” ( Âl-i İmran, 3/103.) Buyurmaktadır.
İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy’da
“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”
Diyerek bu ayet-i kerimeyi muhteşem bir şekilde anlatmaya çalışmıştır.
Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s) Efendimiz de bir hadis-i şerifinde bizleri şöyle uyarmaktadır: “Birbirinizle ilgi ve alakayı kesmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize haset etmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeşler olun.”( Tirmizî, Birr ve Sıla, 24.)
Ciğerlerimiz Yanıyor, Vatanımızı Korumak Hepimizin Görevi!
Yine alevler sardı ülkemizi…
Yine ciğerlerimiz yanıyor…
Yine ormanlarımızla birlikte umutlarımız kül oluyor…
Bu sadece bir yangın değil! Bu, doğamıza, geleceğimize, çocuklarımızın nefesine, milli servetimize yönelik bir saldırıdır.
Son günlerde yurdun dört bir yanında çıkan orman yangınları, hepimizi derinden sarsıyor. Binlerce hektar alan yok oldu. Binlerce canlı, ağaç, böcek, kuş – sessizce can verdi. Bu sadece yeşilin değil; havanın, suyun, toprağın ve insanın da yangınıdır.
Ama bu yangınların çoğu doğa olayı değil!
İhmalle, bilinçsizlikle, hatta art niyetle çıkarılıyor!
Bu bir sabotaj olabilir mi?
Bu bir milli güvenlik sorunu değil mi?
Bu ateşi elleriyle tutuşturanlar kimdir, neye hizmet ederler?
Şunu açıkça ifade etmeliyiz: Devletimiz tüm gücüyle seferber olmuştur.
Karadan, havadan, canla başla mücadele eden kahramanlarımız – orman işçileri, itfaiyeciler, askerimiz, gönüllüler – tarih yazıyor. Bu mücadelede eksikler olabilir, her şey dört dörtlük olmayabilir ama devletin niyeti ve müdahalesi asla tartışılamaz!
Bu yangınlarla mücadelede saflarımızı sıklaştırmalıyız.
Birlik olmalıyız.
Devletimizin, güvenlik güçlerimizin yanında olmalıyız.
Ama yetmez…
Yangın çıkaran, çıkarılmasına göz yuman, destek olan herkes,
Bu felaketi çıkar sağlamak için kullanan karanlık eller,
Halkı devlete karşı kışkırtmaya çalışan provokatörler...
En ağır şekilde cezalandırılmalıdır!
Bu artık sadece adli bir mesele değil, bu bir vatana ihanettir.
Her vatandaşımız şunu bilmelidir:
Bu yangınlarla mücadele, sadece yetkililerin değil, 86 milyonun görevidir.
Orman sadece kırsalda değildir, şehirde de vardır;
Doğa sadece köylünün değil, herkesin ekmeğidir.
Duyarlı olalım.
Şüpheli kişileri, araçları ihbar edelim.
Yangın riskine karşı her zamankinden daha dikkatli olalım.
Sosyal medyada kışkırtma yapanlara karşı bilinçli duralım.
Vatan yanarken susan da en az yakan kadar suçludur!
Bugün ateşin düştüğü yer orasıdır,
Ama yarın hepimizin kapısına dayanır…
Gelin bu yangını birlikte durduralım.
Gelin hainlere, doğa düşmanlarına fırsat vermeyelim.
Gelin bu vatanın ciğerini koruyalım!
Nemrut; azgınlığının önünde bir engel olarak gördüğü Hz. İbrahim’ı (A.S) ateşe atarak cezalandırmak ister. Meydanın ortasına dev bir ateş yaktırır. Ateşi gören canlıların tümü etrafa kaçışır; ancak bir karınca müstesna. Ağzında bir damla su ile bir karınca devasa ateşe doğru telaşla koşturur. Onu gören bir başka karınca “Nereye böyle telaşla?” diye sorar. Karınca “Duymadın mı Hazreti İbrahim’i ateşe atacakmış Nemrut!..” deyince. Diğer karınca alaycı bir ifadeyle, “Ateşi görmedin herhâlde; kocaman bir ateş. Kaçmaktan başka çare yok. Ağzındaki bu bir damla su ile mi o ateşi söndüreceksin?” der. Karınca “Hiç olmazsa Yönümüz Belli Olsun” diye karşılık verir
Gelin hep bir ve beraber olalım.
Yönümüz belli olsun…
Rahmet-i Rahmana kavuşan Aziz Şehitlerimizin mekânı cennet olsun Milletimizin başı sağolsun.
Yaralı kardeşlerimize Cenabı hak acilen şifalar versin.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *