Konya
Parçalı az bulutlu
30°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9773 %0,51
47,7735 %0,57
4.402,76 % 0,38
Ara

BİZ KALBİMİZİN OLDUĞU YERDEYİZ

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
EY KALBİM NEREDESİN?..
       İnsan, kalbinin olduğu yerdedir. Başka türlü olma şansı yoktur zaten. Kalp hep böyledir. Duygularımızın ve heyecanlarımızın asıl pusulası kalptir. Bütün tarihi adımların ve oluşumların en büyük mimarı kalptir.  
       Bizim ayakta durmamız kalp ile kaimdir. Çünkü kalben yaklaşılmayan ve kalben istenilmeden yapılan hiçbir işin muvaffakiyet şansı yoktur. Yani kalbin süzgecinden geçmeyen anlayışların ve fikirlerin geçerliliği de yoktur.
       Kalbin olduğu yerde insan vardır, merhamet vardır ve sevgi vardır. Kalp hayatımızda yönetimi ele geçirince, işte o zaman dengeler değişir ve insan olmanın bütün ünitelere sağlıklı işlemeye başlar. Akıl da o zaman dengeye oturtulmuş olur.
       Kalbimizin güçlü olması çok önemli. Eğer o güçlüyse bizi yanlış yollara çıkma şansımız az olur. Çünkü kalbin solukları hep Allah’ın dileği doğrultusunda adımlarını atmak zorunda kalır. Kalp, her zaman bizi Allah’tan uzaklaştırandan alıp kurtarır.
        Kalbimizin sahibinin yine Allah olduğunu; kalbimizin sesiyle anlarız. Onun o derin ve lahuti sesiyle o engin ufuklara kavuşabiliriz. Onunla aşarız mesafeleri, onunla aşarız dünyaları. Böylelikle kalbin zaferiyle hayata daha anlamlı bakabiliriz.
       EY KALBİM NEREDESİN?..
       Toplumumuzun genel kabulüne mazhar şöyle bir gerçek vardır: Göz görür, akıl anlar, kalp yaşar. Onun için insan kalbinin olduğu yerdedir, ayaklarının olduğu yerde değildir. Zaten ayakları da kalp arzu edilen yere götürür.  
       İnsanın en güçlü yanı kalbidir. Çıkmaz sokaklarımızdan bizi aydınlığa çıkaran ışık, kalbimizdir. Kalbinin peşinden giden asla yorulmaz ve yanılmaz. Kalbi ile Allah diyenin ve kalbi ile Allah ile olanın yolu sarpa sarmaz.  
       Bu kalpsiz dünyada tek sığınağımız, yine kalbin sahibine yönelmek ile olur. Ah güzel kalbimiz, çok ihmal ediyoruz. İhmal ediyoruz ve boşluyoruz. Onu daima muhabbetle, marifetle ve imanla güçlendirmek zorundayız.
       Kalbimiz her halimizden haber veriyor. Başta Rabbimizden bize haber veriyor. Kalbimizle ilgilenmeliyiz, güçlendirmeliyiz. Adeta bir yerlerde unutulmuş çocuk gibi, yalnız bırakmışız. O kalbin sesine kulak vermeliyiz. Çünkü orda ebedi hayatın müjdesi, anahtarı var.
       Hepimizin kalpleri paslanmış ve acilen cilalanması gerekir. Kalplerimiz çok yorulmuş, dindirmek ve dinlendirmek gerekir. Hayatımız nice anlamsız meşgalelerle öğütülüp duruyor maalesef. Dolayısıyla kalbimiz acilen bakıma alınmayı bekliyor.
 EY KALBİM NEREDESİN?..
        Kalbimiz, adeta bir yerlerde kaybolmuş çocuklar gibi ilgilenmeyi ve teselli olmayı bekliyor. Bu asrımızın en büyük hastalığı, kalp hastalığı olarak karşımıza çıkıyor. Böylelikle kalbin sesi ve soluğunu bir an evvel dinlemek zorundayız.
        Maalesef manevi kalbimiz gıdasız kalınca, maddi kalbimiz de bu asrın hastalıklarından nasibini alıyor. Kalbimiz öncelikle doyurulmayı bekliyor. Yaratana muhtaç, içerisine sevgilerin alınmasını ve ilâhi manaların aktarılmasını umuyor.
        Kalbimiz adeta, bu asrın şedit bir ihmaline uğradı. Kalbimiz tekledi ve yavaşladı. Ve isyan bayrağını çekti, çünkü artık koşamıyor ve nefes almakta güçlük çekiyor. Çünkü bu asrın günah bataklıkları kalbimizi felakete sürüklüyor.
         Sefahate gidenlerin ve günah bataklığında koşmaya çalışanların bütün problemleri, kalplerini lâyıkıyla doyuramamaktan ileri geliyor. Kendilerini sarhoşlukla, eğlenmeyle ve oyalanmayla doyurulmaya çalışılıyor.
         Maddi hastalıklar, manevi ilaçlarla ancak tedavi edilebilir. Manevi kalbimiz güçlüyse, maddi dünyamıza yansıması da çok güçlü olacaktır. Allah aşkı ile kalbimizi güçlü kıldığımız nispetinde hayata daha güzel ve umutla bakabiliriz.
  EY KALBİM NEREDESİN?..
   Kalbimizin sesini acilen duymak zorundayız. İhtiyacını hemen fark etmeliyiz. Başka bir yola tevessül etme şansımız maalesef yok. Bütün benliğimizle kalbimizin o sırlı dünyasına girmek zorundayız.
           İnsanın kalbi, Rabbisinden haber verir. Her şeyin ölçüsü, her şeyin habercisi kalbimizdir. Böylelikle, kalbimizin Sahibini bulmak en büyük kurtuluş olacaktır.
             Lütfen, hep beraber bu neslin ‘KALBİYLE’ konuşalım. Onların gözlerinin ta içine bakarak konuşalım. Acele etmeden… Dinleyerek, anlayarak…Yüzümüzün farkında olmalarını sağlayarak konuşalım…Bak diyelim!.. Ben de bir insanım. Bir yüzüm var, o yüzün anlattığı bir hikâyem var. BİR KALBİM VAR, BAK!..
         HEP BERABER KALBİMİZLE KONUŞMAYI DENEYELİM… NE DERSİNİZ…
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *