Konya
Parçalı az bulutlu
30°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9780 %0,52
47,7784 %0,57
4.402,35 % 0,37
Ara

Anne ve babamı satıyorum

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bir gazetede şöyle bir ilan çıktı: "Yaşlı ebeveynlerimi 10 bin euro'ya satıyorum. Babam 91 yaşında ve bunama hastası. Annem 89 yaşında, yardımla işlerini yapabiliyor."

Bu ilanı gören insanlar günlerce konuyu tartıştılar.

Bazıları, "Nasıl böyle bir rezalet olabilir?" dedi.

- "Hey, neden yetkililer müdahale etmiyor?" diyenler oldu.

- "Tanrım, bu bir günah!" diye düşünenler de vardı.

- "Gereksiz bir şey, satın almak için çok fazla para, bu delilik." diyenler de hayli fazlaydı.

İlan aynı zamanda anne ve babasını uzun zaman önce kaybetmiş bir aile tarafından da okundu.  Bu aile ilandaki satılık yaşlıları alıp onlara bakmaya karar verdiler. Tutarı banka havalesiyle hesaba havale ettiler ve satılık yaşlı çifti evlerine götürmek için iletişime geçip, verilen adrese gittiler.  Geldikleri adreste büyük bir konak vardı.  İlan için geldikleri yerde kendilerini, iyi görünen yaşlı bir adam karşıladı.

Çift: "Anne ve babanı almaya geldik." "İstenilen miktarı zaten bankaya yatırdık." dedi genç adam.

Genç çifti karşılayan yaşlı adam:

- "Hoş geldiniz, bana bu yaşlılara neden bu kadar çok para verdiğinizi açıklayabilir misiniz? Size sadece iş, sorun ve bakım dertleri olacak, bunu bildiğiniz halde neden buradasınız?" diye sordu.

Genç çift:

- "Çünkü biz her ikimiz de ailemizden erken ayrıldık, genç yaşta onlar olmadan hayata devam ettik ve onları çok özledik. İki küçük çocuğumuz var ve onların büyükanne ve büyükbaba kucağına oturmasını, kucağına oturup hikayeler dinlemesini, onlarla uyumasını ve oynamasını istiyoruz. Onları yetişkinlere saygı duyacak şekilde yetiştirmek istiyoruz…" dediler.

Yaşlı adam evdeki karısına adıyla seslendi, kadının elinde baston vardı ama rahatlıkla hareket ediyor ve iyi niyetli hoş bir tebessümü belli olacak şekilde gülümsüyordu.

Yaşlı adam ve kadın gülümsedi!

- "Tamam, sizinle geleceğiz, bu ilandaki ebeveynler biziz!" dediler.

Genç çift şaşırmış bir şekilde:

- "Ama nasıl oluyor da ilanda onları satanların, muhtaç, düşkün durumlarının da kötü olduğunu söylüyordu?" dediler.

Yaşlı çift birbirine bakıp gülümsediler. Kadın merakla ve şaşkınlık içindeki çifte şu açıklamayı yaptı.

- Şimdi söyleyeceğim. "Sevgi ve anlayış içinde yaşadık, çalıştık, para kazandık, bu köşkü yaptık ama kader bize çocuk vermedi. Bütün sahip olduklarımızı, bazı iyi insanlara bağışlamaya karar verdik ama onları nasıl bulacağımızı bilmiyorduk ve bu ilan fikrini bulduk. Şimdi biz ve paramızın gerçekten emin ellerde olacağı için mutluyuz." dedi gülümsemeye devam ederek.                                                        "Sevgi ve nezaket asla boşuna değildir, çünkü onları alan ve veren için de değerini arttırır."

Bazı insanlar yaşları kaç olursa olsun iyiliği, doğruluğu ve zekiliği elden bırakmıyor. Yukarıdaki yaşlı çift de bunlardan biri. Mal mülk için onların peşinde pervane olacak onca insanın içinde sadece kendilerine değer verecek ve tüm mallarını hakkıyla teslim edebilecek birilerini bulmanın kıvrak ve zekice yolunu bulmuşlar. Hem değerlerini hemde değerlilerini teslim edebilmek için uzun uzun arayışlara girmek yerine küçücük bir ilan ile temiz bir iş çıkarmışlar. Onları tebrik etmemek elde değil. Hem zekalarını hem de iyi niyetleri hafife alınmayacak kadar değerli. Herkesin hakkını hak ettiği şekilde alması dileğiyle….

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *