Konya
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9708 %0,51
47,6962 %0,57
4.373,56 % -0,28
Ara

Tarikat, Cemaat, Siyaset,

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Bu yazımız Nefsinizi terbiye edip topluma hizmet ve cihat etmek için bir tarikata bağlananlar için yazılmamıştır.
Günümüzde cemaat ve tarikatların neredeyse karışmadıkları iş, konuşmadıkları konu, yapmadıkları ticaret  kalmadı.
Cemaat ve tarikatlar Cumhuriyet döneminde tarihlerinin en rahat dönemlerini yaşıyorlar.
Çünkü Türkiye tarihin hiç bir döneminde bugünkü kadar rahat ve özgür olmadılar.
Bunlar hadlerini aşarlar, her konuya burunlarını sokarlarsa devletin ne yapacağını çok iyi bilirlerdi.
Güç bende dedikleri an devlet tepelerine çekerdi.
Büyük selçuklu devletinin yıkılışında Hasan Sabah ın rolü neyse, Anadoluda kurulmuş tüm Türk devletler aynı sebeplerle yıkılmıştır.
Anadoludaki Osmanlıya karşı çıkan Celali isyanlarını incelerseniz hepsinin altında bir Tarikat-cemaat vardır.
Burada sadece bir gerçeği yazarak Osmanlı'daki cemaat varlığını anlaşılmasını istiyorum.
Fatih Sultan Mehmed’in birçok tarikatın mal varlığına el koyduğunu, liderlerini tutuklattığını biliyoruz.
Kendisinden sonra Sultan olan II.Beyazıt, tarikatların mal varlıklarını iade ettiği için, bütün tarikatçılar tarafından ‘Veli’ ilan edilmiş, Beyazid-i Veli diye anıldığınıda biliyoruz.
Yani ‘veli’ ilan edilmiş olması, İslam’ı çok iyi yaşadığı için değil, tarikatlara menfaat sağladığı, mal varlıklarını iade ettiği içindir.
Fatih Sultan Mehmed'in öldürülmesindede tarikat etkisi baştadır.
Osmanlı devletinin kuruluşunda, yükselişinde ve duraklamasında etkili olan tarikatlar Osmanlı devletinin yıkılışında büyük rol oynamıştır.
Çünkü bunların tamamına yakını o dönemde de bugün de  Batı yani Siyonizm desteklidir.
Bununların yıkıcı faaliyetleriyle  ilgili yüzlerce örnek vardır.
Cumhuriyet döneminde tarikatların faaliyetleri yasaklamış olmalarına rağmen zaman içinde  giderek güçlenmişler ve dokunulmaz hale gelmişlerdir.
Hem cumhuriyete hemde kurucularına en büyük hakaretleri yapmışlar ancak cumhuriyet ve demokrasi altında siyasilerin desteğini de alarak büyümüşlerdir.
Yine Cumhuriyet dönemde geniş kitlelere ulaşmakla kalmadılar kurumsallaştılar, şirketleştiler, devlete, sivil topluma nüfuz ettiler.
Üstelik bütün bunlar tarikatların resmen ‘yasaklı’ olduğu bir hukuk düzeninde ve siyasal rejimde oldu.
Tarikat ve cemaatler 1950 lı yıllardan sonra özel teşvikler aldılar büyüdüler ve siyasi iktidarları yönetmeye ve yönlendirmeye başladılar.
Sadece seçimle gelmiş siyasi iktidarları değil 1960 ihtilalini yapanlarıda 12 Eylül’ün ‘Atatürkçü’ paşalarınını da yönettiler.
Siyasetin, tarikatler ve cemaatleri oy potansiyeli olarak görmeleri onları daha etkili hale getirdi.
Siyaset yapanlar, Tarikat ve cemaatleri kullanmak istediler, 
Ancak kimin kimi kullandığı tarih boyunca hep görüldü.
Ben buradan tekrar yazıyorum;
Siyasetin, bu yapılarla ilişkisini yeniden düşünmesinin, tarihsel ezberleriyle yüzleşmesinin zamanı geldide geçiyor bile.
Cemaat ve tarikatlar ne bir oy deposu ne de siyasetin gereksinim duyduğu bir meşruiyet odağıdır.
Ama biliyoruz ki birçok siyasi parti oldum olası tarikat ve cemaatlerle içli dışlı.
Tek parti döneminin ‘radikal laiklik’ uygulamalarıyla yeraltına çekilen bu gruplar Demokrat Parti çizgisine yanaşan tarikat ve cemaatler ödüllerini fazlasıyla aldılar.
Bu ayrıcalıklarda yararlanan cemaatler meclise temsilci bile gönderdiler.
Bürokrasiden kota aldıkları da, İlerleyen zamanlarda iş, devletten ihale almaya, vakıflarına ve derneklerine vergi muafiyeti sağlamaya kadar birçok ayrıcalığa sahip oldular.
Siyaseti tarikat ve cemaatlerle özel ilişkiler kurmaya iten. Yaklaşık yüzde 60’ını muhafazakar-dindarların oluşturduğu seçmen üzerinde tarikat ve cemaatlerin oldukça etkili olduğu düşünülmesinden kaynaklanıyordu.
Sonuçta, tarikatlar ve cemaatler 1950’lerden bu yana oy potansiyellerini ve meşruiyet sağlayıcı işlevlerini sadece sağ siyaset üzerinde değil sol siyasetide avuçlarının içine alarak sürdürdüler.
Cemaatlerin siyaset içindeki etkisi  Tarikatlardan uzak vatandaşları da karşısına aldı. Sergiledikleri abartılı güç gösterileri ve marjinal görüşleriyle toplumun büyük çoğunluğunun tepkisine neden oldular.
Dolayısıyla, kendilerini ‘merkez’de konumlandıran bazı yeni ve eski partilerin hala tarikat ve cemaatlerle ‘iş tutma’ çabası, en azından bunların yaptıkları-ettikleri konusunda sessiz kalmayı tercih etmeleri pek anlaşılır gibi değil.
Aslında durum tam tersi; tarikat ve cemaatlerin ne oy potansiyeli abartılacak bir seviyede ne de meşrulaştırıcı bir işlevleri var.
Bu yapılarla siyasetin kurduğu ilişki siyasileri güçlendirmiyor, aksine zayıflatıyor.
Tarikat ve cemaatlerin sanıldığı kadar büyük bir oy potansiyeli de yok. Metropoll’ün Temmuz 2023 araştırmasına göre herhangi bir tarikat veya cemaatle bağlantısı/gönül bağı olanların oranı yüzde 4 (DÖRT)
Ancak sorun, bu kesimin oyunu almak için yapılanların toplumun geri kalanı tarafından nasıl karşılandığıdır.
Bir parti, tarikat ve cemaatlerin oyunu almaya, onlara şirin görünmeye çalışırken çok büyük bir seçmen kitlesinin oyunu kaybedebilir.
Kısaca, tarikat ve cemaatlerle kurulan ilişkiler siyasette bir avantaj değil bir yüktür.
Tarikat ve cemaatler bugün güçlü görünüyor olabilirler ama bu toplumsal zemini olan bir güç değil, siyasetin sağladığı bir güçtür.
Siyaset arkasından çekildiğinde de çökecek bir güçtür.
Tüm siyasi partilere tavsiyemdir; Siyonizmin kolunu kanadını kırmak istiyorsanız lütfen bunlardan uzak durun büyümelerine izin vermeyin..
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *