Konya
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9830 %0,51
47,7554 %0,57
4.403,48 % 0,40
Ara

Hızlı iyileşmeyi sağlayan beslenme püf noktaları

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Beslenmenin bağışıklık sistemini güçlendirip hastalıklara karşı kalkan olduğunu bilmeyen yok. Peki hastalandıktan sonra hızlı iyileşmek için bir şey yapmak mümkün mü? Besinlerle hızlı iyileşmenize katkı sağlayabilirsiniz.

Hızlı iyileşmek için bağışıklığınızı güçlendirin

Enfeksiyonlardan korunmak için bağışıklık sisteminizi önlem ve değişikliklerle kuvvetlendirebilirsiniz. Böylece hastalıklar daha kapınıza gelmeden, ‘dur’ diyebilirsiniz. Peki şifayı çoktan kaptıysanız ne olacak? Hastalık sizi çok yatırmadan beslenme düzeninizde birkaç değişiklik yapın. İşte o zaman hızlıca iyileştiğinizi göreceksiniz. Bazı besinleri doğru tüketerek çabuk iyileşmek mümkün olabilir.

Domatesi pişirerek tüketin

Domates, asit oranı yüksek olduğundan bilinenin aksine bir sebze değil, meyvedir. A ve C vitamini açısından oldukça zengin olan bu kırmızı meyveyi, salatalarımızda, pişirdiğimiz yemeklerde mevsimine göre taze veya konserve olarak kullanarak kullanabiliriz. Domatesin içinde bulunan en önemli antioksidanlardan biri olan likopenin pişirme işlemi ile birlikte vücutta emilimi artar. Bu sayede domates, vücutta bulunan serbest radikallere karşı savaşır, bağışıklığın güçlenmesine ve iyileşme sürecinin hızlanmasına yardımcı olur. Zeytinyağı ilavesi ile de biyo-yararlılığı daha da artan domatesi, gün içerisinde yemeklerde ve salatalarda kullanmayı ihmal etmeyiniz. Doğal domatesi ekim bitmeden yakalayın.

Gripseniz çorbalarınıza sarımsak ekleyin

Allium ailesinin en dikkat çeken üyelerinden olan soğan ve sarımsak, içeriğinde bulunan kükürtlü bileşiklerin neden olduğu keskin koku nedeniyle tüketiminden kaçındığımız bir ikili. Fakat anti-mikrobiyel etkisiyle vücut direncinin ve bağışıklığın güçlü tutulmasına oldukça yardımcı. Isı veya parçalanmayla birlikte okside olmaması için sarımsağı çiğ olarak tüketin. Pişmediğinde vitamin ve mineral içeriğini kaybetmez. Grip, farenjit, nezle gibi hastalıklar kapınızı çaldığında çorbaların içerisine, sindirim yoluyla ilgili bir rahatsızlığınız yoksa bolca ilave edin. Sarımsağı illa pişireceksiniz mutlaka yanmamasına ve çokça pişmemesine özen gösterin.

Pancar suyu ile enerji toplayın

Pancar suyu, içeriğinde bulunan nitrat ile kan akışının düzenlenmesine ve hücrelerin oksijen alışına destek olur. Özellikle grip ya da soğuk algınlığı yaşayanların sıklıkla şikâyet ettiği kas kasılmalarını önlemede yardımcıdır. Bu sayede kas ağrılarının önüne geçer. Hastalık evresinde günde 2 bardak pancar suyu içmeniz kendinizi daha enerjik hissetmenizi sağlar.

Yiyeceklerinize limon ekleyin

Grip ve soğuk algınlığının tedavisi sırasında limon ilk akla gelen besinler arasında yer alır. İçeriğindeki C vitamininden yeterinde yararlanabilmek ve besin kaybını önlemek için yenmeden hemen önce hazırlanması gerekir. Örneğin meyve suları sıkılınca hemen içilmeli, salataya eklenecek olan limon yenmeden hemen önce sıkılmalı. Ayrıca meyvelerin bütün haliyle tüketilmesinin vitamin ve posa açısından daha yararlı olduğu da unutulmamalı.

Kırmızın etin yanında bol limonlu salata

Demir ve çinkonun en iyi kaynakları olan kırmızı et, dokulara daha fazla oksijen taşınmasına yardımcı olarak iyileşme sürecine hız kazandırır. Fakat kırmızı etin içeriğinde bulunan minerallerden daha iyi yararlanmak adına yanında bol limon ilaveli bir salata tüketmekte fayda var. Bu şekilde etin vücuda getirdiği asidik yük de azalmış olur. Kalp-damar hastalığınız yoksa hastalık döneminde haftada 2-3 defa kırmızı et yiyebilirsiniz.

Çay-kahve yerine bitki çayı

Düzenli sıvı tüketimi metabolizmanın düzgün çalışabilmesi ve toksik maddelerin atılması açısından oldukça önemli. Sıvı tüketimini artırmak için ise siyah çay ve kahve gibi vücutta di-üretik etkisi olan içecekler yerine bitki çayları tercih etmelisiniz. Özellikle ıhlamur, rezene, adaçayı, nane, zencefil, kuşburnu gibi gribe karşı destekleyici olan bitki çaylarını, kış boyunca bardaklarınızdan eksik etmeyin. Hem hastalıklara karşı vücut direnciniz gelişir hem de hastalığa yakalansanız da iyileşme süreciniz kısalır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *