Konya
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9924 %0,52
47,7254 %0,57
4.395,37 % -0,26
Ara

ŞEHRİN ADI, KÖYÜN TADI

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Şehir derken hürceye mi? Mahkum olduk bilemedim. Hangi şehirden dostlarla muhabbet etsem mutsuzlar. Hangi gönüle dokunsam. Keder ki; ne keder. Hep dünya suçlandı da acaba dünyanın suçu yokta biz de ki; rahat batması mı? Herşey elimizdeyken daha fazlasına mı? Göz diktik. İstediklerimiz olmadı diye mi? Mutlusuzluğun şeytanını sevindirdik. Şehirler de ulaşım fazlasıyla avm' ler, sayısız hastaneler daha neler neler. On tane alamazsakta sevdiğimiz bir şeyi bir tane de olsa eninde sonunda alabiliyoruz ya.. İnsanlar tembelleşti, hareketsizlikten, hedefsizlikten her şeyin hazır olmasından. Az veya çok bir şekilde sahip olmalarından.

Düşünüyorum acaba köylere mi? Yerleşsek. Sabahın buz gibi tertemiz havası, yumurtanın en gerçek tadı. Avm'lerin yokluğu ya da çoğu köyde ulaşımın bile zor sağlanışı. Kimseden de öyle şikayet yok. Pankart açıp yürümüyorlar bile. Olursa olur. Olmaz ise depresyona da girmiyor amcalar, teyzeler. Bizim bu şehirlerde de en çok psikologlar iş yapıyor mesela; bunalımdayım yetiş doktor. Vah vah vah..

Hiç duymadım ben Ali emminin hasadı yarım kaldı diye bunalıma girip doktor doktor gezdiğini. Ya da toprağın suyu az geliyor diye bileklerini kestiğini.

Bir gün hiç unutmuyorum. Ergenlik çağımdayken çok uzun yıllar önce Neslihan havuza gidemedim diye tam sekiz tane ilaç içmişti. Şükür ki; yaşadı. Bu kadar mı? Zayıfladık yoksa şehirlerdeki betonlaşma mı? Sağlığımızdan etti bizi. Belki de neyle yapıldığı belli olmayan hazır yiyecekler.

Birileri oynadı bizim genlerimizle ama kimler. Toprak ana da yaşayan can'a geldi. Toprağa basmayan canından bezdi. Sanırım şehirlerin de taşı toprağı altın değil olsaydı zaten kıymeti olurdu. Altın ya hani.

Yeşilin ömrü uzattığı, toprağın sifa verdiği huzurun aslında masa da değil de sofra bezinin üstün de karpuz, peynir yemek olduğunu anladığımdan beri. Görüntüsü güzel şehir adı altındaki hücrelerden bende usandım. Hemde çok usandım.

Soruyorum şimdi size ya siz..

DİLEK GÖRÜR

Yorumlar
H
Hakan 4 yıl önce
Merhaba .ictenlikle belittim harika bir yazı olmuş.diger yazılarınızida yakından takip ediyorum.yüreğinize kaleminize sağlık...tebrikler..saygılar
BEĞENME
0
CEVAPLA