Konya
Açık
28°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,0962 %0,51
47,8093 %0,58
4.480,96 % 0,06
Ara

LOZAN ANTLAŞMALARI (1)

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Pek bilinmeyen adıyla Yakın Doğu İşlerine İlişkin Lozan Konferansı sonrası imzalanan antlaşmaların 94. yıldönümü geldi. Türkiye’de “zafer ve hezimet” nitelemeleri arasında tartışılması bir yana son yıllarda devletimizin yeni ülküsü olan 2023 hedefi ile birlikte 100 yıl sonra hükmünün biteceği, gizli maddeleri olduğu gibi konular da tartışılmaktadır. Gerçekten bu konuda bilgi kirliliği mevcuttur.

 Konferansa ait belge ve tutanakların kamuoyu ile halâ yeterince paylaşılmaması tartışmaları daha da körüklemektedir. 94 yıllık laik cumhuriyet düşüncesi ile geleneksel Türk-İslâm davası arasındaki ideolojik kırılma-restleşme, laik ideoloji mensuplarının Osmanlı-Türk kültür ve tarihini reddetme refleksi gibi siyasî nedenler konunun sağlıklı tartışılmasını engellemektedir.  

Lozan’da yapılacak bu konferansa Osmanlı Hükûmeti de davet edilince 1 Kasım 1922’de I. BMM’de kabul edilen kanunla saltanatla halifelik birbirinden ayrıldı ve saltanatın kaldırıldığı duyuruldu. Lozan’da müzakereler daha başlamadan I. BMM, Osmanlı Devleti’ni yıkmıştır. Lâkin bu olaya İtilâf Devletlerinden hiçbir tepki gelmemiştir.

Bilindiği gibi Sevr Anlaşması Yunan Meclisi hariç ne Osmanlı ne de diğer ülkelerin meclisinde onanmadı. 1 Mayıs 1707’de kurulan Birleşik Krallık’ın (İngiltere’nin) Osmanlı Devleti’nden kalan Yakın Doğu sorunlarını henüz resmen devlet olarak tanımadıkları, büyükelçi, konsolos düzeyinde diplomatik münasebet kurmadıkları, 2,5 yıllık Ankara Hükûmeti ile çözmeye kalkmaları ilginç bir durumdur.

Lozan Konferansı başlamadan Meclisteki konuşmalarda, tam bağımsızlık, Ermeni isteklerinin reddi, Kıbrıs, Rodos ve Oniki Ada başta olmak üzere diğer Adalar, Batı Trakya, Musul’un bırakılmaması istekleri üzerinde duruldu. Bu istekler Maarif Vekili İsmail Safa (Özler) tarafından “borçsuz, azınlıksız, istiklâli tam, sınırlarında mazlum ve zincir sesi olmayan bir vatan” şeklinde özetlenmişti(1).

Mustafa Kemal Bey ise İsmet ve Dr. Rıza Nur Beyleri bir kenara çekip kendi fikrine uygun daha farklı prensipleri söylemiştir(2). Bu isteklerin ne derece gerçekleştiğini maddeleri yazdıktan sonra tahlil edelim.

Görüşmelere 21 Kasım 1922’de başlandı. Çağdaş bir gözlemcinin belirttiği gibi Türkler konferansa galip olarak gelmişlerdi. Fakat Türk-Yunan meselesi tamamıyla ikinci plana atılmıştı. Konu aslında adı konmamış bir ülke olan Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkilerin çözülmesine ve düzenlenmesine ilişkindi. Çünkü yüz yıllık Şark Meselesi baştan aşağı konferansın çalışması içine alınmıştı.

Ancak Adalar, Musul ve kapitülasyonlarla Yunanistan’dan istenen savaş tazminatı konularında anlaşmaya varılamadı. Görüşmelerin kesilmesi üzerine Mustafa Kemal Bey ile İsmet Bey’in Eskişehir’de buluşarak Ankara’ya birlikte avdet etmeleri hükûmet ve mecliste şüphe uyandırmıştır(3). Konu Büyük Millet Meclisi’nde görüşülürken sert tartışmalara yol açtı. Bazı milletvekilleri Türk heyetini Mîsâk-ı Millî’ye uymamak, hatta ona ihanet etmekle suçladı. Dört gün süren tartışmalar, Mustafa Kemal’in araya girip delegasyonun meclise karşı değil hükûmete karşı sorumlu bulunduğunu belirtmesiyle önlenebildi. Şüphesiz bu halkın seçtiği meclisin devre dışı bırakılması olarak değerlendirilebilir(4). Ayrıca 1 Nisan 1923’de, anayasaya istinaden görev süresi biten meclisin seçimleri yenileme kararı alması ile meclis başkanı, Lozan’daki ikinci müzakereleri tartışmalardan azade bir şekilde yönetme imkânı kazandı.

23 Nisan 1923’te Lozan’da ikinci toplantı başlamış 17 Temmuz’da bitirilmiştir. İsmet Bey, hükûmetten imza için istediği izne uzun süre karşılık alamayınca Mustafa Kemal’e başvurdu. Onun Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı ve başkumandan olarak verdiği yetkiye dayanılarak 24 Temmuz 1923’te Lozan Üniversitesi Salonu’nda düzenlenen törende antlaşma imzalandı.

Yakın Doğu İşlerine İlişkin Lozan Antlaşmalarının gizli maddeleri ile süresi hakkındaki tartışmalara gelince. Antlaşmaların hiçbir maddesinde 100 yıl sonra biteceğine ve gizli maddeleri olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır(5).

Dipnotlar:

1-Şerafettin Turan, Lozan Antlaşması, TDVİA C. XXVII, Ankara 2003, s. 215.

2-Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım 2, İşaret Yayınları:61, İstanbul Mayıs 1992, s. 200. 

3-http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-11/ataturk-ve-lozan-baris-konferansinin-ilk-devresi

4-Şerafettin Turan, Lozan Antlaşması, TDVİA C. XXVII, Ankara 2003, s. 215.

5-İsmail Soysal, Türkiye’nin Siyasal Andlaşmaları I. Cilt, TTK XVI. Dizi- Sa.38, Ankara 1983, s. 67-244 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *