PEYGAMBER EFENDİMİZ (SAV) VE VEFA TOPLUMU
Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığımız, Mevlid Kandili ile başlayan Mevlid-i Nebi haftasının temasını “Peygamber Efendimiz (sav) ve vefa toplumu” olarak belirledi.
Vefa peygamberi Peygamber Efendimiz (sav) Müslümanların bir vefa toplumu inşa etmelerini istemiştir. Bunun için her alanda en güzel örnekliği ortaya koyduğu gibi vefa konusunda da hepimize en güzel örnek olmuşlardır.
Sevgili Peygamberimiz (sav) en büyük vefayı Yüce Rabbimize, daha sonra ailesine, eşlerine, çocuklarına, kendisine iyilik eden yakınlarına, ashabına, yaptıkları anlaşmalara göstermişlerdir.
Vefa ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şu ayet-i kerimeler dikkat çekmektedir:
“Kim Allah’tan daha fazla sözüne bağlı olabilir!” (Tevbe, 9/111);
“…Size verdiğim nimetimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki ben de size vaad ettiklerimi vereyim…” (Bakara, 2/40) ;
“Beni zikredin ve hatırlayın ki ben de sizi anayım, bana şükredin, nankörlük etmeyin.” (Bakara, 2/152);
“Sana Rabbinden indirilenin hak olduğunu görüp bilen kimse, görmeyen gibi olur mu? Bunu ancak akıl sahipleri anlar. Onlar, Allah’a verdikleri sözü yerine getirirler, anlaşmalarını, yeminlerini bozmazlar.” (Ra’d, 13/19,20);
“Müminler içinde Allah’a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.” (Ahzâb, 33/23);
Yine o müminler emanetlerine ve ahidlerine sadakat gösterirler.” (Müminûn, 23/8);
“Ey iman edenler! Sözleşmeleri yerine getirin…” (Mâide, 5/1);
“Rüşdüne erinceye kadar yetimin malına, onun yararına olmadıkça el sürmeyin. Ahde vefa gösterin; çünkü ahid sorumluluk doğurur.” (İsrâ, 17/34);
“Allah’a verdiğiniz sözü az bir karşılığa değişmeyin. Eğer bilirseniz, şüphesiz Allah katında olan sizin için daha hayırlıdır.” (Nahl, 16/95);
“… Söz söylediğiniz zaman, yakınlarınız hakkında bile olsa, adaletli olun. Allah’a verdiğiniz sözü eksiksiz yerine getirin. İşte düşünüp öğüt alasınız diye Allah size bunları emretti.” (En’âm, 6/152).
Peygamber Efendimiz (sav) de vefa ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur:
“Emanet duygusundan mahrum olanın imanı olgunlaşmamıştır. Vefa göstermeyenin de dini kemale ermemiştir.” (İbn Hanbel, Müsned, III, 134.);
“Bana kendi adınıza altı şeyin güvencesini verin, ben de size cennetin güvencesini vereyim: Konuştuğunuzda doğru söyleyin, söz verdiğinizde sözünüzü tutun, size (bir şey) emanet edildiğinde ona riayet edin, iffetinizi koruyun, gözlerinizi (bakılması yasak olandan) sakının ve ellerinizi (haramdan) çekin.” (İbn Hanbel, Müsned, V, 323.)
İman ve ihsanın vefası, şükürdür. Varlığın ve zenginliğin vefası, infaktır, cömertliktir. Zorluğun ve darlığın vefası, sabırdır. İlmin vefası hakikati söylemek, hakkı tutup ayağa kaldırmaktır. Mabedin vefası, cemaat, cemaatin vefası, ülfet ve muhabbettir. Dostluğun vefası, selam, selamın vefası, tebessümdür. Bulutun toprağa vefası, yağmurdur, toprağın tohuma vefası dikenli de olsa gül bitirmektir. Vefa yaptığın iyiliği unutmak, yapılan iyiliği unutmamaktır.
Diyanet İşleri Başkanlığımız, 29-31 Ekim 2021 tarihlerinde “PEYGAMBERİMİZ VE VEFA TOPLUMU" başlığıyla ULUSLARARASI MEVLİD-İ NEBİ SEMPOZYUMU düzenlemiştir. Bütün okuyucularımızın sosyal medyadan takip etmelerini tavsiye ederim.
Allah bizi sevdiği ve razı olduğu vefalı kullarından eylesin.
