Avrupa Komisyonu’nun gıda güvenliğini sağlamak amacıyla oluşturduğu RASFF (Gıda ve Yem İçin Hızlı Uyarı Sistemi), Türkiye’den Almanya üzerinden Avusturya’ya ithal edilen kabaklarda klorofenoksiasetik asit (4-CPA) adlı kimyasal bir pestisit kalıntısına rastlandığını bildirdi. Tespitin ardından söz konusu ürünlerin piyasadan toplatıldığı ve halk sağlığını riske atmadan müdahale edildiği belirtildi.
Zehirli Kalıntı: Klorofenoksiasetik Asit Nedir?
Klorofenoksiasetik asit, seralarda ürün verimini artırmak amacıyla kullanılan bir bitki büyüme düzenleyicisi olarak biliniyor. Ancak, Avrupa Birliği ülkelerinde bu maddenin kullanımı sınırlı ya da tamamen yasak durumda. Bilimsel araştırmalar, söz konusu maddenin üreme sistemine zarar verebileceğini, ayrıca karaciğer fonksiyonlarını etkileyerek kalıcı sağlık sorunlarına yol açabileceğini ortaya koymuş durumda.
Türkiye Avrupa’nın Takibinde: Pestisit Bildirimlerinde Zirvede
Türkiye, Avrupa’ya gönderdiği tarım ürünlerinde pestisit kalıntısı tespiti nedeniyle sık sık RASFF sisteminde yer buluyor. 2022 yılında Türkiye menşeli tam 430 parti ürün, pestisit kalıntısı nedeniyle bildirilmişti. Bu ürünler arasında biber, üzüm, domates, narenciye, kabak, patlıcan ve asma yaprağı gibi yaygın ihraç kalemleri bulunuyor.
Avrupa Birliği, bu doğrultuda Türkiye’den gelen tarım ürünlerine yönelik denetimleri sıkılaştırdı. Özellikle limon, portakal, nar, mandalina, asma yaprağı ve biber gibi ürünler, yüksek risk grubuna alındı ve gümrük kapılarında daha yoğun testlere tabi tutulmaya başlandı.
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Hulusi Ada: “Farklı mevzuatlar, farklı sonuçlar doğuruyor”
Konuyla ilgili gazetemize konuşan Konya Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Hulusi Ada, gıda ihracatında analiz sürecine ve farklı ülke mevzuatlarının önemine dikkat çekti:
“Gıdalar yurt dışına ihraç edilirken analiz yapılarak gönderiliyor. Ancak Avrupa ülkelerinde kullanılan pestisitlerin limit değerleri Türkiye’den çok daha düşük olabiliyor. Burada yasal olan bir değer, Avrupa’da yüksek olarak kabul ediliyor ve ürün ya imha ediliyor ya da başka ülkelere yönlendiriliyor. İade edilmeyen bu ürünler Türkiye’ye de geri alınmıyor.”
Ada, Türkiye’nin bu konuda ilerleme kaydettiğini de vurguladı:
“Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, 2022 ve 2023 yıllarının ilk 9 ayı karşılaştırıldığında pestisit bildirimleri yüzde 52 oranında azalmış. Bu olumlu bir gelişme. Ama ihracat yaparken sadece kendi mevzuatımıza göre değil, gönderilecek ülkenin limitlerine göre analiz yapılması gerekir. Bu hem üreticiyi hem ihracatçıyı korur.”
Türkiye İçin Uyarı Niteliğinde
Ada, Türkiye'nin AB ile tarım ticaretini sürdürülebilir kılmak için, uluslararası standartlara uygun üretim yapması ve pestisit kullanımı konusunda daha katı denetimlere gitmesi gerektiğini belirterek, “Aksi halde bu tür geri iadeler hem ülke imajını zedeliyor hem de ihracatçının maddi zarara uğramasına neden oluyor.” ifadelerini kullandı.