Konya: Küreselleşmenin Yerel Kültür ve Dini Eğilimler Üzerine Etkisi
Aliya İzzetbegovic’in efsane sözlerindendir “Savaş, ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir”. Dünya’nın “köy” haline gelmesi diye de nitelendirilen “küreselleşme” daha sanal, hızlı ve akışkan toplumsal ilişkilerle artık bir toplumsal dönemin bitişi ve yeni bir toplumsal dönemin başlangıcı kabul ediliyor. Dr. İbrahim Kaygusuz Journal of Analytic Divinity 9/1/2025 yayımlı makalesinde Küreselleşmenin Yerel Kültür ve Dini Eğilimler Üzerine Etkisini Konya örneğinde çalışmış. Yazar, Konya’yı “muhafazakarlık ve maneviyatın belirgin yaşam biçimine dönüştüğü kültür şehri” olarak nitelemiş ve çalışmasında “küreselleşmenin, Konya yerel kültürü, dini inanç ve değerleri ile hayat tarzı üzerindeki dönüştürücü etki düzeyini” araştırmış. Çalışma aslında 2011 yılında Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Ama Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Osman Özkul danışmanlığındaki yüksek lisans tezi esas alınarak hazırlanmış. Ben benzeri çalışmaların yeni tarih ve yöntemlerle yerel akademisyenlerimizce de çok yönlü yapılmasını ve topluma mesajların sunulmasını diliyorum. Yayında Mevlana’nın manevi mirasının Konya’nın kültürel değerlerini şekillendirmeye devam etmesi, Konya’da önemli etkinliklerde misafirlere pilav dökme adı ile yemek ikram etme geleneği, Konya’nın küreselleşmenin negatif etkilerine karşı direnmesi ancak insani değerleri yaygınlaştıran yönüne sahip çıkması, toplumda geleneksel değerlerin canlı olarak yaşatılması, Dini bayramlar ve Ramazan’ın canlı geçmesi, şivlilik geleneğini canlı olarak yaşatmak yazıda yer alan önemli unsurlarımız. Mahalle kültürü düzeyinde korunan muhafazakarlığın kamusal alanda nispeten azaldığı, Ramazan ayına özgü hassasiyetlerin azalma eğilimi, giyimde marka ve modaya dayalı alışverişler, Konya Sivil Toplum Platformu’nun ticaret sahiplerinin destekleriyle ekonomik olarak muhtaç bireylere yardımları, tarihi/dini ve sembolik mekanların özgünlüğünün korunması, geleneksel sanat değerlerinin varlığının korunmasına yönelik çalışmalar, komşuluk ve akrabalık ilişkilerinin bir düzeyde varlığını korumaya devam etmesi de kültürel değerlerimizin korunmasında sayılan önemli özelliklerimizden. Mart 2018 tarihinde yapılan İmam Hatip Öğretmenleri Zirvesi & Gençlik ve İnanç Çalıştayında itikadi anlamda sorunları olan gençlerde özellikle deizm inancının ön planda olduğu açıklanmış. Son araştırmalar da küreselleşme sürecinin Konya’daki dindarlık düzeyini belirgin olarak etkilemediğini ortaya koymuş. Salgınla artan dijitalleşme sürecinin Konya gençliğinin yönünü bireyselleşmeye, dine karşı ilgisizliğe veya sekülerleşmeye çevirdiği de gözlenmiş. Dünyanın maddi ve teknolojik gücünü elinde bulunduran ekonomik kültürlerin küreselleşme yoluyla yerel kültürleri/inançları etkilediği ve kendi değerlerini diğer kültürlere empoze ettiği bilinmektedir. Konya yerelinde ekonomik imkanların artışına paralel olarak genç kuşakta sekülerleşme eğiliminde artış mevcut. Kuşaklararası iletişim eksikliği ve ebeveynlerin çocuklara negatif tutumu da olayı körüklemekte. Araştırma sonucunda genç nüfus düzeyinde giyim, yaşam tarzı, dine karşı ilgisizlik gibi davranış kalıplarında değişiklik söz konusu; deizm/ateizm gibi itikadi ve fikri düzeyde ise küreselleşmenin net bir etkisi açıkça ortaya konulmamış. Küreselleşmenin etkileri Konya’da gelenek lehine yumuşatılmışsa da araştırma döneminde yıkıcı hale gelmeyen dönüşümün tehlikeleri de henüz geçmiş değil bence. Ne demişti rahmetli lider Aliya İzzetbegoviç “savaşı düşmana benzeyince kaybederseniz”