Konya
Açık
31°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,8729 %0,77
47,8724 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

ADALET ÇİZGİSİNDEN AYRILMAYALIM

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bizler, işe yaramadığını bildiğimiz hâlde neden ön yargılı davranışlarla hareket etmeye devam ediyoruz? Hiç düşünmüyoruz; ön yargılı davranışlarla hareket ederek hayatımızda her daim olumsuzlukların yer alacağını göz önünde bulundurmuyoruz, hayatımızda yaratmakta olduğu üzücü denge değişikliklerini.

 

Ön yargılı davranmanın sonucunda uğratılmakta olduğumuz sonuçlar düşünülerek kişiler ve konular hakkında ön yargıya varılmadan büyük bir araştırma yapılmalıdır. Düşünülmeden ön yargıya varılırsa, ön yargıya varılan kişi yahut konular hakkında düşüncesizce hareket etmek bizleri büyük yanlışlıklar yapmaya sevk eder. Onun için de ön yargının ortadan kalkması için ilk önce araştırma yapmaya ağırlık verilmesi birinci şartımızdır. Bu şarta uyulmazsa yapılan yanlışlıkların sonu kolay kolay getirilemez.

 

Evet, bu yazımı da kaleme alırken, ön yargıyı ve onun doğuracağı kötü sonuçları baz alarak dile getirmekle kendimi mükellef hissediyorum. Siz değerli okurlarımın da bu büyük yanlışlıkların içinde sürüklenmemeniz için önemli bilgiler vermenin gayretine giriyorum. Bir anlık gaflete kapılarak varmakta olduğumuz ön yargının bizim hayatımızda nelere mal olacağı anbean akıllardan çıkarılmamalıdır. Kapıldığımız bir anlık gafletle kişiler ya da konular hakkında bir araştırma yapmadan varmakta olduğumuz ön yargının, hem karşımıza çıkan insanlara hem de kendimize verdiği zararlar, hayatımızda büyük ölçüde kayıplara uğramamıza sebep olur. Ön yargılı davranışlarla da hiçbir zaman ulaşmak istediğimiz yolun sonu bulunmaz. Yolumuzun güzel bir şekilde noktalanmasını istiyorsak, ilk önce ön yargının hayatımızdan çıkarılması gerektiği unutulmamalıdır. Ön yargıya teslim olursak, gözümüzün önüne inen perdenin kaldırılmasında girmiş olduğumuz büyük çaba sonuçsuz kalır. Önümüzü görmemize engel olan perdeyi kaldırma çabasından vazgeçmemek için, hayatımızın büyük bir bölümünde yer alan ön yargıdan kurtulmanın yollarına gidilmelidir. Bu yolların da özenle seçilmesi lazım gelmektedir. Bu yolların özenle seçilmemesi, bizim çıkmış olduğumuz yolda ayaklarımızın kayması sonucunda düştüğümüz yerden kalkmamızın zor olduğu anlamına gelmektedir.

 

Sizlere izlediğim bir TV dizisinden bir kesitle örnek vereceğim. Bir savcı, oğlunun hayatını kurtarması için hapishaneden çıkarılan bir babanın, oğlu tarafından hastaneden kaçırıldığı yargısına varıyor. Ama hakkında ön yargıya varılan polisin meslektaşları, savcının ön yargı ile hareket ettiğine inandırmak isteseler de savcı inatla buna inanmamakta diretir. Fakat savcı, bu polisin meslektaşlarının yapmış olduğu ince bir planla oğlunun babayı kaçırmadığına ikna edilir. Savcının gözünün önünde polis oğul, babanın bileklerine kelepçeyi vurur ve tutuklanması için elinden ne geliyorsa onu yapmaktan çekinmez. Meslektaşları savcıya aynen şunu söyler:

“Kanunları çiğneyen babası da olsa bizim kardeşimiz, onu gözünü kırpmadan kelepçelemekten geri durmaz.”

Savcı da yanlış tanıdığını ve ön yargı ile hareket etmemesi gerektiğini öğrenmiş olur.

