Konya
Açık
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9920 %0,80
48,0364 %0,92
4.443,92 % 1,11
Ara

ETRAFINIZA KARAMSAR BAKMAKTAN VAZGEÇİN

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bakış açısı, bir kişinin olaylara, durumlara, insanlara veya hayata nasıl baktığını, nasıl değerlendirdiğini ve yorumladığını belirleyen düşünsel ve duygusal yaklaşımdır. Kişinin bilgi birikimi, deneyimleri, değer yargıları ve inançları bu bakış açısını şekillendirir.

Farklı bakış açıları, aynı olaya farklı anlamlar yüklenmesine neden olur. Bu nedenle insanlar arasında fikir ayrılıkları ortaya çıkar; ama aynı zamanda yeni ve kapsayıcı çözümler de bu farklılıklar sayesinde gelişebilir.

Kısacası: Bakış açısı, hayata hangi pencereden baktığımızı belirleyen kişisel değerlendirme ve algı biçimimizdir.

Ben birçok insanın, hayatın önemli konularında gözlem yapma yetisini kullanmak istemediğine inanıyorum. Çünkü çoğu kişi karşısındakilerin fikirlerini önemsemiyor, "Ben ne dersem o doğrudur" mantığıyla hareket ediyor.

"Benim ak dediğime kimse kara demeyecek, kara dediğime de kimse ak demeyecek" düşüncesiyle bakmak yanlış bir yaklaşımdır. Ancak bu yanlışlığı kabullenmek yerine zihinlerde tam tersi bir inanç yer etmiş durumda.

Farkında olmadan, kendilerinden fayda bekleyen insanlara büyük kayıplar verdiriyorlar; onları hiçe sayarak cehaletin kucağına itiyorlar. Bu tavır sadece "küçük dağları ben yarattım" havasındaki kişilerin işine yarar, başkasına değil.

İnsanların önemli bir kısmı hayata tek bir pencereden bakıyor ve etrafını yalnızca görmek istediği biçimde görüyor. Halbuki geniş açıdan bakmadığımız sürece cehaletin karanlığı, bizde hep büyük eksikliklere yol açacaktır.

Bu yüzden diyorum ki: Önümüze bakarken sadece dar bir açıdan değil, geniş ve farklı açılardan bakmayı tercih etmeliyiz.

Ne sadece yere ne de sadece gökyüzüne bakmak doğrudur; ikisine birden bakabilmeyi öğrenmek gerekir. Aksi halde gözümüz hep aynı yerde kalır ve bir yönümüz mutlaka zarar görür.

Bahsettiğim durumların yaşanmaması için, bakış açımızı değiştirmemiz gereken yerde değiştirmek zorundayız. Aksi takdirde hayatımızın her anını olumsuzluklarla geçirmek kaçınılmaz olur.

Bir de şu var ki, insanoğlu hayata karamsar bakmaktan bir türlü vazgeçmiyor. Kafasında yer eden mantıksız fikirlere kapılarak hayatını tek bir düşünceyle sürdürmeye çalışıyor.

Oysa bilinçsiz davranışlarla hiçbir kazanım elde edemeyeceğimiz açık bir gerçektir.

Eğer bizler olumsuz eğilimlerin farkında olduğumuz halde etrafımıza dar açılardan bakmaya devam edersek, önümüzde faydalı yolların açılmasını beklemek nafile bir çaba olacaktır.

Cehalet yüzünden ortaya çıkan 'bakar körlüğü' aşmanın yolu, çevremize farklı açılardan bakmanın önemini idrak etmektir.

Gözümüzü yalnızca tek bir noktaya dikersek, faydalı bilgilere sırt çevirmiş oluruz. Bu da adeta bir labirentte kaybolmak demektir.

O halde kafamızı dört bir yana çevirip bizi nelerin beklediğini görmek ilkemiz olmalı; zihinleri bulandıran bilinçsizliği ise mutlaka terk etmeliyiz.

Rotamızı tek bir yöne odaklamak en büyük zararı yine bize verir, mantıksız düşüncelerin zihnimizi esir almasına zemin hazırlar.

İnsanoğlu karamsarlığın oyuncağı olmaya devam ederse, üzerinde yaşadığı dünyayı sönmez bir ateş topuna çevirecektir.

Bu felaketlerin önüne geçmek için, dünyaya sadece kendi penceremizden değil, başkalarına da faydalı olabileceğimiz bir anlayışla bakmalıyız.

Elimize geçen fırsatları insanlık yararına değerlendirmek, yürümemiz gereken yoldur.

Mantıksızlığın yönümüzü kaybetmemize sebep olmasına izin verirsek, attığımız her adım israfa dönüşür.

Bu yüzden en başta farkına varmamız gereken şey, bakar körlüğü bırakıp hayatımıza yön verecek farklı açılardan bakabilme yetisini kazanmaktır.

Aksi takdirde, insanlığa faydası olmayan bilinçsiz kimselerin peşinden gitmiş oluruz. Bu da ilmin aydınlığına perde çekmekten başka bir işe yaramaz.

Son olarak tekrar ediyorum: Sadece kendi düşüncelerimizi önemsemek yerine, çevremizdeki insanların fikirlerine de değer vermek vazgeçilmez bir ilkemiz olmalıdır.

Çünkü "küçük dağları ben yarattım" zihniyetiyle hareket etmek bize hiçbir şey kazandırmaz; aksine, telafisi mümkün olmayan kayıplara uğratır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *