Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    64081.954$

KÖY- ŞEHİR DAYANIŞMASININ SONU

08 Ekim 2021, Cuma 08:05

Çok sağlam bir karakter ve ahlak örneğiydi, köy-şehir dayanışması.

Köylü elinde avucunda olanı şehirdeki yakınlarına götürür, ikram ederdi.

Şehirli olanlarda yakınlarının ikramlarını karşılıksız bırakmazdı.

Geçmişte köylüden şehirdeki yakınlarına içinde saman olan sepet ve bisküvi kutuları içinde yumurta gelirdi.

Yoğurt ve süt gelirdi.

Sade yağı, bal, kaymak gelirdi.

Şepit gelirdi.

Tandır ekmeği gelirdi.

Sebzeler/meyveler gelirdi.

Tarhana, düğü, bulgur gelirdi.

Kuru gıdalar gelirdi.

Şehirlide bunu karşılıksız bırakmaz ve imkanları ölçüsünde karşılık verirdi köydeki yakınlarına.

Köy-şehir arasında, hısım-akraba arasında irtibatın devamını sağlayan ve tarihi biz Türklerin tarihine  dayanan, örnek bir dayanışmaydı köy-şehir arasındaki dayanışma.

Sosyal bir davranış biçimi olmakla birlikte, ekonomik yönü de önemliydi bu dayanışmanın.

Mesela; köylü zor zamanlarında şehirdeki yakınlarına yardımcı oluyordu.

Aynı şekilde şehirlide zor zamanlarında köyde yaşayan yakınlarına elindeki imkanlarla yardımcı oluyordu.

Hısım/akraba arasında olduğu kadar olmasa da, arkadaş ve dostlar arasında da bahsettiğimiz karşılıklı yardımlaşmalar ve hediyeleşmeler olurdu.

Köy-şehir arasındaki saflar sıkıydı.

Bugünkü kadar ulaşım araçlarının olmadığı o yıllarda, köyle şehir arasında karşılıklı ziyaretler olurdu. Bir sebep, başka önemli bir sebep yaratıyordu. Sonuncusu ilişkileri güçlenmesine vesile oluyordu.

Günümüzde ikisi de yok.

Köyden, şehre yok.

Şehirden de, köye yok.

Bir çok önemli gelenek gerilerde kaldı.

Köyde üretim mantığı değişti her şeyden önce. Şehirde de değişti az, çok.

Köylü üretimden kaçıyor en başta.

Girdi fiyatlarının yüksekliği ve pahalılık bahanelerden, bahane.

“Tarlada yangın”  sözü de, köylüyü olumsuz etkileyen çok kötü bir reklam.

Yaşanan olumsuzluklar var fakat tarlayı yakacak boyutta değil.

Köylere o eski köy gözüyle bakmamak lazım.

Toprak fakiri köyler dışında, konfor seviyesi bir hayli yüksek olan köyler var.

O halde ne?

Anlayış ve alışkanlıklar değişti her şeyden önce köyde.

Geçmişte çok önemli olan köy-şehir dayanışmasını günümüzde ekonomik sebeplerden dolayı değil,  daha farklı sebeplerden dolayı terk edildiğini kabul etmek gerekiyor.

Değişenler..

Sosyal/kültürel farklılıklar,

Yeni nesil iletişim araçları,

Geleneksel üretimden vazgeçilmesi.

Olayın üretim boyutu diğer değişenler arasında ayrı bir öneme sahip.

Bu konuda birkaç örnek vermek gerekirse.

Mesela, hayvancılık.

Geçmişte 80-100 haneli bir ova köyünde sayıları, 800-1000 arasında değişen 30-40 civarında küçükbaş hayvan sürüsü olurdu. Son yıllarda aynı haneye sahip bir köyde hem sürü, hem de sürüdeki hayvan sayısı sembolik hale geldi.

Küçükbaş hayvan sütünden, etinden, derisinden, tüyünden ve kuzusundan kazandırıyor. Fakat köylü uzaklaştı bu işten.

Küçükbaş hayvancılığın yerine konulan büyükbaş hayvancılıkta da aynı durum söz konusu. Hevesle başlanıldı ama ortaya çıkan ilk zorlukta frene basıldı.

Köyde hayvan sayısı azalınca farklı sorunlar meydana geldi.

Et başta süt ve sütten yapılan ürünlerin üretimi daraldı.

Kanatlı hayvanlarda da öyle.

Bir çok köyde tavuk yok, iyi mi?

Köyde tavuk yok ama şehirde tavuk yumurtası satılıyor.

Bazı köylerin sütü, kaymağı, yağı, yoğurdu, yumurtası ve ekmeği şehirden gidiyor.

Köyden şehre doğal ürün akışının ve yakınlar arasında da dayanışmanın sonuna geldik bu şekilde.

Köy-şehir dayanışmasının sonunu, değişen alışkanlıklar hazırladı.

Her bakımdan iyi ve faydalı bir hasletti, onu da kaybettik.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.