SU DA SESSİZLİK
Su yokluğu ne kadar dehşet vericiyse, su yokluğu karşısında yaşanan sessizlikte o kadar dehşet verici.
Konya Ovasında su tükendi-tükenecek.
Çevremizdeki göller kuruyor.
Barajlar büyük ölçüde kurudu.
Yer altı su seviyesi bazı yerlerde 250 metreye gerilese de, yeterli su alınamıyor.
Su meselesi son iki yılda kaygı değil, gerçek anlamda korku oldu.
Korku, su olmazsa ne olacak korkusu.
Bu arada herkesin yaşaması gereken bu korkuyu, en çok çiftçi milleti yaşıyor.
Çiftçi her şeyden önce su biterse, tarımın biteceğini ve tarımda dışa bağımlılığın artacağını iyi biliyor. Bu yüzbinlerce çiftçi ailesinin işsiz kalacağı ve fakirleşeceği anlamına geliyor. Tarımdan kaynaklı işsizlik ve yoksulluğun ne tür sosyal-ekonomik patlamamalara yol açacağı, ne gibi sorunlar yaratacağı ise öngörülemiyor.
2025’in ilk altı ayında görülen yağış kıtlığı bunun yanı sıra, yer altı sularının verimsizliği her türlü tarım ürününde verimi çok büyük ölçüde geriletti.
Konya’nın geleneksel ürünleri buğday ve arpada verim düştü. Yağışın iyi olduğu zamanlarda dönüm başı 2-2.5 ton kadar alınan buğday ve arpa verimi, bir tona kadar geriledi.
Meyve ve sebzede verim düştü. Meyvede kayısı, elma, erik, vişne, kiraz yok denecek kadar az oldu. Sebzede pek farklı değil.
Önümüzdeki birkaç ay içerisinde hasat edilecek olan endüstriyel ürünlerde de verim büyük ölçüde düşecektir. Mısır, pancar, patates, soğan, yağlık ve eğlencelik ay çekirdeğinde üretimin gerileyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Bu durumda özellikle yemlik mısır ve ay çiçek yağı ithalatı kaçınılmaz olacak. Tüm bu ürünleri yetiştiren iller, bizden farklı değil. Çukurova, Ege, Karadeniz, Trakya illeri farklı değil. Yağış kıtlığı ve su yokluğu ülkenin her köşesinde yaşanıyor.
Yağış kıtlığı ve su yokluğu ne kadar dehşet vericiyse, su yokluğu karşısında yaşanan sessizlikte o kadar dehşet verici. Mesela sahada olan Ziraat Odaları, tarım sektörünün paydaşları varlıklarını yakından ilgilendiren su konusunda neye ortada yok? Tespitleri, önerileri neye yok?
KONPADER’in başkanı Ahmet Bestil’in “Konya Ovasında kuraklık kapıyı dayandı. Yer altı suları bitmek üzere. Su olan yerlerden, Konya’ya su getirilmeli. Kaçak ekim yapılan bazı endüstriyel ürünlerin önüne geçilmeli” açıklamasının dışında, görüş bildiren dernek, Ziraat Odası ya da tarım paydaşı oldu mu?
Karatay Ziraat Odası,
Meram Ziraat Odası,
Selçuklu Ziraat Odası… Aidatlarını da aldıklarını üyelerini yakından ilgilendiren su konusunda görüş-öneri üretebilmeli. Ayrıca aksiyon sağlayabilmeli.