Konya
Açık
31°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,8729 %0,77
47,8724 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

DİBE ÇEKİLMEK

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Dibe çekilmek, çoğu zaman fark edilmeden başlar. İnsan, ayağının altındaki zeminin kaydığını hemen anlayamaz. Önce biraz sessizlik olur, sonra biraz yorgunluk. Ufak bir kırgınlık, içe atılan birkaç kelime, beklenip de gelmeyen bir ilgi… Günler geçtikçe ağırlık artar ama dışarıdan bakıldığında her şey yolunda görünür. Kırılmak sessizdir çünkü. Ve sessizlik, insanı içine çeken en derin kuyudur.

 

Her insan hayatının bir döneminde bir hayal kırıklığı yaşar. Ancak bazı hayal kırıklıkları diğerlerinden daha derindir. Çünkü yalnızca bir olayı değil, bir inancı da yıkarlar. İnsan birine güvendiğinde değil, o güvenin boşa çıktığını fark ettiğinde dağılır. Yüzüne karşı edilen sözlerin değil, arkadan çevrilen sessizliğin yükü ağırdır. Kimsenin sesi duyulmaz o anlarda. Kalabalıklar içinde yalnız kalmak, sokakta yürürken görünmez hissetmek, yüzüne bakan gözlerin içini görememesi… Tüm bunlar, dibe çekilmenin sessiz adımlarıdır. Zamanla alışkanlıklar değişir. Sevilen şarkılar anlamını yitirir, eski defterler kapanmadan tozlanır, aynadaki yüz yabancılaşır. Gülümsemek zorlaşır. Konuşmak ise yalnızca bir zorunluluk hâlini alır. İnsan önce çevresine yabancılaşır, sonra kendine. Artık duygular bile tanıdık değildir. Ne sevinç sevinç gibidir, ne üzüntü ağlatır. Her şey düzleşmiştir. Kalp bile sadece atar; hissedemez. İşte bu noktada, insanın içindeki boşluk görünür hâle gelir. O boşluk, ses vermez ama ağırlığını her yerde hissettirir. Ve insan bir gün oturup kendi kendine şunu sorar: “Nasıl bu hâle geldim?”

O soru, aslında en büyük uyanıştır. Çünkü dibe çekilen her ruh, bir noktada dibi görür. Ve en dip, aynı zamanda en sessiz, en dürüst yerdir. Orada kimse yoktur. Ne dostlar, ne hayaller, ne de oyalanacak başka düşünceler… Sadece gerçek vardır. Kırılmışlık, yalnızlık ve içten içe büyüyen bir direnme arzusu. İşte tam orada, insan bir karar verir. Ya kalacak, ya çıkacaktır.

Kalmak kolaydır; çünkü alışılmıştır artık karanlığa.

Ama çıkmak cesaret ister.

İnanmak, yeniden denemek, güvenmek… Ve en önemlisi, kendine tutunmak. Dibe çekilmek, aslında sadece bir çöküş değildir; bu, ruhun yeniden doğma ihtiyacıdır. Bazı insanlar en güzel yönlerini, en zor zamanlarında keşfeder. En acı veren kayıplar, insanı kendine döndürür. Çünkü insan, her şeyini yitirdiğini düşündüğü anda fark eder: Kendi hâlâ oradadır. Yıkılmış olabilir, ama ayaktadır. Kırılmış olabilir, ama hâlâ parçalarını toplayacak kadar güçlüdür. Sonra küçük adımlarla başlar yeniden çıkış. Önce bir ses duyar, sonra bir cümle, ardından bir dokunuş. Göz göze geldiği bir tebessüm, eline konan bir umut… Ve insan yeniden hisseder. Yavaş yavaş, ağır ağır ama sağlamca yüzeye yaklaşır. Artık o eski kişi değildir. Aynı hatalara düşmeyecek, aynı sessizliklere susmayacak bir hâle gelir.

 

Çünkü dibe çekilmek, aslında insanın içindeki derinlikleri tanıma yolculuğudur.

Ve en güzel yönler, en karanlıkta fark edilir.

Bir zamanlar ağlatan şeyler artık öğretir.

Bir zamanlar kaçılan aynalar, şimdi gururla bakılır hâle gelir. Ve bir sabah, insan penceresini açtığında, havanın aynı olduğunu ama içinin bambaşka hissettiğini fark eder.

Artık batmayacaktır. Çünkü boğulmuş değil, dönüşmüştür.

Güçlüdür, farkındadır ve en önemlisi;

kendiyle barışıktır.

Yorumlar
D
Dilek 3 hafta önce
İnsanın gerçeği görmesi yaptığı hatalardan arınması icin bazen dibe vurması gerekir önemli olan dipte kalmayip yeniden küllerinden dogabilmektir,yine çok güzel bir yazı kalemine sağlık genç yazar
BEĞENME
0
CEVAPLA
C
Cenk 3 hafta önce
İnsan ömrü boyunca mutluluğun peşinden koşacak. Bilinmesi gereken biz mutlu olmaya gelmedik öğrenmeye geldik. Çünkü boğulmuş değil dönüşmüştür. Franz Kafka aklıma geldi. Başarılar diliyorum.
BEĞENME
0
CEVAPLA
H
Halil 3 hafta önce
"Dibe çekilmek, aslında sadece bir çöküş değildir; bu, ruhun yeniden doğma ihtiyacıdır." Dibe çöktükten sonra zamanla Sindirip yeniden doğabiliyorsak Geri dönüşümüz çok daha disiplinli temkinli ve olgun kısacası söylediğiniz gibi dönüşmüş oluyoruz. Öyle ya da böyle Hayat devam ediyor. Yine güzel bir yazı teşekkürler.
BEĞENME
0
CEVAPLA
Y
Yakup 3 hafta önce
Harika bir yazı olmuş, emeğine sağlık tebrik ederim. Bir sonraki yazını heycanla bekliyorum.
BEĞENME
0
CEVAPLA
E
Engin Bey 3 hafta önce
Her iniş mutlaka bir cikisla son bulur. Kaleminize sağlık basarilariniz daim olsun.
BEĞENME
0
CEVAPLA