Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.83
  • ALTIN
    2508.3
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    64358.01$

“BİZİM MUSTAFA (!) OLMAYA DEVAM”…

11 Kasım 2021, Perşembe 08:01

uSallandık, korktuk, ödümüz patladı ama yine hiçbir şey yokmuş gibi, hiçbir şey olmamış gibi dünya malı için, koltuk için, makam için, para için saldırmaya devam ediyoruz.

Yapacak da pek bir şey yok.

İnsanoğlu tarih boyunca büyük felaketler görmüş, duyulmamış musibetlerle uğraşmış imtihan olmuş ama yine bildiğini okumuş.  

O zaman çok çok Allah’a dua edeceğiz ve kendimizi dünya işlerinde yasal olmayan mubah olmayanlardan kurtarmaya çalışacağız.

Çünkü hepimizi yerinden hoplatan bu deprem ile ilgili şimdi daha sakin ve geniş düşünmeye çalışıyorum.

Geçenlerde çevrecilerin “kömür ocaklarına” olan eylemlerini ve gerekçelerini dinlerken kömürün çıkartılması ile boşalan yer ve oluşan boşlukların zamanla o bölgedeki dengeyi nasıl sağlayacağını öğrenmeye çalıştım.

Şimdi şeytan aklıma kötü kötü şeyler getiriyor.

Karapınar bölgesinden başlayıp Konya merkeze doğru adım adım gelen dev obruklar, yani yerin atında oluşan boşluklar 100 yıl sonra merkezi etkiler mi?

Etkilerse nasıl etkiler?

……………..

Geçenlerde yüreği yanıp tutuşan ve millet ile mücadele etme gücünü kaybederek kendi iç dünyasına çekilen bir abim bana Murat Güneş’in şu yazdıklarını gönderiyordu;

“Amaann canım bunlar hep

SUDAN SEBEPLER

Yeraltı suları iyice çekildi. Kontrolsüz su kullanımı yerüstü kaynaklarını olduğu gibi yeraltı kaynaklarını da tüketmemize yol açtı.

Hep mi tarımda kullanıyor bu suyu dersiniz?

Nerdeee?

12 bin 429 ruhsatlı taş ve mermer ocağı var ülkemizde. (2020 sonu rakamlarına göre tabii)

Ne kadar doğa parçasının yok olması anlamına geliyordur?

Tam 8 bin 825 kilometrekare.

Yani, Mardin’i düşünün; komple yok.

Neden?

Çünkü taş ve mermer çıkarttılar.

Neden?

Çünkü AVM ve lüks konut yapıldı.

Daha durun.

Yeni ısınıyoruz.

Ortalama bir ocak günlük 400 küçük bir mermer atölyesi ise günlük 40 ton su harcar.

Yani bir atölye ortalama 4 kişiden oluşan 40 ailenin yani 160 kişinin günlük su tüketimine eşittir.

Bu rakamı 10'la çarptığınızda da bir ocağın su tüketiminin boyutuna ulaşırsınız.

Ve ormanlar kıran, dağlar yıkan, köyler göçürten vahşi maden ocakları.

Bir önceki rakamları 1000'le çarpmanız yeterli.

Ve babasından gördüğünü bir adım öteye taşıyamayan canım çiftçi kardeşlerim.

Zapt edemeyeceği suyu tarlasına salan bol suyla bol ürün alırım zannedip toprağın tuz oranını yükseltip su erozyonuna yol açarken sen de masum değilsin!

Tarımda sulama konusunu suyu ve enerjiyi yüksek fiyatlandırmayla rehabilite edebileceğini sanan, neredeyse bir karış derelere hes kurulmasına müsaade eden çöl ülkesiyle su kontrolü anlaşmaları yapan idarecilerimiz siz hiç masum değilsiniz!

Ve sevgili arkadaşım sen;

Tüketim alışkanlıkların ve israfın ve her şeye duyarsızlığın bizi bu hale koyan.

Son 30 yılda Marmara denizi büyüklüğünde irili ufaklı 50 üzerinde göl kurudu.

Her hafta yıka arabanı, tıraş olurken kapama musluğu, duş alırken biraz daha uzat süreyi, ihtiyacın olmasa da gardobuna yeni kıyafetler ekle, gıdayı israf etmeye devam et.

Bir de böyle sudan sebeplerle başını ağrıttığım için beni affet!..

………..

Okudukça canım sıkılıyor.

Dinledikçe bunalıyorum.

Düşündükçe daralıyorum.

