TARIMIN SESSİZ ÇIĞLIĞI GENÇLER NEREDE
Ekonominin üç temel dinamiği olarak kabul edilen Tarım, Sanayi ve Hizmet sektörleri içerisinde tarımın yeri çok daha özeldir. Çünkü tarım, hem ülkenin gıda ihtiyacını karşılayan stratejik bir öneme sahiptir hem de sanayinin ihtiyaç duyduğu hammaddenin kaynağıdır.
Gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, hemen her ülkenin kendi ekolojik koşullarının elverdiği ölçüde tarımsal üretimini mutlak surette sürdürdüğü görülmektedir. Hiçbir ülke tarım sektörünü ihmal etmemiş, aksine sürekli desteklemiş ve bu sektörü milli güvenlik meselesi olarak değerlendirmiştir.
Türkiye'de tarım sektörü, ekonomik ve sosyal yapının temel taşlarından biridir. Ancak son yıllarda genç nüfusun tarımdan uzaklaşması, sektörün geleceği açısından ciddi bir demografik kriz yaratmaktadır. Bu durum, çok uzak olmayan bir zamanda yalnızca üretim kapasitesini değil, aynı zamanda ülkenin gıda güvenliğini de tehdit edecek boyutlara ulaşacağını söyleyebiliriz. Bu söylemi somut verilerle desteklediğimizde tablo daha da netleşmektedir.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla çiftçilerin yaş ortalaması 59’a yükselmiştir. Erkek çiftçilerin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerin ise 61’dir. Çiftçilerin %35’i 65 yaş ve üzerindeyken, yalnızca %5’i 18-32 yaş aralığındadır. Bu veriler, tarımda genç nüfusun hızla azaldığını ve yaşlı nüfusun ağırlıkta olduğunu açıkça göstermektedir.
IV. TARIM ORMAN ŞÛRASI SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI Şûra bildirgesinin 42. maddesinde şu öneri yer almaktadır: “Kırsal alanda ve tarım sektöründe çalışan kadın ve genç çiftçiler, devlet destekli olarak sosyal güvenlik kapsamına alınmalı.”
Bu maddeye göre, kırsalda çalışan kadın ve genç çiftçilerin sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından karşılanması planlanmaktadır.
Bu öneri tez zamanda ete kemiğe bürünmelidir;
Tarım sektöründe yaşanan bu demografik değişim sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir sorundur. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi gençlerin tarımdan uzaklaşması, üretim kapasitesinin düşmesine ve gıda güvenliğinin riske girmesine neden olacağı bir gerçektir. Bu nedenle genç nüfusun tarıma yönlendirilmesi için kapsamlı politikaların hayata geçirilmesi zorunludur. Şûra kararlarında yer alan bu öneri, uygulanacak politikalar arasında öncelikli olmalıdır.
Ancak sadece bu öneriyle sınırlı kalmamak, klasik yöntemlerin ötesine geçerek gençlerin beklentilerini ve ilgi alanlarını dikkate alan yenilikçi ve sürdürülebilir politikalar geliştirmek gerekmektedir.
Gençler Tarım Sektöründen Neden Uzaklaşıyor?
Son yıllarda özellikle kırsal bölgelerde genç nüfusun tarım sektörüne olan ilgisinin giderek azaldığı gözlemlenmektedir. Tarafımca yapılan bu çalışma, gençlerin tarımdan uzaklaşma nedenlerini ve bu eğilimi tersine çevirmek adına geliştirilebilecek çözüm önerilerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Elde edilen veriler, kırsal kesimde yaşayan bireylerle yapılan nitel görüşmeler ve yerel gözlemler doğrultusunda analiz edilmiştir. Bulgular; yapısal, ekonomik, sosyo-kültürel nedenler ve çözüm önerileri olmak üzere çeşitli tematik kategorilere ayrılarak sunulmuştur.
Bulgular;
Yapısal Sorunlar -
Miras davalarının çok uzun sürmesi.
- Tarım arazilerinin hissedar çokluğu nedeniyle atıl kalması
- Tarım politikalarının bölgesel ihtiyaca göre şekillenmemesi
- Tarla vasfını yitiren araziler, Teşviklerin Hedefe Ulaşmaması
- Desteklerin amaca uygun kullanılmaması
- Genç çiftçilere özel teşviklerin eksikliği Eğitim ve Bilinç Eksikliği
Ekonomik Sorunlar:
- Uygulamalı eğitim merkezlerinin eksikliği Ekonomik Gerçeklikler ve Tercihler
- Kolay para kazanma yollarına yönelim.
- Ürünlerin değerinde satılamaması
- Aracıların çokluğu ve yüksek fiyat farkı
- Akaryakıt,tohum,ilaç vb girdi maliyetlerinin yüksekliği Kültürel ve Sosyal Eğilimler
Sosyo-kültürel nedenler:
- Ailelerin çocuklarını tarımdan uzak tutması
- Yeni neslin memuriyet veya şehir yaşantısını tercih etmesi
- Sosyal medya etkisi ve sorgulayan gençlik
Çözüm Önerileri:
*IV Tarım şurasında alınan karara göre kırsalda çalışan kadın ve genç çiftçilerin sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından karşılanması
* Sektörde kaybedilen sosyal statünün tekrar kazandırılması için görsel ve cazip imkânların seferber edilmesi.
*Ambalajlama-paketleme ve Soğuk hava depolarının yaygınlaştırılması
Araştırmada elde edilen bulgular, genç nüfusun tarıma olan ilgisinin azalmasında çok boyutlu etkenlerin rol oynadığını ortaya koymaktadır. Ailelerin çocuklarını tarımdan uzak tutma eğilimi, yüksek girdi maliyetleri, üretici-tüketici arasındaki fiyat farkı ve miras sorunları gibi yapısal problemler gençlerin tarıma yönelmesini engellemektedir.
Öte yandan, tarım eğitim kurumlarının yetersizliği, uygulanabilir teşvik politikalarının eksikliği ve tarımın modern bir meslek olarak algılanmaması da genç nüfusun bu sektöre yöneliminde caydırıcı etkenlerdir. Bununla birlikte, çözüm önerileri doğrultusunda uygulanabilecek politikalar ve sahaya dönük eğitimsel desteklerle bu eğilim tersine çevrilebilir.