TÜRKİYE’Yİ SALLAYAN KONYA’ DA Kİ O REKTÖR O ÜNİVERSİTE HANGİSİ?
Türkiye üç dört gündür Konya’da ki bir üniversitede yaşananları konuşuyor.
Hafta sonunun da tatil yapan okurlarımız belki bu haberi kaçırmıştır,
Gerçi kimsenin bu haberi kaçırdığına inanmıyorum
Çünkü üç dört gündür arayan arayana.
Yazan yazana.
Yine de biz lafı tepeden indirmeden bir iki satır giriş yapıverelim.
Cuma günü Türkiye’nin başarılı gazetecilerinden Saygı Öztürk bir köşe yazısı yazdı.
Saygı Öztürk Ankara yıllarında birlikte zaman zaman mesai verdiğimiz çok karakterli duruşlu ve gerçekten iyi bir gazetecidir.
İyi bir habercidir
Yaptığı haberler sık sık Türkiye’nin gündemi olur.
Ve bu yaptığı haberlerden de öyle tekzip yalanlama filan yemez.
Saygı Öztürk’ün yazısının başlığı şu idi
“SAHTE DİPLOMALARDAN AKRABA KADROLARINA
Türkiye’de üniversiteler, bilimsel üretimden çok, art arda gündeme gelen usulsüzlük, siyasallaşma, eşe akrabaya verilen kadroları tartışıyor. Sahte diploma skandalının yankıları sürerken, akademideki kadro ilanlarından, rektör atamalarına kadar geniş bir alanda liyakat dışı uygulamalar dikkat çekiyor.
………………..
Ve yazının Konya bölümünde ise şu satırlar yer alıyordu
Bir örneği Konya’dan verelim.
Konya’da bir üniversitede çaycı olarak işe başlayan bir personelin kısa sürede memurluğa, ardından daire başkanlığına, sonrasında genel sekreter yardımcılığına ve nihayetinde genel sekreterlik görevine yükselmesi bu duruma çarpıcı bir örnektir.
Yine aynı üniversitede göreve başlayan bir rektör, Antalya’dan kendi amcaoğlunu kurumlar arası nakille üniversiteye aldırdı.
Hiçbir üniversite deneyimi bulunmamasına rağmen genel sekreter yardımcılığına atadı.
………………
Öztürk üniversitelerdeki yandaş atamaların liyakatsizliğin üniversitelerde çocuklara damatlara gelinlere yeğenlere tanıdık eşe dosta siyasi partilerin kadrolarında öne çıkmış isimlerine nasıl şahsa özel kadrolar açıldığını üniversitelerin belli makamlarda ki koltuklara eş tanıdık dostun nasıl yerleştiğine örnekler veriyordu,
Üniversitelerin nasıl siyasallaştığını bilimin yerini nasıl siyasetin aldığını bilmeyen görmeyen var mı?
……..
Mesela bizim geçen hafta başında yazdığımız YENİ TÜRKİYE modelindeki üniversitelerle ilgili bölümü bizden sonra Sayın Öztürk aynen şöyle yazıyordu
“Akademideki liyakat krizini derinleştiren bir diğer faktör ise rektör atamaları.
Eskiden seçimle belirlenen rektörler, artık Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan atanıyor.
Bu durum, rektörleri siyasetin gölgesine sokarken, üniversitelerdeki özerkliği ortadan kaldırıyor.
Siyasilerin talepleri doğrultusunda yapılan atamalar, akademik hiyerarşinin tamamen göz ardı edilmesine yol açıyor.
Profesörlükten rektör yardımcılığına, daire başkanlıklarından araştırma görevliliğine kadar birçok kadro, bilimsel liyakat yerine siyasi bağlantılarla dolduruluyor.
Üniversitelerde döner sermayeden alınan gelirlerin dağıtımı da tartışma konusu.
Fakülte sekreterleri, rektör yardımcıları, daire başkanları ve rektörler bu gelirlerden önemli paylar alıyor. İddialara göre, bu kaynaklar çoğunlukla liyakatli personele değil, “yandaş kadrolara” aktarılıyor.
………………..
Neyse bu yazının bu haberin ulusal basına yerel basında sosyal medyaya düşüşünün ya 4. Ya da 5. Günü.
Herkes bu rektör kim?
Herkes bu hangi üniversite? Diye soruyor da bir tek yetkili Allah’ın kulunu çıkıp şu demiyor.
Ya da o üniversite yönetimi
Veya o rektör YALANNNNN demiyor.
Yani Dİ-YE-Mİ-YOOOOR.
…………..
Ben hangi rektör?
Hangi üniversite? biliyorum
Ve bana direk sorana da söylüyorum.
………….
BAKANIN YENİ
KILIK KIYAFET
KONUSUNA
VALLAHİ ÇOK
SEVİNDİM
Milli Eğitim sizler gibi benim de olmaz ise olmazlarımdan
Milli Eğitim maalesef artık o eski günlerinde yıllarında değil.