Sizinde canınızı sıkmayayım ve yerel konularımızla devam edelim.

DÜN YAZDIK DÜN MESAJ GELDİ

Dün köşe yazımızda Bolu’da bulunan Konyalı bir okurumuzun Bolu’da ki çöp konteynırları ile ilgili temizlik fotoğraflarını paylaşmıştık.

Alın size yine bir Konya sevdalısı okurumuz dün sabah Merkez Öğretmenevi’nin bulunduğu yerden çektiği fotoğraflardan sadece bir tanesi

Ne diyeyim biz buyuz.

Fotoğraflarla belgelerle.

MUSTAFA KAVUŞ’UN O HEYECANI

Herhalde Belediye Başkanlarının görev sürelerin yarısı doldu ya da dolmak üzere .

Zaman dedikleri gibi su gibi akıp geçiyor.

Aman böyle akıp geçsin.

Cenab-ı Allah’ım geçmeyen zamanları bize yaşatmasın.

Meram Belediye Başkanı Sayın Mustafa Kavuş, Başkan adayı olduğu gün yazmıştım.

“Ben Sayın Kavuş’a kefilim” demiştim.

İşte o günden bugüne önceki gün Sayın Kavuş’u dinlerken yanılmadığımızı bir kez daha canlı canlı görüyorduk.

Kulakları çınlasın babası Hasan abimizden kardeşlerine Kavuş ailesi lafta değil özünde de Allah’tan korkan kuldan utanın dost isimlerdir.

Sayın Başkan sohbetimizde kılı kırk yararak, kul hakkından korkarak ve hep “BİZİM MUSTAFA” olabilme ve öyle kalabilme adına yaptığı çalışmaları heyecanla paylaşıyordu.

Geçtiğimiz günlerde bu sütunlarda dile getirdiğimiz Köyceğiz’de NEF İnşaatın yapacağı alan ile ilgili bazı sosyal medya paylaşımlarındaki bölgenin Vakıf arazisi olduğunu Başkana direk sorduk.

Mustafa Başkan çıldırdı.

Konya’nın en büyük vakfının Büyükşehir Belediyesi olduğunu söyleyen Başkan “Büyükşehir’de çalışırken bu konuda Diyanet’e bizzat sordum. Ben ve çalışma arkadaşlarıma belediyenin elektrik, suyundan mesai saatlerine kadar vakıf titizliği içerisinde hareket edilmesini istedim” diyordu.

Evet aynı zamanda Hafız (Ama bilinçli hafız) olan Mustafa Başkan bu bölgenin kesinlikle vakıf arazisi olmadığını belirterek “Bu konuda kimsenin ihaleye girmemesi için belli kesimlerden dedikodu çıkartıldı. Çünkü buralar ucuza gitmeliydi. Bunu da bir yere kadar başardılar. Bunu kimlerin çıkardığını da biliyoruz. Ama biz Vakıfın ne olduğunun şuurundayız. Burası kesinlikle vakıf arazisi değil” diyordu.

Yine Meram’da yapılan çalışmalarda hiçbir Meramlının ya da Meram’da yaşayan vatandaşın hakkını yemediklerini, dahası yedirmeyeceğini güçlü olan Belediyeye karşı insanların bu dünyada asla mağdur edilmeyeceğini iddia eden Başkan yeni dev projeleri Büyükşehir Başkanı Uğur İbrahim Altay ile birlikte harekete geçireceklerini de müjdeliyordu.

Başkanın o yeni çalışmalarını kendisinin kamuoyuna açıklamasına bırakırken Meram’ın yeniden Konya’nın göz bebeği olabilmesi içinde Sayın Kavuş adeta yırtınıyordu.

Ne diyelim Allah herkesin kalbine göre versin.

Bizleri de ıslah etsin inşallah.

      

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Paket, ambalaj ve makyaj yokken gıdalar ve insanlar daha taze daha temiz idi.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bazı Belediye otobüs sürücülerimiz sinirlerine hakim olup haklıda olsalar önlerinde giden aracı aniden ve hızla sollamadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar

  • yorum avatar
    deli halil
    11-11-2021 11:31

    sizin mustafa sizin olsun bizde bizim mustafa zannederdik fakat zannımız hüsnü zan imiş o koltuğa oturan eskilikten çıkıyor yeni yepyeni mustafa oluyor.büyükşehir vakıfmış vay babam vay gülüyüm bari.bunlar laf .hangi vakıfta vakıf malıyla uçağa binilir dünya gezilir eş dost işe yerleştirilir vakfın malı her ay satılır.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.