 

Yani ön yargı, insanı gideceği doğru yoldan bile çevirir; araştırılmadan ön yargıya varılmamalıdır. Tereddüt etmeden düşünülmesi gereken ve akıllardan bir an olsun çıkarılmaması lazım gelen şudur: Adaletin terazisinde ön yargının bulunmakta olduğu kefenin hiçbir zaman ağır basmasına izin verilmemelidir. Buna izin verildiği takdirde, mazlumu zalim ayaklarının altına alır; aydınlanmış sabahların yerini karanlıklar alır. Onun için de adalet terazisi her daim aynı ayarda tutulmaya gayret edilmelidir. Bunun için gayret gösterilmezse hayat, çamaşır makinesine birlikte atılan renkli ve beyaz çamaşırların yıkanıp çıktıktan sonra bütün çamaşırların grileşerek gelmiş olduğu hâli alır ve yürümekte olduğumuz adalet çizgimizi kaybetmiş oluruz. O zaman da hayatta hiçbir şeyin anlamı kalmaz; hak, hukuk anlamını kaybetmiş olur.

 

Yukarıda vermiş olduğum çamaşırların grileşmesi örneğinin yer etmemesi için adalet terazisinin ayarında en ufak da olsa bir yanlışlığın yapılmasına izin verilmemeli; izin verenlerin de haklarında yapılması gereken işlemler tereddüt etmeden yapılmalıdır.

 

Bizim her daim yapmamız gereken şudur: Adalet çizgisinden çıkmadan, ön yargılı davranmadan yolumuza devam etmek. Eğer yukarıda bahsettiklerimi düşünmeden harekete geçer, adalet terazisinde ön yargı kefesinin ağır basmasına müsaade edersek; adalet timsali olan büyük insan Hz. Ömer (Radıyallahuanh)’ın bizlere bırakmış olduğu değerlere ihanet etmiş oluruz. Onun için diyorum ki: İhanet, bizim hayatımızın kapısından içeriye girme fırsatına erişemesin. Bizler, daima ön yargının olmadığı adil bir dünyada yaşamaya devam edelim.

 

Evet değerli okurlarım, ben bu konuyu kaleme alırken her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesaplamanın çabasında oldum. Ön yargıdan uzak durulduğu sürece, bizim hayatımızda aydınlıkların yerini karanlıkların almayacağının kanaatine vardım. Hayatımızda ön yargının yok edilmesi için elimizden ne geliyorsa sırt sırta vererek, onu hatta ondan daha fazlasını yapmak için uğraşlara girelim. Zalimlere, mazlumları ezdirmeyelim.

 

Bizler, her daim adalet terazisinin aynı ayarda kalması için adalet timsali büyük insan Hz. Ömer (Radıyallahuanh)’ın yolundan yürümekten vazgeçmeyelim. Adalet çizgisinde kalalım, çizgimizi kaybetmeyelim. Ön yargının egemen olduğu bir dünyanın olmaması için, adalet terazisinin aynı ayarda kalmasında uğraşlar vermekten vazgeçmeyelim. Ön yargıya karşı hiçbir zaman yenilgiyi kabullenmeyelim. Mazlumların yanında olalım, zalimlere adil olmayı öğretelim. Birlik olup, adaletin hâkim olduğu bir dünyanın var olması için önümüzdeki bütün engelleri kaldıralım. İnsanların ön yargı yüzünden büyük zararlar görmesine, zalimin mazlumun ekmeğine göz dikip onları aç bırakmasına izin vermeyelim.

 

Hz. Ömer (Radıyallahuanh)’ın bize bırakmış olduğu adalet adlı mirasa sahip çıkalım. Her zaman adaletli davranalım, adalet çizgisinden ayrılmayalım. Hz. Ömer (Radıyallahuanh) gibi davranamasak da, o adalet timsalinin yolundan ayrılmayacağımıza, başta kendimizi olmak üzere bütün insanlığı inandıralım. Yolunu kaybeden insanları da adalet yoluna yeniden girmeleri için davet edelim. Bizden sonrakileri de adaletli olmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunalım; ön yargı ile hiçbir yere varılamayacağını bilmeleri için bilgilerimizi paylaşalım.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *