BUGÜN KETENLİK ÜÇ PINAR YAYLASINDAYIZ

İnsan oğlu nerede olursa olsun, nasıl yaşarsa yaşasın doğup büyüdüğü yerleri asla unutamaz. Her fırsatta Sıla’yı rahim yaparak doğup büyüdüğü yerleri görmeye gider. Anne ve babasının ve büyüklerinin mezarlarını ziyaret eder.

Bu gün oğlum Mustafa Baba seni ve Osman amcamı köyümüze ve daha sonraya yaylamıza götüreyim dedi. Biz de gezmeye götürülen çoçuklar gibi sevincimizi belli etmeden hemen hazırlandık arabaya bindik.

Belli bir yaştan sonra insanda fiziki değişimler sonunda durağan bir yaşama geçer ama doğup büyüdüğü köyüne ve yaylasına gideceğini duyunca yeni bir güç ve enerji gelir.

Bizim çocukluk ve ilk gençlik yıllarımızın geçtiği Ketenlik üç pınar yaylamıza gittik. Bu mevsimde yaylada karlar erimeye başlar bir kilometre kare içerisinden çıkan Baş pınar, onun suyunu taşıyan Bizans’lar tarafından yapıldığı söylenen eğri ırmağı, Kazez gilin pınarını, üç pınarları, kötü Musa gilin pınarını görmek istedik. Bize eski günlerimizi hatırlattığı için oğlum Mustafa’ya teşekkür ettik.

Büyük dedemiz tarafından kurulan yaylamız da o yıllarda yaklaşık 8000 küçükbaş koyun keçi yetiştiriciliği yapıyorlarmış. Bizim çocukluğumuzda 6-7 ailenin toplam 3000 küçük baş bir miktarda büyük baş hayvanı vardı. tüm çobanlarımız kendi köylümüzdü, yaklaşık 15 koyun köpeğimiz vardı günümüzde yerli çoban bulunamadığı için çobanlar Afganistan gelmekte.

Yayladaki pınarların suları Başarakavak köyünün içme suyu ile tarlaların büyük kısmı sulanmakta. Ayrıca önceki yıllarda 8 adet su değirmenini çalıştırmaktaydı. Günümüzde Altınapa barajını besleyen en büyük su kaynağının çıkış noktası.

Bu kadar bol pınarları olan köyümüzden 13 km uzaklıktaki ketenlik yaylamızla ve 18 km uzaklıktaki gavur ketenliği yaylamıza köyümüzdeki diğer yaylalarına 25 yıl önce elektrik gelmesine yardımcı olduk öncülük ettik. Yaylamızın elektrik trafosunu da kimseler olmadığı için hırsızlar çalmış.

Yaylamıza son 10-15 yıldır akrabalarımızdan kimse küçük ve büyükbaş hayvancılık yapmaya çıkmadığı için evlerimiz ve ağılımız yıkıldı. Bizim evimizin yıkıntıları içinde sağlam kalan hepimizin birlikte yaşadığı odanın duvarı ve küçük penceresi kalmış onu resmini çektik.

Bu yıl kar az yağmasına rağmen pınarlardan çok suyun kaynadığı, çıktığını görünce çok mutlu olduk. Yol üzerine iki çeşme yapmak için alt yapısı tamamlanan 90 ve 60 lık borulardan dolu dolu su aktığını görünce sevindik hatıra fotoğraf çektirdik.

Pınar başlarında sarı menekşeler açmış daha henüz otlar, bitkiler yeşermemiş kuru bir görüntü vermekte inşallah mayıs ve haziran aylarında her taraf yemyeşil olur tekrar geliriz.

Şu günlerde vücudumuzun bolca ihtiyacı olan oksijen ve çam kokusu alarak gezimizi tamamladık. Bu gezimizden görüntüleri sizlerle paylaşmak istedim.

Yaylamız 1750 mt yükseklikte Konyaya 50 km uzaklıkta.