Bugün herkes ülkeyi yönetenler bile Z kuşağından şikayetçi
Gençlerden korkuyorlar.
Bu gençlerin hiçbir kusuru kabahati yok.
Onları kim bu hale getirdi? Diye önce oturup iğneyi kendimize kendinize batırmak zorundasınız.
Neyse bugün sadece bir konuya değinip Bakan Dr. Yusuf Tekin’e teşekkür etmek istiyorum.
Maalesef AK Parti iktidarlarının bu hale getirdiği
Ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da bir türlü mutlu olamadığı olmadığı Milli Eğitimde yeni dönem için kılık kıyafette yeni kurallar alındı.

Bu öğretmenleri bu hale kim getirdi ise inanın öğretmenlerimizin kılık kıyafeti çocuklarımızı teslim ettiğimiz bazı öğretmenlerimizin durumu içler acısı idi.
Bizim zamanımızda öğretmenlerimiz tıraşları ile kılık kıyafetleri tozsuz pırıl pırıl ayakkabıları ile örnek insanlardı
Şimdi Allah razı olsun AK Parti iktidarları sayesinde öğretmenlerimiz derslere parmak arası terlikler ile şıpıdık terlikler ile giriyorlardı
Bazı öğretmenlerimizin yüzleri saç sakal bıyıktan tanınamaz halde idi.
İnşallah yeni yönetmelik ile öğretmenlerimizi biraz olsun eğitimci kılığında görebileceğiz.
BİZİM ZENGİNLERİMİZE
SÜPER BİR MÜJDEM VAR
Dün bu haberi okuyunca yakın zamanda bu geminin en büyük müşterilerinin bizim Konyalılar olacağı gözümün önüne geliverdi.
Haberin başlığı şöyle idi
MUHAFAZAKÂR CRUİSE GEMİSİ
İLE UMRE SEYAHATİ BAŞLIYOR
Haberin bir kısmı ise şöyle idi
“Salam Booking ve Hünkar Turizm, dünyada ilk kez muhafazakâr cruise tatilini Umre ile birleştiren eşsiz bir seyahat deneyimini sunuyor. 12 Eylül’de Galataport’tan hareket edecek Aroya gemisi ile gerçekleştirilecek sekiz gecelik tam pansiyon seyahat, Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan limanlarına uğrayacak; yolculuk kutsal topraklarda Umre ile taçlanacak.
Müslüman seyahat severlere değerlerinden taviz vermeden seyahat etme imkanları sunan Salam Booking’in tatil, ibadet ve konforu bir arada sunduğu dünyanın ilk muhafazakâr cruise tatili ve Umre deneyimi için geri sayım başladı. Salam Booking ile Hünkar Turizm’in öncülüğünde organize edilen ve 12 Eylül’de Galataport’tan bu yıl son kez hareket edecek Aroya Cruise gemisi ile başlayacak olan tur, hem İslami değerlere uygun hizmet anlayışı hem de lüks seyahat deneyimini bir arada sunacak. Tur süresince kadınlara özel alanlar ve helal sertifikalı menüler ile deniz yolculuğu güven ve konfor içinde deneyimlenecek. Bu benzersiz program, bu yıl yalnızca bir kez gerçekleştirilecek.
ÖNCE CRUİSE TATİLİ,
ARDINDAN UMRE İBADETİ
Dini hassasiyetlere ve muhafazakâr yaşam tarzına uygun seyahat seçenekleri sunma vizyonuyla yola çıkan Salam Booking’in Kurucu Ortağı Havva Elif Kahraman,
“Galataport, Kuşadası, Bodrum, Şarm El Şeyh, Cidde, Mekke ve Medine güzergâhını kapsayan bu özel turumuz, sekiz gecelik tam pansiyon bir cruise tatiliyle başlayacak ve ardından kutsal topraklarda Umre ile taçlanacak. Konaklama seçeneklerimiz, misafirlerimizin tercihine göre; servisli 4 yıldızlı otellerden, Kâbe’ye yürüme mesafesindeki 5 yıldızlı otellere kadar uzanıyor. Umre boyunca Türkçe rehberlik, transferler ve dönüş uçuşları da pakete dahil. Yolculuk, muhafazakâr hassasiyetlerle tasarlanmış Aroya Cruise gemisiyle gerçekleşecek. Alkolsüz konseptin yanı sıra, ibadet vakitlerine uygun programlar ve namaz alanları bulunuyor.”
…………
Hadi yine yaşadınız
Para böyle güzel bir şey işte
Önce süper gemi ile deniz tatili sonra Umre.
Allah kabul etsin
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Az kişiyle muhatap oluyorsan çoğu kişiyi çözmüşsün demektir
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sille caddesinde dedeler kucaklarına oturtup direksiyon başına geçtikleri torunları ile tehlikeli sürüşler yapmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.,