Yangın Sadece Ağacı Değil, Geleceğimizi De Yakıyor
Yaz mevsimi geldi, ancak beraberinde sadece tatil havası değil, ciğerimizi yakan haberleri de getirdi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ormanlarımız ateşe teslim oldu. Ne yazık ki bu satırları yazarken İzmir, Mersin, Tekirdağ, Bursa, Kocaeli, Manisa ve en sonunda Konya'dan yangın haberleri art arda geldi.
Konya'nın Doğanhisar ilçesinde yüreklerimizi ağza getiren orman yangını atlattık. Ekiplerin hızlı müdahalesiyle yangın kontrol altına alındı, Allah'a şükür can kaybı yaşanmadı. Ama her ağaç, her kuş yuvası, her karınca, her toprak tanesi bizim için kayıptır. Çünkü orman, sadece yeşillik değil; oksijen, yaşam ve gelecek demektir.
Orman yangınlarının ardında bazen doğa olayları, bazen insan hatası, bazen ihmal, bazen de kasıt yatar. Ancak sebebi ne olursa olsun, sonuç hep aynı: yok olan doğa, kaybolan habitatlar ve solan umutlar.
Devletin kurumları, belediyeler, itfaiye ve orman teşkilatı elinden geleni yapıyor. Ama unutmamamız gereken şu ki: yangını sadece söndürmek yetmez, önlemek asıl görevimizdir.
Piknik yapan vatandaşların daha dikkatli olması, cam şişe ve izmaritlerin doğaya atılmaması, yangın riski yüksek günlerde ormanlara girişlerin kısıtlanması gibi önlemler hepimizin sorumluluğunda. Sosyal medyada "ciğerimiz yanıyor" diye paylaşım yapmak yetmez; ormanı gerçekten sahiplenmek gerekir.
Doğanhisar’daki yangın bir kez daha gösterdi ki afet kapımızda bekliyor. Ya o kapıyı sımsıkı kapatacağız ya da her yaz tekrar tekrar aynı acıları yaşayacağız.
Ormanı korumak, sadece doğayı değil; kendimizi, çocuklarımızı, geleceğimizi korumaktır. Bir kıvılcım, bin yıllık emeği yok edebilir. Ama bir bilinç, bin kıvılcımı engelleyebilir.
Umarım yanan ormanların yerine yeniden ağaç dikilir; bu, o bölgelerin tekrar yeşille buluşması için çok önemli.
Sevgiyle ve sağlıkla kalın.