Konya
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9830 %0,51
47,7554 %0,57
4.403,48 % 0,40
Ara

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK ZENGİNLİK GÖSTERGESİDİR

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Halk arasında çalı-çırpı/börtü-böcek dense de bilimsel olarak onların genel adı “Biyolojik Çeşitliliktir”. Biyolojik çeşitlilik, tüm dünyada veya belirli bir habitatta ekosistem (doğal sermaye), tür ve gen çeşitliliğine verilen addır. Bir ülkenin sahip olduğu bitki ve hayvan türleri, bilimsel adıyla flora ve faunası hem o ülkenin, hem de dünyanın biyolojik zenginliği olarak kabul edilir.
Çevremizde çalı çırpı olarak gördüğümüz, börtü böcek olarak önemsemediğimiz, bitki ve hayvan türü canlıların tamamının bir yaratılış gayesi ve kendilerine verilen görev vardır. Söz konusu canlıların ekosisteme sundukları hizmetler, üreme, tozlaşma, iklimsel düzenlenme, selden koruma, toprak verimliliği ile gıda, yakıt, lif ve ilaç üretimi gibi insanoğlunun ekonomik ve sosyal hayatının devamlılığına katkıda bulunur, ülkelerin sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasına yardımcı olurlar.
Yüce Allah (c.c)’ın yarattığı tabiatta var olan ekosistemleri oluşturan biyolojik çeşitliliğin her bir üyesi canlılar âleminin oluşturduğu sistemin düzenli çalışması için fonksiyonlar üstlenmiştir. Bundan dolayı insanın, doğanın hâkimi ve kullanıcısı değil, var olan sistemin yani bu büyük düzenin bir parçası olduğunu unutmaması gerekir.
İnsanlar, tarım ve teknolojide sahip olduğu bugünkü seviyeye, biyolojik çeşitlilik ve zenginlik sonucu ulaşmıştır. Biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemlerin sağladığı faydalar insan hayatının devamı için gereklidir. Biyolojik çeşitliliği oluşturan bitki ve hayvan türleri büyük ölçüde tarım, eczacılık, tıp, hayvancılık, ormancılık, balıkçılık ve sanayi alanlarında kullanılırlar. Ayrıca temiz su içmemize ve temiz hava solumamıza katkı sağlarlar.
SADECE ARILAR YOK OLURSA NE OLUR HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
Arılar, 100 mahsul türünün 70'inde tozlaşma gerçekleştirerek insanlara ve hayvanlara önemli katkılar sağlıyor. Arılar 130 bin farklı bitki türünün çoğalmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda insanoğlunun da çok önemli gereksinimlerini karşılıyor. Bitkilerin çiçeklerinden polen topluyor, yuvalarına taşıyor ve işliyor. Besin zincirinde bir nevi kilit rol oynuyorlar. Peki, bu çalışkan dostlarımızın nesli tükenirse nelerden mahrum kalırız? Patates, havuç, soğan, sarımsak, pırasa gibi pek çok üründen mahrum kalabiliriz. Bal’ı saymıyorum bile.
Ünlü düşünür Einstein, 'Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır, arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan ve insan olmaz' demiştir
Görüldüğü üzere çevremizde çalı çırpı, börtü böcek diye tanımladığım canlılardan sadece ARILAR bile biz insanların yaşamını sürdürülebilmesi için olmazsa olmazımızdır.
Günümüzde herhangi bir ülkenin sahip olabileceği en stratejik ve en etkin silah, canlı gıda kaynaklardır. Hiç şüphesizdir ki, insanların başta gıda olmak üzere temel gereksinimlerinin karşılamasında vazgeçilmez bir yeri olan canlı kaynakların temeli ise biyolojik çeşitliliktir. Ne yazık ki, doğadaki bazı türlerin yok olması halinde, zincirleme olarak birçok diğer türün, hatta insanların bile soyunun tükenebileceği doğrudur. (arı örneğinde olduğu gibi)
Bugün dünyanın geldiği nokta çeşitli etkenlerin dayatması altında şekillenen biyolojik çeşitliliğin yavaşlaması veya yok olmasıdır. Bunun sonucu olarak yakın gelecekte insanoğlunun ciddi bir gıda ve su sorunu ile karşı karşıya kalacağı bilimsel gerçeklerle ortaya konulmaktadır.
Küresel ölçekte, ülkelerin sahip olduğu biyolojik çeşitlilik, özellikle genetik kaynaklar anlamında büyük bir güç ve fırsat kazandırmaktadır. Dünya’da biyolojik çeşitliliği azaltan, olumsuz yönde etkileyen nedenlerin başında doğrudan veya dolaylı olarak insan faktörü rol oynamaktadır. Biyolojik zenginliği azaltan nedenlerin kökeni ne olursa olsun onu korumak, etkin biçimde yönetmek ve sürdürülebilir şekilde kullanmak tüm insanlığın ortak sorumluluğudur. Unutmamak gerekir ki hiçbir ülkenin geleceği dünyanın çevresel geleceğinden ayrı düşünülemez.
Yeni yüzyılda biyolojik çeşitliliğine sahip çıkan ülkelerin daha zengin olacağı ve ülke insanının yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan gıda üretimini kontrol altına alacağı gerçeğinden hareketle elimizdeki değerlere sahip çıkalım, onları koruyalım, yaşatalım. Unutmamalıyız ki, dünya, sadece biz insanlar için yaratılmamıştır. Ancak yaratılan her şey insanoğluna emanet edilmiştir. Emanete sahip çıkalım. Kalın sağlıcakla…
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *