Toplumsal Duyarsızlaşma
YAYINLAMA:
| GÜNCELLEME:
Televizyonda şiddet görüntülerine, yaptırımı olmayan şiddet haberlerine, dizi filmlerde yaşanan şiddeti normalleştiren temalara vs. sürekli maruz kalan bireylerin “şiddete alışması” ve anormal olan olaylara duyarsızlaşma hali yaşıyoruz son yıllarda.
Yıllar önce Özgecan Aslan için tek yürek olan ve günlerce gündemde kalan olay, bugünlerde aynı şiddet ve öldürülme olaylarına tepkisizlik alışılmışlık ve duyarsızlaşma hali mevcut. Haber içeriği olarak haber önü sunuluyor ve gündemde dahi kalmıyor. Sebebi psikolojide oldukça faydalı olan ama günlük yaşamda olumsuz anlamda kullandığımız “sistematik duyarsızlaşma”.
Zamanla adım adım aynı olaya maruz kalarak duyarsızlaşma hali. Bu toplumsal olarak olumsuz anlamda kullanılan bir tema ama psikolojik tedavi içerisinde olumlu anlamda kullanılan bir tema.
Psikolojide sistematik duyarsızlaştırma konusuna örnek olarak; köpek fobisini ele alabiliriz. Önce kişiyle birlikte bir kaygı hiyerarşisi oluşturulur. Örneğin bir kişi köpeklerden korkuyorsa:
1. Köpekle ilgili bir kelime duymak,
2. Köpek resmine bakmak,
3. Belli mesafeden köpeğe bakmak,
4. Aynı ortamda oda içinde ama mesafeli durmak,
5. Köpeğe dokunmak…
Her aşama, kişinin tolere edebileceği düzeyde, aşamalı olarak ele alınır. Ve her seviye geçilmeden bir üst seviyeye çıkılmaz. Seanslar sırasında kişiye nefes egzersizi, kas gevşetme ya da imgeleme teknikleri öğretilir. Böylece korkuyla karşılaşıldığında beden otomatik olarak gevşemeyi öğrenir. Korkunun yerini nötr hatta güvenli bir his alır.
Bu psikolojide oldukça faydalı olan duyarsızlaştırma konusu fobilerde fayda sağlamaktadır. Fakat Televizyonda şiddet görüntülerine sürekli maruz kalan bireylerin “şiddete alışması” da “duyarsızlaşma” olarak anılır. Buradaki duyarsızlaştırma bir terapi yöntemi değil, bir toplumsal duygu körelmesi sorunudur. Psikolojide sistematik duyarsızlaşma ise etik, kontrollü ve sağaltıcı bir psikolojik süreçtir. Aradaki fark oldukça önemlidir.
Toplumsal olarak duygu körelmesi yaşamadığımız, anormal olaylara tepki veremeyecek kadar duyarsızlaştırılmadığımız günler diliyorum.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *