Madara atlısı
Madarskiyat konnik-Madara Atlısı arkeolojik bir figür olup, taş kayanın 23 metre yüksekliğinde yontulan bir atlıyı temsil ediyor. Şumen yakınında bulunan doğa abidesi, eski tarihi zenginliklerin karışımıyla eşsiz bir tablo ortaya çıkarıyor. Onlardan en belirgin olan Madara Atlısı adlı kaya figürüdür. 1979’da UNESCO tarafından dünya mirası anıtı olarak ilan edildi.
Uzmanlar figürün Birinci Bulgar Devleti’nin gücünü temsil ettiğini belirtiyor. Madara anıtında atlının önünde uçan bir kartal, arkasında takip eden köpek ve mızrakla saplanmış bir aslan yer alıyor. 8. ve 9. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen figür, Tervel Hanı anımsattığı aktarılıyor. Birçok tarihçi anıtım kaynağını ve anlamını araştırdı. Bazı soruların cevabını “Madara” Tarih Müzesi Başkanı Borislav Dimitrov veriyor:
“İlk Bulgar Çarlığı olan 698- 1018 yıllarına ait olduğu tahmin ediliyor. Bulgar kağan Tervel’in Bizans İmperatoru Justiniyan ileilişkilerini konu aldığı tahmin ediliyor. Bizans imperatoru o zaman zorunlu olarak tahttan indirilir ve sürgüne gönderilir. Sürgünden kaçmayı başaran Justiniyan, Kağan Tervel’e ricada bulunur, yardım ister. Tervel de 17 bin kililik ordıuyla İstanbul kapılarına kadar gider ve Jusitiniya’ın tahta geri dönmesini sağlar.
Madara atlısı Avrupa’da türünün tek taş kabartmasıdır. Emsalsiz oluşundan dolayı, UNESCO’nun insanlık için önem taşıyan kültür anıtları listesine dahil edilmiştir. Madara atlısı dört figürü temsil ediyor: Mızrağı ile aslanı avlayan at üzerinde inici ve atı takip eden bir köpek. Bu kompozisyon, Şumen’in Madara köyüne yakın 100 metre boyunda dikey kayalara, temelden 75 metre yükseklikte yontulmuş. Kabartmanın etrafına 3 kitabe kazılmış.
Atlının kitabelerle birlikte toplam kompozisyonu yaklaşık 40 metrekaredir. Bunlara taştan yontulmuş heykellerde, metal kaplar. Ortak görüşe göre, atlı 1872 yılında Macar araştırmacı Felix Kanitz tarafından bilime kazandırıldı. Macar araştırmacı, kabartma üzerindeki kitabeleri Latin yazıtları olarak kabul etmiştir. 1884 yılında Konstantin İreçek, dürbün yardımıyla kitabelerin Yunanca olduklarını tespit der ve kabartmayı Trak atlısı olarak kabul eder. 1895 yılında Karel Skorpil, kabartmayı iskele üzerinden inceler ve bunun “ilk Bulgar dönemine ait olduğu, atlının da Krum Han’ı temsil ettiği” kanaatine varır.
Kabartmanın, bir Bulgar hanının Bizans’a karşı kazandığı zaferi simgeleyen zafer sahnesi olduğu varsayımı en doğru varsayım kabul edilir. Mızrak ile saplanan aslan yenilgiye uğrayan düşmanı simgeliyor. Anıt, Bulgar devletinin sembolüdür. Bazıları, kabartmada Tervel Han’ın (700-721) resmedildiğini tahmin ediyor, başkaları ise kabartmayı bir kahramanın eya bir hükümdarın ortak simgesi olarak algılıyor. Bulgaristan sembolleri kampanyasında Madara atlısı ülkenin milli sembolü seçildi.
Şumen’in Madara köyü yakınlarında bulunan taş figürü için ankette 250 binin üzerinde yerli ve yabancı vatandaş oy kullandı. Kayada vuku bulan erozyon sebebiyle risk altında bulunan anıt, yıllarca birçok yerli ve yabancı turisti çekiyor.
Türkçesi: Sevda Dükkancı
……………..
Madara Kaya Kabartması ve Kitâbeleri
IX. asır Tuna bulgarları’ndan kalan ve Omurtag Han (814- 831) tarafından babası Krum Han (803-814) adına yaptırılan Madara Kaya kabartması Bulgaristan’ın Kuzey Doğusunda (Şumnu’nun doğusu) , Madadara kasabası yakınlarında bulunmakt a ve 80 m. yüksekliğinde olup 40 metre karelik bir alanı kaplamaktadır.Kayanın ancak 23 m.lik ilk kısmı işlenmiş, üzerinde ise süvari figürü ile Grekçe harflerle yazılmış olan kitabeler yer almaktadır.
10 yılı aşkın bır süre büyük bır titizlik ve zahmetle Madara ‘da çalışarak, kabartmayı silen, temizleyen, tasvirleri Grekçe yazıları kopya ederek onları okuyan ve açıklayan G, Feher , Madar Atlısı’nın Omurtag Han tarafından babası Krum adına yaptırıldığını ve süvarının Krum’u t emsil ettiğini söylemiştir. Süvari ve diğer tasvirlerin Türk Kültür Tarihindeki yerlerini, değerlerini bunların diğer kavimlerdeki durumlarını da gözönüne alarak eserin katıksız bır Türk-Bulgar Abidesi olduğun ortaya çıkarmıştır Nitekim ona göre; süvarinin sol elinde bir bardak tutması, bir tuğ taşıması uzun saçlı olması, at üzerinde vakur bir şekilde oturması, Türk kültürüne ait olup, onu Sâsâni kabartmaları ve antik Trak tanrı heykellerinden ayırmaktadır.
……………….
Bulgaristan'da turizm ülke ekonomisine önemli bir katkıda bulunuyor. Doğu ve Batı'nın kavşağında yer alan Bulgaristan, Traklar, Yunanlar, Romalılar, Doğu Romalılar veya Bizanslılar, Slavlar, Bulgarlar ve Osmanlılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Ülke, nispeten küçük ve kolay erişilebilir bir bölgeye dağılmış turistik yerler ve tarihi eserler bakımından zengindir. Bulgaristan, deniz kenarı ve kış tatil beldeleriyle dünyaca ünlüdür.
Dünya Bankası'na göre Bulgaristan, 2018'de yaklaşık 13 milyon yabancı turist çekti. Beş ülkeden (Yunanistan, Romanya, Türkiye, Almanya ve Rusya) gelen turistler, ziyaretçilerin yaklaşık % 50'sini oluşturuyor. Sektör GSYİH'nın %15'ine katkıda bulundu ve 2014'te 150.000 iş yerini destekledi.
Tatil Yerleri ve Doğa Turizmi
Bulgaristan'ın Karadeniz Kıyısı pitoresk ve çeşitlidir. Beyaz ve altın renkli kumsallar, 378 km uzunluğundaki sahilin yaklaşık 130 km'sini kaplar. Yaz aylarındaki sıcaklıklar deniz turizmi için çok uygundur ve su sıcaklığı mayıs-ekim ayları arasında denizde banyo yapmayı sağlar. 1989'dan önce, Bulgaristan'ın Karadeniz kıyıları uluslararası olarak Kızıl Rivierası olarak biliniyordu. Ancak Demir Perdenin düşmesinden bu yana, takma adı Bulgar Rivierası olarak değiştirildi.
Yürüyüş ve kayak
Ülkede kayak, snowboard, kayak pisti ve diğer kış sporları için mükemmel koşullar sunan birkaç kayak alanı vardır.
Ulusal parklar
Bulgaristan'da 3 milli park, 11 tabiat parkı ve 55 doğa koruma alanı var. Bulgaristan ve Balkan Yarımadası'ndaki ilk doğa parkı, 1934 yılında kurulan Vitosha Doğa Parkı bulunmaktadır.