Konya
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9157 %0,77
47,9224 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

SU DA SESSİZLİK

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Su yokluğu ne kadar dehşet vericiyse, su yokluğu karşısında yaşanan sessizlikte o kadar dehşet verici.

Konya Ovasında su tükendi-tükenecek.

Çevremizdeki göller kuruyor.

Barajlar büyük ölçüde kurudu.

Yer altı su seviyesi bazı yerlerde 250 metreye gerilese de, yeterli su alınamıyor.

Su meselesi son iki yılda  kaygı değil, gerçek anlamda korku oldu.

Korku, su olmazsa ne olacak korkusu.

Bu arada herkesin yaşaması gereken bu korkuyu, en çok çiftçi milleti yaşıyor.

Çiftçi her şeyden önce  su biterse, tarımın biteceğini ve  tarımda dışa bağımlılığın artacağını iyi biliyor. Bu yüzbinlerce çiftçi ailesinin işsiz kalacağı ve fakirleşeceği anlamına geliyor. Tarımdan kaynaklı işsizlik ve yoksulluğun ne tür sosyal-ekonomik patlamamalara yol açacağı, ne gibi sorunlar yaratacağı ise öngörülemiyor.

2025’in ilk altı ayında görülen yağış kıtlığı bunun yanı sıra, yer altı sularının verimsizliği her türlü tarım ürününde verimi çok büyük ölçüde geriletti.

Konya’nın geleneksel ürünleri buğday ve arpada verim düştü. Yağışın iyi olduğu zamanlarda dönüm başı 2-2.5 ton kadar alınan buğday ve arpa verimi, bir tona kadar geriledi.

Meyve ve sebzede verim düştü.  Meyvede kayısı, elma, erik, vişne, kiraz yok denecek kadar az oldu. Sebzede pek farklı değil.

Önümüzdeki birkaç ay içerisinde hasat edilecek olan endüstriyel ürünlerde de verim büyük ölçüde düşecektir. Mısır, pancar, patates, soğan, yağlık ve eğlencelik ay çekirdeğinde üretimin gerileyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Bu durumda özellikle yemlik mısır ve ay çiçek yağı ithalatı kaçınılmaz olacak. Tüm bu ürünleri yetiştiren iller, bizden farklı değil. Çukurova, Ege, Karadeniz, Trakya illeri farklı değil. Yağış kıtlığı ve su yokluğu ülkenin her köşesinde yaşanıyor.

Yağış kıtlığı ve su yokluğu ne kadar dehşet vericiyse, su yokluğu karşısında yaşanan sessizlikte o kadar dehşet verici. Mesela sahada olan Ziraat Odaları, tarım sektörünün paydaşları varlıklarını yakından ilgilendiren su konusunda neye ortada yok?  Tespitleri, önerileri neye  yok?

KONPADER’in başkanı  Ahmet Bestil’in “Konya Ovasında kuraklık kapıyı dayandı. Yer altı suları bitmek üzere. Su olan yerlerden, Konya’ya su getirilmeli. Kaçak ekim yapılan bazı endüstriyel ürünlerin önüne geçilmeli” açıklamasının dışında, görüş bildiren dernek, Ziraat Odası ya da tarım paydaşı oldu mu?

Karatay Ziraat Odası,

Meram Ziraat Odası,

Selçuklu Ziraat Odası… Aidatlarını da aldıklarını üyelerini yakından ilgilendiren su konusunda  görüş-öneri üretebilmeli. Ayrıca aksiyon sağlayabilmeli.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *