Konya
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9708 %0,51
47,6962 %0,57
4.373,56 % -0,28
Ara

SENİNLE DEĞİL GEÇMİŞİMLE KONUŞUYORUM

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
 
İletişimde Zaman Yolculuğu
 
Hiç karşındaki kişiye bir şey anlatırken aslında seni tam olarak dinlemediğini hissettin mi? Ya da tam tersine, biri sana bir şey söylerken senin aklın çoktan geçmiş bir tartışmaya ya da çocukluk anısına gitmiş olabilir mi?
 
İşte tam da burada başlıyor iletişimdeki en büyük yanılgımız: Çoğu zaman konuşurken anda değiliz. Geçmişten taşıdığımız duygusal yükler, korkular, kırgınlıklar ve yargılarla iletişim kuruyoruz. Yani bir anlamda, karşımızdakiyle değil, kendi geçmişimizle konuşuyoruz.
 
Bir kelime, bir bakış ya da küçücük bir tavır bile bazen geçmişte yaşadığımız bir olayı tetikleyebiliyor. Böyle olunca da, aslında karşımızdaki insanı değil, kendi zihnimizin yansımasını görüyoruz. Oysa iletişim dediğimiz şey, iki kişinin “şimdi”de buluşması değil mi?
 
Beynimiz her olayı kendi filtresinden kaydediyor; özellikle de duygusal olayları. Bu kayıtlar eğer şifalanmazsa, aynı sahneyi tekrar tekrar yaşamak kaçınılmaz oluyor. Mesela çocukken ihmal edilmiş biri, yetişkinliğinde her “geç kalmayı” terk edilmek gibi algılayabiliyor.
 
İşin ilginç yanı, korkularımızın yüzde 99’u aslında hiç gerçekleşmiyor! Buna rağmen, sadece yüzde 1 ihtimal için hem kendimize hem de sevdiklerimize duvarlar örüyoruz. Sonra da “Neden kimse beni anlamıyor?” diye dertleniyoruz.
 
Peki ne yapmalı?
Öncelikle, o eski yankılardan özgürleşmemiz gerekiyor. Geçmişin sesini kısmadan, bugünün melodisini duymak zor. Bu süreçte de doğru yöntemleri uygulamak ve yol gösterici bir rehberle ilerlemek gerçekten hayat değiştirici olabilir.
 
Sonuç mu?
Daha kalpten, daha gerçek, daha neşeli bir iletişim.
Çünkü sonunda hepimiz sadece şunu sormak istiyoruz:
“Gerçekten beni duyuyor musun?”
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *