Konya
Açık
31°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,8729 %0,77
47,8724 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

ASALETİ GÖSTERİŞ OLARAK GÖRMEYİN

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Asalet; insanoğlunun bulunduğu konumu ve yaşamında boşluklara sebep olduğu düşünülen yersizliklere son veren, duruşu ile kendini göstermeyi seçtiği yaşayış biçimidir.

İnsanoğluna, üzerinde yer bulduğu kainatta her şeyin kendi düşüncelerinden ibaret olmadığı anlatılmadığı müddetçe, sürüklendiği yanlışlıklar silsilesinin içerisinde boğulmaktan kurtuluşunun imkânının olmadığı bilincine kavuşması mümkün görülmemektedir.

Siz değerli okurlarımı, fayda sağlayacağına inandığım bir bilgiden daha mahrum bırakmanın doğru olmadığını düşünüyorum.

İnsanlar, üzerinde yer bulduğu dünyada belli bilgilerden mahrum bırakılmaktan vazgeçilmediği süreç içerisinde dipsiz kuyular içerisinde yok olmaya mahkûmdur.

Her önüne gelen, kendisini asaletli davranışlar sergilediği fikri ile hareket etmeye devam ederse, asalet sıradanlaşarak rutin bir duruş hâlini alacaktır.

Bahsettiğim olayların olmaması için insanların zihinlerindeki bulanıklığa son verilmeli, hayata mana kattığına inandığım bu güzel konuda bilinçlendirilmelidir.

Bilinmelidir ki asalet; yaşamanın kendisinden ibaret olduğunu iddia eden, “Ben buyum.” diyen her insana has bir yaşayış biçimi olarak gösterilemez.

Bunu neden söylediğime gelince; birçok kendini bilmez, gösteriş meraklısı kimse, asaletten bihaber davranışlarının yükte hafif, pahada ağır kayıplara mal olacağını düşünmemektedir.

Yine yapmış olduğum gözlemlerime dayanarak sizlere, insanların ukalalıkla hayata mana kazandıran asaleti birbirinden ayırt edemediğini söyleyebilirim.

Yukarıda sözünü ettiğim iki durum hiçbir zaman aynı kefeye koyulmamalı, ikisinin aynı şey olmadığı anlatılarak kafa karışıklığına yol açmasının önüne geçilmelidir.

Eğer bizler, bahsetmekte olduğum anlatımı yapmaz, karşımızdakilerin farklı tavırlar alma eğiliminde bulunmasında rol oynarsak, kendimize yakın olduğunu düşündüğümüz her kim olursa olsun en büyük kötülüğü yapmış oluruz.

Yani demem o ki; hayatımızda yer verdiğimiz kimselerin sapla samanı birbirine karıştırmasının bizzat önüne geçerek cehalet rüzgârında savrulup kaybolmasına engel olmamız icap etmektedir.

Üzerimize düşen vazifeyi eksiksiz bir şekilde yerine getiremediğimiz takdirde, bir arpa boyu yol alamayacağımızın bilinmesi gerekmektedir.

İnsanların hayatında düştüğü en büyük hatalardan bir tanesi, kuşkusuz etrafındakilere aşağılayıcı bakışlarla kendisini ispatlama fikrine sahip olmasıdır.

Ben, yazmakta olduğum bütün yazılarımı büyük düşünürlerimizin sözlerinden, yazarlarımızın denemelerinden, romanları vb. yazılarından esinlenerek kaleme almışımdır.

Bu yazımı da siz değerli okurlarımla buluşturabilmek için Mevlana Celaleddin Rumi Hazretlerinin “Asalet boyda değil, soydadır.” sözünden yola çıkarak satırlar hâline getirdim.

İnsanoğlunun burun kıvırmakla bir yere varamayacağını tam manası ile bu güzel sözü ile gerçekleri görebilmemiz için taşı gediğine koyuyor.

Bu güzel söz, insanoğlunun bir başkasına kendisini beğendirmek için gereksiz gayretlere girdiğini de anlatmaktadır.

Günümüzü anlatan bir cümle ile içerisine düşmüş olduğumuz durumu ayrıntılı bir şekilde özetlemek istiyorum.

Siz değerli okurlarıma yine bir örneklendirmede bulunmadan geçmek istemiyorum: Adamın yiyecek ekmeği yok; fakat en pahalı cep telefonuna para vermekten beri durmuyor.

Yaptığı lüzumsuzluğun kaybettireceklerini hesap etmekten aciz, kendisini asil bir kimse olarak göstermeyi marifet sayıyor.

Yazık ki kalıplaşmış, yersiz fikirlerin zihinlerimizi esareti altına alarak işgal etmesine bir türlü engel olamıyoruz.

Biz, üzerinde nefes aldığımız bu dünyada yukarıda sözünü ettiğim, önümüze pusula olabileceğini düşündüğüm sözün manasını tam kavrayabilmiş olsak, beynimizin cehalet tarafından kemirilmesini en aza indirgemekten geri kalmayız.

Unutulmaması lazım gelen bir şey daha var: Mevlana, yukarıda üzerine basa basa asaletin manevi önemini, ders niteliği ile söylediği sözüyle vurgulamıştır.

Göz önünde bir gerçek var ki kaleme aldığım asalet konulu yazımın her satırında, bütün cümlelerinde maddiyat ve maneviyatın karşılaştırılmasına yer verilmiştir.

Hayatımızda en önemli yere sahip olduğu bilinen gerçeğin, zihinlerdeki yerini kaybetmemesi için gayret göstermekten vazgeçilmemelidir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *