Konya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.55
  • EURO
    34.88
  • ALTIN
    2427.6
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66764.5$

TURİZMDE KISIR DÖNGÜ

29 Kasım 2021, Pazartesi 08:13

Uzun yıllardır konuşulan ve yazılan konulardan bir tanesi de, turizm.

Konuşarak ve yazarak bir yere varılamayacağını gösterdi zaman bu şehrin insanlarına.

Kim ne kadar konuşursa konuşsun, kim ne kadar yazarsa yazsın istenilen düzeye gelmedi turizm.

Turizmde en büyük ve tek güç Hazreti Mevlana dün  olduğu gibi, günümüzde de. Turistleri o  çekiyor şehre.

Bu arada Mevlana Anma Törenlerini kimileri için sıkıcı olmakla eleştirilen formatını da yıllardır ileriye taşıyamadık bir türlü. Törenler dışında fazla ilgili görmeyen ve sıkıcı bulunan programlarda zaman kaybı olarak değerlendirilmeye başladı. Oysa Anma törenlerine katılanlara bin anketle sorulabilir, ne istedikleri ve beklentileri. Böyle bir çalışma yapıldı mı acaba?  Yerelin öneri ve tercihlerine  bırakılmayacak kadar önemli bir konu, anma törenleri kapsamında yer alan her faaliyet.

 Kültür Bakanlığı farklı ülkelerin muadil bakanlıkları ve dünyada konunun uzmanı olan bilim insanları ile temas ederek, Mevlana Anma Törenlerinin formatını  zenginleştirip  farklı hale getirebilir. Böyle bir çalışma yapıldı mı acaba? Yapıldıysa ne çıktı ortaya? Yoksa bizimkiler mi karar veriyor bu işe hala.

TURİZİM

Şehrimize gelen turistler “Kalıyor, kalmıyor.”

Yarım asırdır konuşulan ve yazılan bir konu bu.

“Seviyor, sevmiyor” orijinalindeki papatya falı gibi anlayacağınız.

“Kalıyor, kalmıyor”

Neye kalsın kardeşim?

Neyin var ki, neyine yatılı kalsın turistler senin?

Mevlana Müzesi,

Karatay Müzesi,

İnce Minare,

Birkaç tarihi han.

Toru topu birkaç saat de bir insan gezer bunları.

Sonra Kapadokya’dan gelen bir turist kafilesi ver elini Güney.

Güneyden gelen bir turist kafilesi ver elini Kapadokya.

Çoğu da bir etli etmek dahi yemeden gidiyor olmalı muhtemelen.

Turizmin ekonomik kaynak oluşturması için, geliştirilmesi gerekiyor oysa.

Geliştirebildik mi?

Yok canım sende..!

Nerde o cengaverlik bizde?

Özendirebiliyor şehri, yerli/yabancı turistlere farklı aksiyonlarla?

Beyşehir’e giden turist sayısı ne?

Akşehir’e, Ereğli’ye, Seydişehir’e giden yerli/yabancı turist sayısı ne?

İç ve dış turizmde dikkat çeken farklı yatırımlar yapabildik mi buralarda?

Bırakın yenilerini yapmayı eski olanları bile muhafazada zorlanıyoruz.

Gidin, bakın ve görün sözünü ettiğimiz yerlerdeki ata yadigarı eserlere.

Oraları bırakın şehir merkezine 28 Km. uzaklıktaki Çatalhöyük’e gidin bir bakın ne olur.

Sekiz bin yıl öncesinin kalıntılarının bulunduğu Çatalhöyük  perişan. Bakımsız ve mezbelelik. Bırakın kafe ya da kafeteryayı, oturup çay/su içecek basit bir mekan bile yok. 1960 yılında İngilizlerin gelip keşfettiği Çatalhöyük  önemli bir dünya mirası.. Böyle bir miras İngilizlerin, Amerikalıların, Fransızların, Almanların, İtalyanların, Japonların elinde olsa dünya akın ederdi Çatalhöyük’e. Küçük, büyük, zengin ya da fakir her ülke yapardı bunu.

Çatalhöyük bu şehre gelen yerli/yabancı turistler için cazibe merkezlerindin birisi ve önemlisi olabilir. Lakin kime ne gam bu gibi hassas noktalar? Kolay olanları onu da daha çok konuşarak yapmak var iken?

Turizm alanında başarabildiğimiz tek şey turizm belgeli oteller yapmak oldu.

4 ve 5 yıldızlı oteller yapıldı.

Yatak kapasitesi 10 bine çıktı.

Çıkmasına çıktıda, yatak doluluk oranı yüzde 45’i geçemedi bir türlü

Turizm belgeli otellerin yatakları boş kalıyor..

Yılda 3.5 milyon yerli/yabancı turist Mevlana  Müzesini ziyaret ediyor.

Nerde kalıyor, nerde yatıyor müzeyi ziyarete gelen turistler?

Nerde kalacaklar?

Birkaç saat kalıyorlar.

Sonra geldikleri gibi gidiyorlar.

Başka aksiyonlar koyamadık onlar için yıllardır ortaya.

Turizmde, kısır döngü bunun adı

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.